İŞ DÜNYASININ KADIN YÖNETİCİLERİ – Yönetim kurullarında kadın sayısı arttıkça, şirketlerin performansı yükseliyor
Opet Yönetim Kurulu Üyesi Filiz Öztürk, iş dünyasında kadınların karşılaştığı engellerin aşılmasıyla daha adil ve sürdürülebilir bir ekonomi inşa edilebileceğini vurgulayarak, kadınların yönetim kurullarındaki artan temsilinin şirketlerin …
Opet Yönetim Kurulu Üyesi Filiz Öztürk, iş dünyasında kadınların karşılaştığı engellerin aşılmasıyla daha adil ve sürdürülebilir bir ekonomi inşa edilebileceğini vurgulayarak, kadınların yönetim kurullarındaki artan temsilinin şirketlerin performansına da olumlu yansıdığını belirtti.
Anadolu Ajansının (AA) 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla hazırladığı “İş Dünyasının Kadın Yöneticileri” temalı dosya haberin ikinci bölümünde, Opet Yönetim Kurulu Üyesi Filiz Öztürk’ün değerlendirmelerine yer verildi.
Kadınların iş hayatında sadece bireysel başarılarıyla değil, aynı zamanda toplumsal ve kurumsal yapılar nedeniyle ortaya çıkan engellerle mücadele etmek zorunda kaldığını vurgulayan Öztürk, özellikle üst düzey pozisyonlara yükselmeyi zorlaştıran “cam tavan” olgusuna dikkati çekti.
Öztürk, toplumsal cinsiyet kalıpları ve iş-yaşam dengesizliğinin, kadın liderlerin önündeki en büyük zorluklardan biri olduğunu belirterek, “İş dünyasında fırsat eşitliğinin sağlanması, yalnızca kadınlar için değil, tüm şirketler ve ekonomiler için olumlu sonuçlar doğuruyor. Araştırmalar gösteriyor ki kadınlar iş yerinde güçlü bir iş birliği ortamı oluştururken, şirketlerin yönetim kurullarında yer alan kadınların sayısı arttıkça, kuruluşların performansı da yükseliyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Dünya Bankasının “Kadınlar, İş Dünyası ve Hukuk 2024” raporuna atıfta bulunan Öztürk, kadınların iş gücüne katılımının artırılmasının küresel gayrisafi yurt içi hasılaya yüzde 20’den fazla katkı sağlayabileceğini belirtti.
Öztürk, “Ancak bu potansiyele rağmen, her beş şirket yönetim kurulu pozisyonundan yalnızca birinde kadın bulunması ve birçok ülkede eşit ücret politikalarının hala eksikliği, kadınların ekonomik güçlenmesinin önündeki en büyük engeller arasında yer alıyor.” şeklinde konuştu.
“Kurumsal politikaların dönüştürülmesi gerek”
Kadınların iş dünyasında daha güçlü şekilde yer alabilmesi için kurumsal politikaların dönüştürülmesi gerektiğini vurgulayan Öztürk, şu değerlendirmede bulundu:
“Esnek çalışma saatleri, uzaktan çalışma ve kreş desteği gibi politikaların uygulanması, iş-yaşam dengesini destekleyen uygulamalar, liderlik rollerinde kadınların teşvik edilmesinin yanı sıra kadınlara yönelik güçlü bir destek ağı ve mentörlük programları oluşturmak, eğitim ve gelişim fırsatlarından yararlanmalarına olanak sağlamak gerekli. Kadının duyarlılığı, insana yaklaşımı, iletişim becerisi, annelik içgüdüsünden kaynaklanan koruma ve ileriyi görme yetisinin dezavantaj değil, avantaj olduğu unutulmamalı.”
“Bazı akaryakıt bayilerinin direnciyle karşılaştık”
Öztürk, “O dönemde ‘Akaryakıt istasyonunda kadının ne işi var?’ algısı oldukça yaygındı. Önce bayilerimizi ikna etmemiz gerekiyordu. Kadın çalışanların işe yaklaşımı, müşteri iletişiminde gösterdikleri yüksek kapasite ve hizmet kalitesine kattığı değer, ilk başlarda oluşan direnci kırdı.” dedi.
Yalnızca OPET’te değil, sektör genelinde de bugünlerde kadın istihdamına yönelik bir dönüşüm yaşandığını dile getiren Öztürk, “Artık kadınların istihdamını destekleyen istasyonların çok daha verimli bir performans gösterdiği genel kabul görür hale geldi. Bu değişim, kadının iş yaşamındaki rolünü daha da sağlamlaştırırken, aynı zamanda toplumsal cinsiyet rollerine yönelik algıyı da değiştirdi diye düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.
