Dolar 35,9774
Euro 37,2077
Altın 3.254,93
BİST 9.774,40
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Denizli 12°C
Hafif Yağmurlu
Denizli
12°C
Hafif Yağmurlu
Sal 9°C
Çar 8°C
Per 8°C
Cum 9°C

‘Depreme dirençli kentler oluşturmazsak büyük kayıplar vermeye devam ederiz’

53 bin 537 kişinin yaşamını yitirdiği Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti. Bu süreçte Türkiye’de depreme hazırlık, kentleşme politikaları ve riskli bölgeler hakkında çok konuşuldu. Peki, geçen iki yılda neler yapıldı ya da yapılmadı? Türkiye olası bir depreme hazır mı? Bilim Akademisi üyesi ve yerbilimci Prof. Dr. Naci Görür’e sorduk.

‘Depreme dirençli kentler oluşturmazsak büyük kayıplar vermeye devam ederiz’
2 Şubat 2025 21:15

Türkiye 6 Şubat 2023 sabahına acı bir haberle uyandı: Saat 4.17’de Kahramanmaraş merkez olmak üzere çevre illeri de etkileyen 7,7 büyüklüğünde bir deprem meydana gelmişti. Bu depremden 9 saat sonraysa büyüklüğü 7,6 olan yıkıcı ikinci deprem gerçekleşti. Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman, Diyarbakır, Şanlıurfa, Gaziantep, Kilis, Adana, Osmaniye, Malatya ve Elazığ’da İçişleri Bakanlığı’nın açıklamasına göre 53 bin 537 kişi hayatını kaybetti, 107 bin 210 kişi yaralandı. On binlerce insan evsiz kalırken şehirler enkaza dönüştü. Aradan iki yıl geçti. Depremden etkilenen şehirlerde iyileştirme süreçleri devam ediyor, insanların yaraları sarılmaya çalışılıyor. Peki, Türkiye yeni bir depreme hazır mı? İki yılda ne gibi önlemler aldık? ‘Bir deprem ülkesi olduğumuzun’ ne kadar farkındayız? Tüm bunları Bilim Akademisi üyesi ve yerbilimci Prof. Dr. Naci Görür’le konuştuk.

6 Şubat’ın üzerinden iki yıl geçti. Böylesi bir felaketin tekrar yaşanmaması için gerekli çalışmalar yapılıyor mu?

Depremler dünyanın yaşadığını gösteriyor. Dünyanın nabız atışı, kalp atışı gibi; ancak ölü gezegenlerde, gökcisimlerinde deprem olmuyor. Önemli olan depremlerden minimum zararla çıkabilmek. Ancak 6 Şubat’tan bugüne deprem açısından çok önemli gelişmeler olduğunu ve ülke genelinde ‘depreme dirençli kentler yaratma’ konusunda temel çalışmaların yapıldığını düşünmüyorum. Yapılan çalışmalar daha çok yaraları sarma eğiliminde. Depreme dirençli kentler oluşturmadıkça kayıplar devam edecektir. Devlet, hükümet, yerel yönetim ve halk bir araya gelmeyince bu işi becermek mümkün değil. Bir araya gelip ülkemizi depreme dirençli hale getirmeliyiz.

Depreme dirençli kent ne demek? Bunu nasıl sağlayabiliriz?

Orta ve büyük depremlerden sonra depremi minimum hasarla atlatan, yeniden ayağa kaldırmanın kolay olduğu kent demektir. Bunu nasıl sağlayacağız? Öncelikle devletimizin deprem stratejisini kökünden değiştirmesi gerek. Stratejiyi kabul etmek için de önce şunu kabul etmeliyiz: “Türkiye bir deprem ülkesidir.” Her depremde on binlerce insanımızı kaybedemeyeceğimize göre strateji değişikliğiyle ülkemizi depreme karşı dirençli yapacağız. Bir bölgeyi dirençli hale getirmek için her şeyden önce üzerinde bulunduğu fayın özellikleri araştırılmalı. Bir deprem durumunda kent bileşenlerine nasıl zarar vereceği ortaya koyulmalı. Deprem gelmeden önce de bu bileşenleri depreme nasıl hazırlarız aşamasına geçilmeli. Kentin mikrobölgeleme çalışması yapılmalı.

Mikrobölgeleme çalışması neye yarar?

