Dünyanın en eski meteor krateri Avustralya’da bulundu
Araştırmacılar, rekorun yeni sahibinin yaklaşık 1100 kilometre kuzeyde, ülkenin Pilbara bölgesinde bulunduğunu söylüyor.
Saygıdeğer bir ayrıcalıktı ancak dünyanın bilinen en eski meteorit bölgesi, artık Avustralya’nın batısındaki 2,2 milyar yıllık ve 70 kilometre genişliğindeki Yarrabubba krateri değil. Curtin Üniversitesi ve Batı Avustralya Jeoloji Araştırmaları Kurumunda çalışan araştırmacılar, rekorun yeni sahibinin yaklaşık 1.100 kilometre kuzeyde, ülkenin Pilbara bölgesinde bulunduğunu söylüyor. Perşembe günü Nature Communications bülteninde yayınlanan “tartışmasız bulgulara” göre ise 3,5 milyar yıllık bu krater, gezegenin en eski çağlarının yanısıra Dünya üzerindeki yaşamın tarihine dair de bildiklerimizin değişmesine yardımcı olabilir.
GEZEGEN ÇOĞUNLUKLA OKYANUSLA KAPLIYDI
4 ila 2,5 milyon yıl önceki Arkean Dönemi, Dünya’nın dört büyük jeolojik döneminin ikincisiydi. O zamanlarda gezegen çoğunlukla okyanuslarla kaplıydı ve bu okyanuslar, günümüzde bulunanlara göre çok daha derinlere uzanıyordu. Buna rağmen Avustralya gibi modern kıtaların kazı bölgelerinde dönemin jeoloji kayıtlarına erişilebiliyor. Fakat araştırmacıların buldukları şeyler karşısında uzun bir süre kafası karışmıştı; ya da bulmadıkları şeyler karşısında.
Populer Science Türkçe’nin aktardığına göre Curtin Üniversitesi Dünya ve Gezegen Bilimleri Fakültesinde çalışan profesör ve makalenin eş baş yazarı Tim Johnson, “Ay’a bakarak, erken güneş sisteminde büyük çarpışmaların yaygın olduğunu biliyoruz” diyor.
O halde Dünya üzerinde kayıt altına alınan “gerçek antik krater”lerdeki eksiklik, sırf şanstan ziyade zamanın tabiatıyla ilgili. Milyarlarca yıllık erozyonun yanında, yüzey kabuğunun gezegenin ısı aktaran manto tabakasına batması sebebiyle de erken dönem çarpışma kayıtlarına nadir rastlanıyor. Fakat Avustralya’nın kuzeybatısındaki Doğu Pilbara kaya katmanları gibi bölgelerde kayda geçtiği üzere Arkean Dönem jeolojisi tümüyle silinmiş değil. Johnson ve meslektaşları, ne bulabileceklerini görmek üzere 2021 yılında bu bölgeye seyahat etmişler.
Keşfettikleri şey, bilinen ilk Arkean Dönemi krateri gibi görünüyor ve çizgili koni şeklinde bilinen oluşumlarla da ispatlanıyor. Bu jeolojik alanlar sadece bir meteoritin Dünya’ya çarpmasının ardından çıkan yoğun basınçla oluşuyor; bu vakada ise çizgili koniler devasa bir çarpışma olayını akla getiriyor. Araştırmacılar bu uzay kayasının gezegene 3,5 milyar yıl önce 35.000 km/sa hızla giderken çarptığını düşünüyorlar. Bu kuvvet akabinde atmosfere ve dünya geneline enkaz fırlatan 100 km genişliğinde bir krater meydana getirdi.
Önemli olan tek şey çarpışmanın detayları değil. Makalenin eş baş yazarı Chris Kirkland’a göre bilinen bu ilk Arkean meteorit olayının tabiatını analiz etmek, araştırmacıların hem kıtasal evrime hem de Dünya üzerindeki yaşamın gelişim tarihine yönelik daha iyi fikir edinmesine yardımcı olabilir.
“Kabuk oluşumuna dair bildiklerimizde köklü bir rötuş yapıyor” iddiasında bulunuyor bilim insanı.
“Bu çarpışmadan çıkan akıl almaz miktardaki enerji, Dünya’nın kabuğunun bir kısmını diğerlerinin altına iterek ya da Dünya’nın manto tabakasının derinliklerindeki magmayı yüzeye doğru yükselmeye zorlayarak gezegenin erken dönemdeki kabuğunun şekillenmesinde rol oynamış olabilir.”
Hatta bu çarpışma olayının nihayetinde, kratonlar şeklinde bilinen kıtaların dev öncül yapılarının oluşumuna katkıda bulunmuş olma ihtimali de var.
Çalışmanın yazarları, bu meteoritin tek başına Dünya’nın jeolojik tarihinde önemli bir rol oynamış olabileceğine inanıyor fakat tek meteoritin o olmadığı neredeyse kesin.
“Bu etkiyi ortaya çıkarmak ve aynı zaman dönemine ait daha fazla şey bulmak, yaşamın nasıl başlamış olabileceğiyle ilgili birçok şeyi açıklayabilir çünkü çarpışma kraterleri, sıcak su havuzları gibi mikrobiyal yaşama dost ortamlar meydana getirmişti” diyor Kirkland.