Öztürk, Opet Yönetim Kurulu Kurucu Üyesi Nurten Öztürk’ün kararlılığı ve yüksek empati yeteneğiyle her zaman ilham kaynağı olduğunu belirterek, onun erkek egemen akaryakıt dağıtım sektöründe yıllarca başarıyla varlık gösterdiğini ve sektörde hijyen standartları başta olmak üzere birçok yeniliğe öncülük ettiğini söyledi.
“Enerji sektöründe kadın istihdam oranı yüzde 20’lerde”
Öztürk, enerji ve akaryakıt dağıtım sektörlerinde kadın çalışan oranının oldukça düşük olduğunu belirterek, “Dünya genelinde yapılan bir araştırmaya göre, kadınlar, petrol ve gaz sektörü iş gücünün ortalama yüzde 23’ünü oluşturuyor. ‘Türkiye Enerji Sektöründe Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Araştırması’na göre de enerji sektöründe kadın istihdam oranı yüzde 20’lerde. Akaryakıt dağıtım sektöründe bu oran yüzde 7-8’lere kadar iniyor.” ifadelerini kullandı.
Opet’in “Kadın Gücü Projesi” kapsamında insan kaynakları süreçlerini gözden geçirerek her istasyonda en az iki kadın çalışanın yer almasını hedeflediklerini anlatan Öztürk, 2018’de 1541 olan kadın çalışan sayısının ocak itibarıyla 4 bin 66’ya ulaştığını aktardı.
Öztürk, kadın istihdamındaki artışın müşteri memnuniyetini ve bayi satışlarını olumlu yönde etkilediğini ifade ederek, kadın istihdam eden bayilerin satışlarında pompa başına yüzde 4 artış gözlemlendiğini, müşteri şikayetlerinde ise yüzde 9 düşüş yaşandığını belirtti.
Projeyle kadın istihdamında önemli bir artış sağlanmasının yanı sıra akaryakıt istasyonlarının müşteri memnuniyeti ve satışlarında da ciddi artışlar yaşandığını kaydeden Öztürk, kadın istihdam eden bayilerin satışlarında pompa başına yüzde 4’lük artış ölçümlendiğini ifade etti.
Projenin bilinirliğinin artmasıyla birlikte müşteri memnuniyetinin, bayi bazında çok yüksek bir oranda arttığını aktaran Öztürk, Opet ile birlikte sektörün diğer oyuncularında da kadın istihdam sayısında artış yaşandığını anlattı.
“Cinsiyet eşitliğine duyarlı kurum politikaları planladık”
“Proje kapsamında, BM Kadının Güçlenmesi Prensipleri (WEPs) doğrultusunda Opet Genel Müdürlük ve istasyonlarında toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı politikalar geliştirmeyi ve sektöre örnek olmayı hedefliyoruz. İki yılı aşkın sürede tamamlanması planlanan projenin ilk yılını geride bıraktık. Bu kapsamda, tüm Opet çalışanları ve 17 bin istasyon çalışanını kapsayacak Temel Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Eğitim Programı hazırlandı ve 2025’in ilk yarısında tamamlanacak. Ayrıca, WEPs Uçurum Analizi yılın ilk yarısında tamamlanarak eylem planının ilk adımları 2025 itibarıyla hayata geçirilecek.”
“Öğrenme azmini hiç kaybetmesinler”
Kadınların, kendilerine inanmaları ve güçlerine odaklanmaları gerektiğini kaydeden Öztürk, kariyerlerinin başındaki genç kadınlara şu tavsiyelerde bulundu:
“Her zaman kendilerini geliştirsinler, öğrenme azmini hiç kaybetmesinler. Bu hayatta her şeyi bilmek mümkün değil tabii ama öğrenmeye açık olmak, hatta öğrenmeye aç olmak gerek. Bu nedenle iyi bir eğitim almaları, yapacakları işte yetkin olmaları gerekiyor. ‘Yapamam’ yerine ‘Nasıl yapabilirim?’ sorunun peşinden koşsunlar. Kendi yeteneklerini ve potansiyellerine inansınlar. Bu inanç karşılarına çıkacak engelleri aşmada en büyük yardımcıları olacak çünkü.
Tabiki başarısızlıktan, hata yapmaktan korkmasınlar. İyi analiz ve hatalardan ders çıkarırlarsa hataların öğretici ve geliştirici bir yanı olduğunu unutmasınlar. Hayat sadece iş değil. İş ve özel hayatları arasında sağlıklı bir denge kurmaya çalışırken, sevdiklerine ve hobilerine zaman ayırsınlar. Doğasında üretkenlik, yaratıcılık, iletişim becerisi, duygusallık, sahip olma, koruma ve yöneticilik yeteneğine sahip olan kadının fırsat verildiğinde tüm dünyayı etkileyecek büyük işler başaracağına inanıyorum.”