Bir kentin karelajlarına ayrılması (kareleme) demektir. Mesela kenti kilometrede bir,
500 metrede bir karelajlara ayırdınız,  karelerin ortasına da en az 30 metrede
bir sondaj yaptınız. O sondajın her birinde jeoloji, jeofizik, topografik, hidrojeolojik çalışmalarını ayrıntılı olarak yapıp karotlar alırsınız. Karotları sonra laboratuvarda incelersiniz. Ardından kentin yeraltı haritalarını üretirsiniz. Böylece tehlike haritalarını çıkarırsınız. Deprem dalgalarının davranışını, o kentin zeminiyle nasıl bütünleştiğini, nasıl yavaşladığını, nasıl hızını arttırdığını, ne kadar yıkıcı olduğunu, her şeyini o çalışmalar verir. Belediye başkanı da nereye ne kadar ev yapılacağını, nereye yapılmayacağını; nerede kaç katlı ev olacağını, nerede katların az olacağını; nereye çelik evler, nerede beton evler yapılacağını, nereye hiç bina yapılmayacağını ve nerenin yeşil alan olacağına ilişkin kararları mikroverilere göre verir.

 

İSTANBUL’DA TSUNAMİ

6 Şubat’ın hemen ardından DAF’ın (Doğu Anadolu fay hattı) Adana Havzası’nda stres birikimi olduğunu ve bölgede yeni depremler olabileceğini belirtmiştiniz…

6 Şubat’ın ertesi günü “Adana’ya dikkat” dedim. Sebebi de harekete neden olan fayın bir levha sınırı olması. Doğu Anadolu fayı; Arap, Anadolu ve Afrika levhası arasındaki sınır. 53 bin kişiyi öldüren fay da bu fay. Bilimin öngörüsü olan bir şeyi söyledim. Bu fay, Maraş’a kadar gelip Maraş’tan Adana Havzası’na doğru devam ediyor, saçaklanıyor. Büyük bir Maraş depremi olduktan sonra depremi Adana’ya transfer ediyor. Nitekim dedim ki; 6 Şubat depremlerinden sonra Doğu Anadolu’da Kayseri, Sivas, Adana, Mersin hatta Kıbrıs’a dikkat etmek lazım. Hatta Adıyaman-Hakkari arasına kadar o bölgelerde stres yüklendi.

Birkaç gün önce Bursa’da 4,1 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Şiddeti nispeten az, yıkıcı olmayan sarsıntıların ara ara olması fay hatlarında biriken enerjinin azalmasını sağlıyor mu?

Hayır, böyle bir şey yok. Bazı fayların hareketi depremin o bölgedeki gerilimini azaltsa da çoğunlukla gerilimi arttırır.

Marmara Bölgesi’nde 7,5 büyüklüğünde deprem beklediğinizi söylediniz ve İstanbul’da anlık deprem olma olasılığının yüzde 47 olduğunu belirttiniz. İstanbul depreme hazır mı?

İstanbul’da deprem dirençli çalışmalar yeterince yapılmıyor. Ama hiçbir şey yapılmıyor da değil. Sistematik olarak yapılması gerekenler çok büyük. Olası bir depremde Avrupa Yakası, Asya Yakası’na oranla daha fazla hasar görecek. Sebebi zemin. İki yakada kıyı  ve dolgu bölgelerinde depremin şiddeti, ivmesi, hızı da fazladır. Yıkım da fazla olacaktır. İstanbul’da Adalar’da, kıyılarda tsunami çok etkili olabilir.

Olası bir Marmara depreminde başka hangi iller etkilenecek?

Denize yakın iller bu depremden az veya çok etkilenecektir. Çok etkilenecekler arasında İstanbul, Gebze, Kocaeli, Yalova var. Güneydeki alanlar; Tekirdağ, Bursa, Edirne. Yani bu bölgedeki tüm yerler etkilenecek ama derecesi farklı. Denize yakın, Marmara’ya yakın yerler; Tekirdağ, Yalova, İstanbul, Silivri, Bursa-Gemlik… Bu yöreler çok daha fazla etkilenecek. Çanakkale, Balıkesir, onlar da etkilenecek ama az. Ancak unutmamak gerek ki, depreme hazırlık illa deprem nereye vuracak diye olmamalı. Her halükârda kentini deprem dirençli, köyünü deprem dirençli yapacaksın.

