‘Kuraklığa uygunluk’ haritası çıkarılacak

Meltem Güneş – Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün kasım ayı yağış raporuna göre bu yıl kasım ayında yağış normalinin yüzde 43, geçen yıl kasım ayı yağışının ise yüzde 39 altında kaldı. Tüm bölgeler normalleri altında yağış alırken, en fazla azalma gösteren bölge yüzde 59 ile Karadeniz oldu. Aynı zamanda kasım ayı yağışlarında Karadeniz Bölgesi’nde son 15, Akdeniz Bölgesi’nde son 10 yılın en düşük seviyesi görüldü. Düzensiz yağışlar ve kuraklık doğrudan tarımsal üretimi etkilerken, Tarım ve Orman Bakanlığı her türlü senaryoya karşı hazırlıklarını sürdürüyor.

Yeni üretim sistemi

İklim değişikliğinin neden olduğu olumsuzluklarla mücadele için Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü (TAGEM) yeni üretim sistemleri ve çeşit geliştirme çalışmaları üzerinde yoğunlaştı. Kurak alanlarda bile mevcut çeşitlere göre yüzde 15 daha yüksek verimli olan buğday çeşitleri geliştirilirken; arpa, çeltik, mısır, sorgum, patates, soğan, aspir, kuru fasulye, üzüm, pamuk, incir, kiraz, kayısı, zeytin, fındık, portakal, muz, limon ve ceviz için iklim değişikliğinin yetiştirilme alanlarını nasıl etkileyeceği ve gelecekte uygunluk alanlarının nerelere kayabileceğini gösteren haritalar üretilmesi için çalışmalar başladı.

Dayanıklı zeytinler

İklim değişikliğinin zeytin üretimi üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmak ve kuraklığa dayanıklı zeytin çeşitlerinin geliştirilmesi için de çalışmalar sürüyor. “Bazı Zeytin Çeşitlerinin Kuraklık Stresine Toleranslarının Belirlenmesi” projesi sonucunda; kuraklık stresi koşullarında, tescilli çeşitlerden Butko, Sarı Yaprak, Kara Yaprak çeşitleri diğer çeşitlerden daha toleranslı bulundu.

Erken uyarı sistemi

Tekirdağ Çizmelik, Sarı Ulak, Erdek Yağlık orta düzeyde dirençli olarak belirlendi. Yağışın yetersiz, sulamanın kısıtlı olduğu bölgelere bu çeşitler önerildi. Islah çalışmalarıyla kuraklığa dayanıklı yeni zeytin çeşitlerinin geliştirilmesine yönelik çalışmalar da sürdürülecek.

Kuraklık risklerinin olumsuz etkilerinin asgariye indirilmesi ve su kullanıcılarına önceden uyarı verilmesi amacıyla Bakanlıkça başlatılan “Kuraklık Tahmini ve Erken Uyarı Sisteminin Kurulması Projesi”nin 2027’de tamamlanması planlanıyor. Çiftçilere yönelik farkındalık bilgilendirmeleri de devam ediyor.

İklim hayvanı da vurdu

Kuraklık, hayvancılıkta bölgesel farklılıkları gündeme getiriyor. İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde mera alanları daralarak yem bitkisi üretiminin azalacağı düşünülüyor. Bu da meraya dayalı küçükbaş hayvancılık için ciddi tehdit oluşturacak. Ege ve Akdeniz Bölgeleri’nde ise bölgede üretimi yoğun yapılan süt ineklerinden verim kaybının yaşanması bekleniyor. İneklerde ısı stresi süt verimini yüzde 10-25 oranında azaltabiliyor. Et üretimi için de besi süresinin uzayabileceği, gebelik ile üreme döneminde değişimlerin yaşanabileceği öngörülüyor. Kanatlı sektörünün de ısı stresi, yem-su maliyetleri ve hastalık riski üzerinden güçlü şekilde etkileneceği düşünülüyor. Bitkilerin çiçek açma zamanlarındaki değişim nedeniyle ise arıların yaşam döngüsünün zarar görmeye başladığı ifade ediliyor.

Kaynak: Milliyet