Yok sayma! Dijital şiddetle mücadele sürüyor

Birleşmiş Milletler Kadın Birimi (UN Women) ve Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA), her yıl 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde başlayıp 10 Aralık İnsan Hakları Günü’nde sona eren 16 Günlük Aktivizm kapsamında bu yılki kampanyasını dijital şiddet temasıyla yürütüyor. UN Women ve UNFPA iş birliğiyle yürütülen kampanya, teknolojinin kadınlar ve kız çocukları üzerindeki eşitsizlikleri nasıl derinleştirdiğini ve dijital ortamlarda ortaya çıkan yeni şiddet türlerini görünür kılmayı amaçlıyor. Bu yıl dünya ile eş zamanlı Türkiye’den güçlü bir mesaj öne çıkıyor:

“Kadınlara ve Kız Çocuklarına Yönelik Dijital Şiddete Noktayı Koy.”

16 gün buradayız

UN Women’ın küresel medya birliği Media Compact üyesi olan Milliyet Gazetesi, kampanyanın Türkiye ayağında önemli bir rol üstleniyor. Milliyet, 16 gün boyunca uzmanlara, akademisyenlere, sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerine ve toplumda rol model olan isimlere sayfalarında yer vererek dijital şiddetin farklı boyutlarını kamuoyuna aktaracak. Dijital şiddetin önlenmesi için gerekli yasal çerçeveler, toplumsal farkındalık ve teknoloji şirketlerinin sorumlulukları kampanya süresince detaylı biçimde işlenecek.

Biz size nasıl destek olabiliriz?

Sesinizi daha fazla kişiye ulaştırabilmek adına, 16 Günlük Aktivizm süresince (25 Kasım-10 Aralık) #NoktayıKoy etiketiyle paylaştığınız içerikleri @unfpaturkiye ve @unwomenturkiye hesaplarından yaygınlaştırmaya çalışacağız.

Bir değil, 30 türü var

16 Günlük Aktivizm süresince Birleşmiş Milletler, farkındalığı artırmak, dayanışmayı güçlendirmek ve daha etkili mücadele araçları geliştirmek amacıyla dijital şiddetin tespit edilmiş yaklaşık 30 farklı türünü ele alacak. İşte bazıları:

*Çevrim içi istismar

*deepfake

*Israrlı takip

*Doxing

*Nefret söylemi

*Konum takibi

*Manipülasyon

*Cinsiyetçi dezenformasyon.

Her yerde…

Kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddet hâlâ dünyanın en yaygın insan hakları ihlallerinden biri. Dijitalleşmenin hızlanmasıyla birlikte bu şiddet, çevrim içi ortamlarda daha görünür ve etkili hâle geliyor. Dijital şiddet, görsel odaklı cinsel tacizden, yapay zekâ ile üretilen sahte görüntülere, çevrim içi ısrarlı takipten kişisel bilgilerin ifşasına, cinsiyetçi dezenformasyondan zararlı erkeklik yapılanmalarını besleyen “manosfer”e kadar uzanan geniş bir alanı kapsıyor.

Dijital şiddet yalnızca internette kalmıyor, evlere, okullara, iş yerlerine uzanarak fiziksel ya da cinsel şiddete, psikolojik sorunlardan, ekonomik kayıplara ve hatta kadın cinayetlerine kadar uzanabilen sonuçlar doğuruyor. Dijital Şiddete Noktayı Koy kampanyası, mücadele için dijital şiddetin görünür kılınması, türlerinin tanımlanması ve doğru belgelemeyle resmi başvuru mekanizmalarına bildirilmesi gerektiğinin altını çiziyor. Dijital şiddetin görünmez olduğunu ve bunun da şiddet mağdurlarının sosyal olarak dışlanmasına ve etkin olarak korunmamasına yol açtığını ortaya koyan kampanya, dijital şiddetin ciddiye alınması gerektiğine vurgu yapıyor.

Kampanyaya nasıl destek olabilirsiniz?