 

‘HALKI KORKUTMAK İÇİN DEĞİL, EĞİTMEK İÇİN YAPMALI’

Deprem ülkesi Japonya çok yüksek şiddetlerde sallanmasına rağmen halkı hiçbir şey olmamış gibi gündelik hayatına devam ediyor. Bizim de deprem korkusu olmadan yaşayabilmemiz bir gün mümkün olacak mı?

Bu ancak eğitimle mümkün olabilir. Japonya’da anaokulundan ölünceye kadar halkı deprem konusunda bilinçlendiriyorlar. Bizim de bunu yapmamız lazım. Okullarda ders vermemiz, anlatmamız, bilgilendirmemiz lazım. Otobüslerde, metrolarda, reklam panolarında depreme hazırlıklı olmakla ilgili içerikler paylaşılmalı. Bunu halkı korkutmak için değil, eğitmek için yapmalı. Halk deprem konusunda kültüre sahip olursa korkmaz.

Gece aniden telefonunuz çaldığında korkuyor musunuz? “Eyvah! O gün, bugün” diyor musunuz?

Önemli kayıplar olmadıkça gece beni aramıyorlar. Ama bazen oluyor, telefonum çalıyor. Akşam 8, 9… Biri arıyor. Malatya’dan, Gaziantep’ten, köyden, kasabadan… “Hocam ben buradan taşınmaya karar verdim, hangi mahalleye taşınayım” diye soruyor bana. Bunu bilmek mümkün değil elbette ama her birinin korkusunu anlıyorum. Üzmeden, kırmadan bir cevap veriyorum.

 

‘PARTİLERÜSTÜ OLMAM GEREK’

‘Deprem’ dediğimizde herkesin aklına ilk siz geliyorsunuz, bu durum gündelik hayatınızı nasıl etkiliyor? Mesela sokakta yürürken insanlar karşınıza çıkıp sorular soruyor mu?

Çok oluyor bu ama ben bundan memnunum. Yani üzüldüğüm, yorulduğum, bunaldığım, kızdığım zamanlar da oluyor. Ama ben halkımla iç içe ve çok samimi olduğum için bu durumdan memnunum. Bana kızmıyorlar. Mesela bazen toplantılarda vatandaşlara parmağımı sallayıp “Sizler bu yanlışı yapıyorsunuz, kaçak göçek yapmayın” diyorum. Gülüyorlar, alkışlıyorlar, seviyorlar beni. Çünkü halkın dışında, halka tepeden bakan biri değilim. Ben halkımı seviyorum. “Halkım ölmesin” diyorum. Siyaseten ayırmıyorum. Düşüncesi, rengi, ırkı ne olursa olsun bütün insanları insan olduğu için seviyorum. Ve onların deprem konusuyla ilgilenmeleri de beni memnun ediyor.

Bir ara siyasete gireceğiniz konusu da konuşuluyordu, doğruluğu var mı?

Bazı partilerden teklifler geldi ama asla düşünmüyorum. Dediğim şuydu: “Deprembilimci olarak ben eğer siyasete girersem karşıma kitleleri alıyorum demektir. Çünkü benim söylediğim karşı partiden olanlara ulaşmayacaktır. Onlar her söylediğimi kendi partimin sınırları içinde alacaklardır. Dolayısıyla benim sesimi duymayacaklardır. Benim, sesimi bütün insanlarıma duyurabilmem için partilerüstü olmam gerekir. Beni anlayışla karşılayın.” Herkes de bu kararımı anlayışla karşıladı.

Yöneticiler size danışıyor mu, fikirlerinize başvuran devlet kurumları var mı?

İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) önerdiğim bazı uygulamaları hayata geçiriyor. Mesela Japonya’dan esnek borular almak suretiyle İstanbul’da içme suyu şebekesi altyapısında bazı değişiklikler yapıldı. Yine İSKİ Genel Müdürlüğü söylemlerim üzerine Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’yle görüştü. Depremde yıkılacak bazı barajların güçlendirilmesi için. Ve bu yönde çalışmalar yaptı.

ETİKETLER: , , , ,
Şehrin nabzını tutan, en son gelişmeleri anında sizlere ulaştıran sesimiz olmaya devam ediyoruz. Denizli’nin sesi olan Denizlim Haber ile şehre dair herşeyi keşfedin. Takipte kalın en yeni haberlerle güncel kalın.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.