Dolar 42,5274
Euro 49,6098
Altın 5.782,09
BİST 10.918,51
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Denizli 14°C
Yağmurlu
Denizli
14°C
Yağmurlu
Cts 14°C
Paz 15°C
Pts 15°C
Sal 14°C

Nefesini kesen ağrı, akciğerini söndürdü! Vakalar artıyor: ‘Önlemenin bir yolu var’

Yoga yapıyor, yediklerine içtiklerine dikkat ediyor, kendine çok iyi bakıyordu. Ancak bir gün sabah yataktan göğsüne bıçak gibi saplanan ağrılarla uyandı. Bu durumun normal olmadığını fark etti. Haklıydı da… Hemen evine yakın bir hastanenin aciline giden 33 yaşındaki Mervenur Öktem Kuzu, akciğerinin söndüğünü öğrendi. Peki Mervenur’un ciğerlerinin sönmesine neden olan şey fizyolojik yatkınlık mı, yapılan hatalar mı? Göğüs Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Murat Akkuş’a sorduk.

Nefesini kesen ağrı, akciğerini söndürdü! Vakalar artıyor: ‘Önlemenin bir yolu var’
REKLAM ALANI
22.11.2025 08:00
79

Betül Topaklı / Milliyet.com.tr – Öktem Kuzu, 1992 yılında Ankara’da doğdu. Annesi ev hanımı, babası devlet memuruydu. 4 kardeşi olan Mervenur, evin en küçüğüydü. Kalabalık bir ailede mutlu bir çocukluk geçirdi. Başarılı bir eğitim hayatı geçiren genç kız, hemen iş hayatına atıldı ve 9 yıl Cumhurbaşkanlığına bağlı bir vakıf da hemşirelik yaptı. Ancak yoğun iş temposu nedeniyle istifa ederek, tiyatro yapmaya başladı. Bu durum yoga ile tanışmasını sağladı. Tiyatroya ilgisi devam etse de yoluna yoga ile devam etti. Gayet sağlıklı bir çocukluk geçiren, yediklerine içtiklerine dikkat eden, kendine çok iyi bakan Mervenur, 25 Ekim sabahı yataktan göğsüne giren dayanılmaz ağrılarla uyandı. Bunun normal bir ağrı olmadığını düşündü. Haklı da çıktı. Çünkü akciğeri sönmüştü. Mervenur, o anı şöyle anlattı:

“Sabah kalktım ve göğsüme bıçak batması gibi bir sancı saplandı. Sağ tarafımda olduğu için kalple alakalı bir şey olmadığını anladım ama normal olmadığını da fark ettim. Hemen evime yakın bir hastanenin aciline gittim. Çekilen röntgen ve EKG sonrası akciğerimin söndüğünü söylediler ve hemen göğsüme tüp taktılar. Çok şaşırdım, şoka girdim. Tüp takıldıktan iki gün sonra akciğer şişmeye başlayıp normale dönebiliyorken, bende öyle olmadı. Yaklaşık olarak 9 gün daha tüp takılı olarak hastanede tedavi altında kaldım. Çünkü akciğerim hava kaçırmaya devam ediyordu.”

ARA REKLAM ALANI

AMELİYAT OLMAK ZORUNDA KALDI

Yapılan tedavilere rağmen bu süreçte bir türlü iyileşemediğini söylen Mervenur, “Doktorlar, laparoskopi ile ameliyat olmama karar verdi. Yani kamerayla girdikleri akciğerlerimdeki hava kabarcıklarını aldılar. Söz konusu yırtığı toparlayıp, akciğerimin tekrar eskisi gibi şişmesini sağladılar. Yaşadığım bu talihsiz durum yani akciğer sönmesi, göğse darbe gibi bir yaralanmadan, KOAH gibi akciğer hastalıkları durumlarından kaynaklanabiliyor. Ancak benim böyle bir durumum yoktu. Doktorlar, kendiliğinden de olabileceğini söylediler” dedi.

‘NEFESİNİZİ HAFİFE ALMAYIN’

12 gün tedavi gördükten sonra hastaneden çıktığını anlatan Mervenur, “1 Kasım’da yogada ileri seviye uzmanlık için yaklaşık olarak bir yıldır hazırlandığım bir eğitime gidecektim. Tevekkülü hayatında gerçekten uygulamaya çalışan bir hayat yolcusuyum. Bu yaşadığım olay bana görünenin ardında mutlaka bir görünmeyenin olduğunu öğretti. Nefesi hafife alıyoruz ama öyle bir şey değil diyerek nefesin bütün hücreleri ve ortamı dolduran bir şey olduğunu söyledi.

“Yoga bana yıllardır nefesle çalışmayı öğretiyordu ama bu hastalık bana nefesle teslimiyet arasındaki bağı gösterdi. Nefesi zorlamak yerine nefese alan açmayı, bedenimin sınırlarına saygı duymayı öğretti. Çünkü iyileşme her zaman fiziksel değil, zihnin ve kalbin bir arada olması, ruhun buna teslim olmasıyla oluyor. Yaşadığım hastalıktan sonra nefesimi alırken bir kere daha düşünüyorum. Çünkü bu bana verilen bir hediye. Bu kadar nefesle ilgilenmeme rağmen hiçbir zaman buradan bakmamıştım. Şimdi bambaşka bir yerden bakıyorum ve onu daha mutlu bir şekilde almaya çalışıyorum. Ayrıca bu süreçte hiç yalnız olmadığımı, en büyük zenginliğin gerçekten aile olduğunu öğrendim. Refakatçim abimdi. Kuaför olduğu için her gün hastanede saçlarımı yıkadı, ördü. Fön makinasıyla pijamalarımı ütüledi.”