Profilinizi turunculaştırın: Sosyal medya hesaplarınızın biyografi (bio) kısmına “Dijital Şiddete #NoktayıKoy” mesajını ekleyerek kampanyaya destek verebilirsiniz.

Bizi takip edin: @unfpaturkiye ve @unwomenturkiye adreslerini sosyal medyadan takip ederek farkındalığın artmasına katkı sağlayabilir, kampanya boyunca paylaşılan mesajları ve hazırlanan görsel materyalleri kendi hesaplarınızdan yaygınlaştırabilirsiniz.

Kısa videolar çekin (30-45 saniye): Dijital şiddetin gerçek bir şiddet biçimi olduğunu, bu konudaki düşüncelerinizi, mücadele yöntemlerinizi, taleplerinizi ve somut eylem çağrılarınızı kısa videolar çekerek anlatabilirsiniz. Hazırladığınız videoları #NoktayıKoy mesajı ve etiketiyle sosyal medya hesaplarınızdan paylaşabilir, çevrenizi etiketleyerek onları da kampanyaya katılmaya davet edebilirsiniz.

GUIMOND VE KHAN MİLLİYET İÇİN YAZDI

Kadınlara ve Kız Çocuklarına Yönelik Dijital Şiddete #NoktayıKoy

Kadınlar ve kız çocukları her gün öğrenmek, çalışmak ve sevdikleriyle iletişimde kalmak için telefonlarını ellerine alıyor. Ancak giderek artan bir şekilde, kendilerini dijital şiddet tehdidine hazırlamak zorunda kalıyor. Ekranı açtığında bir tehditle mi karşılaşacak? Bir grup sohbetinde manipüle edilmiş bir görüntü mü paylaşılacak? Bir haberin ya da sosyal medya gönderisinin altında peş peşe gelen hakaretlere mi tanık olacak? Dünya, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nden 10 Aralık İnsan Hakları Günü’ne uzanan Toplumsal Cinsiyete Dayalı Şiddete Karşı 16 Günlük Aktivizm dönemini karşılarken, her bir okuyucuyu bizimle birlikte kararlı bir duruşa davet ediyoruz. Kadınlara ve Kız Çocuklarına Yönelik Dijital Şiddete Noktayı Koy!

Dijital çağ, bağlantı kurma, eğitim ve istihdam için güçlü fırsatlar sundu ancak aynı zamanda, kadınların ve kız çocuklarının tacize uğradığı, istismar edildiği ve susturulduğu yeni şiddet alanları da yarattı. Çevrim içi ısrarlı takipten, rızaya dayalı olmayan görüntü paylaşımına, yapay zekâ ile üretilen sahte görüntülerden cinsiyetçi nefret söylemine kadar birçok farklı türüyle dijital şiddet yaygın ve ısrarcı bir şekilde varlığını sürdürüyor. UNESCO araştırmasına göre (2021), küresel ölçekte genç kadınların ve kız çocuklarının yüzde 58’i, en az bir kez sosyal medya platformunda çevrim içi tacize maruz bırakılıyor.

Her dijital şiddet vakası bir insan hakları ihlalidir. Dijital şiddet gerçek. İstismar, evlere, iş yerlerine ve sokaklara kadar yayılıyor ve en kötü vakalarda fiziksel şiddete ve kadın cinayetlerine kadar uzanıyor. Dijital şiddetin hedefinde olan kadınlar ve kız çocukları, artan kaygı, stres ve depresyon ile baş etmek zorunda kalıyor ve beraberinde sosyal olarak toplumdan soyutlanma ve ekonomik kayıp riski altında kalıyor. Kamusal alanda yer alan kadınlar, siyaseti, gazeteciliği veya aktivizmi tamamen bırakma baskısı yaşayabiliyor. Bir kadın ya da kız çocuğu çevrimiçi ortamda susturulduğunda, tehdit edildiğinde ya da utandırıldığında, bunun etkileri ailelere, çevrelerine ve tüm topluma yayılıyor. Dijital şiddet önlenemediği ve durdurulamadığı takdirde, daha eşit bir geleceği şekillendirmekte lider rolü oynayan kadınların sesleri, fikirleri ve liderliği yok olma riski altında kalıyor.

Kolektif eylem

Dijital şiddetin sona erdirilmesi, tüm sektörlerin iş birliğinde kolektif bir eylem gerektiriyor. Hükümetler yasaları güçlendirmeli ve adaleti sağlamalı, teknoloji şirketleri güvenliği önceliklendirmeli, iş verenler dijital güvenliği teşvik etmeli, sivil toplum ve medya ise farkındalık yaratmalı ve şiddete maruz bırakılanlara destek olmalı. Kadınlar ve kız çocukları için daha güvenli bir dijital dünya ancak tüm toplumun ortak kararlılığı ve eylemliliğiyle mümkün. Hala yapılacak çok şey var. UN Women ve UNFPA Türkiye Bu Yıl #NoktayıKoy (#FullStop) Diyecek!

2025’te Birleşmiş Milletler liderliğiyle yürütülen 16 Günlük Aktivizm Kampanyası, dijital şiddetin artık ciddiyetle ve aciliyetle ele alınmasını sağlamak için acil eylem çağrısında bulunuyor. Birleşmiş Milletler Kadın Birimi (UN Women) ve Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) Türkiye’de ortak yürüttükleri “Kadınlara ve Kız Çocuklarına Yönelik Dijital Şiddete Noktayı Koy” kampanyasıyla, teknolojinin mevcut eşitsizlikleri nasıl derinleştirdiği ve nasıl yeni istismar biçimleri yarattığı konusunda toplumsal farkındalık yaratmayı hedefliyor. Kampanya, ebeveynlerin, eğitimcilerin, politika yapıcıların ve teknoloji şirketlerinin teknoloji destekli şiddeti önlemek ve dijital alanları tüm kadınlar ve kız çocukları için güvenli, eşitlikçi ve güçlendirici hale getirmek için birlikte neler yapabileceğine dair bir diyalog ortamı yaratmayı amaçlıyor.

16 Günlük Aktivizm boyunca, UN Women ve UNFPA, dijital şiddetin birçok biçimine dikkat çekmek için İyi Niyet Elçilerini, ünlüleri, dijital içerik üreticilerini, sivil toplum kuruluşlarını, özel sektörü ve tüm paydaşları bir araya getiren güçlü ve kolektif bir kampanya yürütecek. Beş İyi Niyet Elçisi, Demet Evgâr, Eda Erdem, Edis, Hazal Kaya ve Songül Öden ile dijital içerik üreticileri, kampanyaya seslerini taşıyarak dijital şiddetle ilgili gerçek deneyimleri görünür kılacak ve milyonlarca takipçiyi çevrim içi istismara karşı “Noktayı Koy” demeye çağıracak.

16 Günlük Aktivizm süresince, dijital şiddete karşı dayanışma ağları geliştirmek üzere savunuculuk yapacağız. Herkesi dijital şiddeti görmek, tanımlamaya, belgelemeye ve kayıtsız kalmayarak şiddete maruz bırakılanların yanında olmaya çağırıyoruz. Bu alanda çalışmalar yürüten kadın hakları örgütlerini ve gençlik gruplarını destekleyerek dijital alanları güvenli ve kapsayıcı hale getirebiliriz. Politika yapıcılara ve karar alıcılara, kadınlar ve kız çocukları için çevrim içi güvenliği bir ayrıcalık değil yasal standart haline getiren ve dijital şiddeti açıkça tanımlayıp cezalandıran kapsamlı düzenlemeleri artık gecikmeden hayata geçirmek üzere çağrıda bulunuyoruz.

Bu mücadele hepimizin ortak sorumluluğu. Şimdi, harekete geçme zamanı. Kadınlara ve kız çocuklarına yönelik dijital şiddete noktayı koy!

Kaynak: Milliyet