‘SAĞLIKLI İNSANLAR DA TRİFLO ÜFLEMELİ’

Şu anda sürekli triflo üflediğini, sağlıklı insanların da günde 10 kere triflo üflemesi gerektiğini öğrendiğini aktaran Mervenur, sözlerine “Bu hastalık elektronik sigara kullananlarda görülüyor ancak ben normal sigara kullanıyordum. Hayatımdan sigarayı tamamen uzaklaştırdım. 10 günde bir kontrole gidiyorum. Akciğerim gayet sağlıklı ama tekrar sönmesi gibi durumlar olabiliyormuş. Her şeyi satın alabilirsin ama sağlığı ve nefesi satın alamazsın. Nefesinizle barışın, bedeninizi dinleyin” diyerek devam etti. 

Akciğer sönmesi özellikle genç bireylerde, sigara kullananlarda ve uzun boylu, zayıf yapılı erkeklerde sıkça görülüyor. Uzmanlar, son yıllarda kadınlarda da bu vakaların arttığını belirtiyor. Kovid-19 pandemisi sonrası spontan pnömotoraks yani akciğer sönmesi vakalarında artış görüldüğü rapor edildi.

NEDENİ TAM OLARAK BİLİNMİYOR

Peki günümüzde çok sık karşılaşılan akciğer sönmesinin nedeni ne? Yaptığımız hatalar mı yoksa fizyolojik yatkınlık mı sebep oluyor? Akciğer sönmesini, nefes alarak akciğere giden havanın bir kısmının akciğerde aniden oluşan bir delikten göğüs boşluğunun içine kaçması ve göğüs içine konulmuş balon gibi yeri işgal ederek akciğeri sıkıştırıp söndürmesi olarak açıklayan Göğüs Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Murat Akkuş, “Nedeni travma haricinde kendiliğinden de olan bir durum. Tam nedeni bilinmemekle beraber akciğer üzerinde doğuştan gelen küçük balon ve baloncukların patlaması ve oluşan delikten havanın akciğer dışına kaçmasından kaynaklanır. Genç yaşlarda en sık olarak doğuştan gelen baloncuklar neden olurken, yaşlılarda uzun süre sigara içilmesi en sık nedendir” dedi.

“Akciğeri sönen hasta aniden başlayan göğüs ağrısı ve nefes darlığı hisseder. Buna soğuk terleme, zorlu soluk alma ve morarma eşlik edebilir. Kişi tarafından oldukça endişe verici bir durumdur ve derin nefes almaya çalışır.  Sakin kalmaya çalışarak en kısa sürede bir sağlık merkezi acil servisine başvurmak oldukça önemli. Acil bir durumdur, nefes alamamak kişiyi ajite eder. Özellikle yaşlı ve KOAH’lı hastalarda ölüme yol açabilir. Bu nedenle en kısa sürede cerrahi girişim hayat kurtarır. Tedavinin erken yapılması bu nedenle önemli.” – Doç. Dr. Murat Akkuş

EN ETKİLİ TEDAVİ: TÜP TORAKOSTOMİ İŞLEMİ

Tedavide en çok tercih edilen cerrahi müdahalenin ‘tüp torakostomi işlemi’ olduğunu açıklayan Doç. Dr. Murat Akkuş, “Acil servis veya hasta yatağında hastaya uyanık olarak uygulanır. Göğsün sönen tarafından küçük bir yerin uyuşturularak ince bir kataterin göğüs içine yerleştirilmesidir. Amaç, göğüs içine birikmiş havanın dışarıya tahliye edilmesi ve akciğerin rahatlıkla genişleyerek hava alış veriş fonksiyonuna dönmesini sağlar. Tüp torakostomi basit, her yerde kolay uygulanabilir ve son derece etkili bir tedavidir. Ameliyathane gerektirmez, riski son derece düşüktür ve hastalığı çok yüksek oranda tedavi eder. Tüp torakostomi sonrası akciğerdeki delikler büyük oranda kendiliğinden kapanır ve hasta iyileşir. Kendiliğinden kapanmayan akciğer delikleri için ise genel anestezi ile uyutularak yapılan kapalı ameliyat ile akciğer hava kaçağı kapatılır. Akciğer sönmesi tüp torakostomi ile düzelmiş olsa bile tekrarlama eğilimindedir, her zaman aynı tarafta olmayabilir. Tekrarladığında ise yine genel anestezi altında kapalı ameliyat ile tedavi edilir, kapalı ameliyat olanlarda tekrar olma ihtimali yüzdü 2 gibi çok düşük bir rakamdır” bilgilerini paylaştı.

‘ÖNLEMEK İÇİN SİGARAYI BIRAKIN’

Akciğer sönmesini önlemenin başında sigarayı bırakmak gelmektedir diyen Doç. Dr. Murat Akkuş, sözlerine şöyle noktaladı

“Çünkü sigara en önemli etkendir. Dış ortam basınç artışları da akciğer sönmesini artırır. Yüksek rakımlar ve denizde derinlere dalışlar hastalığın oluşmasına yol açabilir. Bunun yanında hava kirliği de etkenlerden biridir. Özellikle kirli havanın bulunduğu ortamlarda çalışanların maske takarak çalışmaları akciğer sağlığı için önem arz eder.”

Kaynak: Milliyet

REKLAM ALANI
ETİKETLER: , , , ,
Şehrin nabzını tutan, en son gelişmeleri anında sizlere ulaştıran sesimiz olmaya devam ediyoruz. Denizli’nin sesi olan Denizlim Haber ile şehre dair herşeyi keşfedin. Takipte kalın en yeni haberlerle güncel kalın.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.