Prof. Dr. Işıl Somalı uyardı: Beslenme alışkanlıkları kolon kanserini tetikliyor!
Gün geçtikçe değişen yaşam koşulları, beslenme alışkanlıklarının değişmesine ve insanların sıklıkla hazır gıdaları tercih etmelerine neden oluyor. Yapılan çalışmalar ve uzman görüşleri ise bu şekilde sağlıksız beslenme alışkanlıklarının insan sağlığını olumsuz etkileyerek birçok kanser türüne zemin hazırladığını gösteriyor.
Gün geçtikçe değişen yaşam koşulları, beslenme alışkanlıklarının değişmesine ve insanların sıklıkla hazır gıdaları tercih etmelerine neden oluyor. Yapılan çalışmalar ve uzman görüşleri ise bu şekilde sağlıksız beslenme alışkanlıklarının insan sağlığını olumsuz etkileyerek birçok kanser türüne zemin hazırladığını gösteriyor.
Beslenme alışkanlıkları ve yaşam tarzları, insan sağlığı üzerinde çok büyük bir etkiye sahip. Sürekli değişen yaşam koşulları ve gündelik tercihler insanların beslenme alışkanlıklarına da etki ediyor. Günümüzde hazır gıdaların çok fazla tercih edilmesi ve bunun alışkanlık halin gelmesi de bazı sağlık sorunlarının artış göstermesine neden oldu. Yapılan araştırmalar, sağlıksız beslenme alışkanlıklarının neden olduğu rahatsızlıklar arasında obezite ve kanser vakalarının gözle görülür şekilde ön plana çıktığını gösterdi. Egepol Hastaneleri İç Hastalıkları ve Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Işıl Somalı da, beslenme alışkanlıkları ve kolon kanseri arasındaki ilişkiye dair açıklamalarda bulundu.
GÜNÜMÜZDE BESLENME ALIŞKANLIKLARI KOLON KANSERİNİ TETİKLİYOR
Günümüzde beslenme alışkanlıklarının giderek değişmesi sonucu, kolon kanseri vakalarının görülme sıklığının da arttığını söyleyen İç Hastalıkları ve Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Işıl Somalı; yağlı yiyecekler, kırmızı et ve hazır gıdaların aşırı tüketiminin kolon kanseri riskini artırdığına vurgu yaptı.
Prof. Dr. Işıl Somalı, “Fast food ve hazır gıdanın daha çok tüketildiği Amerika gibi ülkelerde kolon kanseri daha çok görülürdü. Artık bu tür kanser vakalarına son dönemde ülkemizde de sık rastlıyoruz. 40’lı yaşlarda görülme sıklığı da artmakta. Sosyo-ekonomik düzey de bu tür kanserle ilişkilendiriliyor. Yüksek gelir grubundakiler yoğun kırmızı et ve fast food tükettiği için o grupta daha çok rastlanıyor” dedi.
GENETİK YATKINLIK DA OLABİLİR
Hastalık hakkında bilgi veren Prof. Dr. Işıl Somalı, “Kolon (bağırsak) kanseri, bağırsak yüzeyinde poliplerin oluşumu ve zamanla kansere dönüşmesiyle gelişebiliyor. Bağırsakta kitlenin yerleşim yerine göre de bulgular farklılıklar gösterebiliyor. Erkek hastalarda uzun süreli kansızlık devam ediyorsa bu da bir gösterge olabilir. Adet gören kadınlarda kan kaybından ötürü kansızlık görülebilir ama Menopoz dönemindeki kadınlarda da bir kansızlık saptanırsa mutlaka kolon kanseri olma ihtimalinin araştırılması gerekir” diyerek teşhis ve tedavinin önemine dikkat çekti.
Somalı, “Bu hastalıkta genetik yatkınlık da söz konusudur. Herediter Nonpolipozis Koli ve Adenomatöz Polipozis Koli olmak üzere iki genetik hastalık mevcuttur. Herediter Nonpolipozis Koli daha ileri yaşlarda görülebiliyor. Bağırsaklarda Polipler yoğun olarak bulunmuyor. Bu türde genetik geçişler olabiliyor. Adenomatöz Polipozis Koli tipinde ise genelde ailenin çoğunda kolon kanseri bulunuyor ve genç yaşlarda görülüyor. Eğer ailede başka genç yaşta bu tip kansere yakalanan varda mutlaka takibe alınmalıdır. Burada bağırsakta birçok polip bulunur. Genel yaklaşımda hastanın yakı takibi ve kanserin önüne geçilebilmesi açısından kolonun tamamen alınması koruyucu bir yaklaşımdır” ifadelerini kullandı.
45 YAŞ ÜZERİNDEKİ HERKES KOLONOSKOPİ YAPTIRMALI…
Prof. Dr. Işıl Somalı; “Esas tanı kolonoskopi ve kitleden biyopsi alınarak yapılır. Hastalığın tedavisinde genel yaklaşım ameliyattır. Ameliyat sonrasında çıkan patolojinin sonucuna ve hastalığın evresine göre de kemoterapi tedavisi verilmektedir. Tedaviler sonrasında da 3 aylık takipler ve kolonoskopi kontrolleri de devam eder. 45 yaş üzerindeki kadın erkek fark etmeksizin herkes herhangi bir şikayeti olmasa da kolonoskopi taramasından geçmelidir. Eğer ailede 1. derece yakınında kanser tanısı varsa bu tarama 40 yaşında yapılmalıdır. Sebze, meyve, beyaz et, balık tüketimi artırılmalıdır. Kırmızı et, paketli, işlenmiş gıdalardan uzak durulması gerekmektedir. Makatta, dışkıda kanama, sürekli ishal veya kabızlık gibi şikayetler varsa da uzman hekime başvurulması gerekmektedir. Erken tanı tedavisini de başarısını ve hayatta kalma oranını yükseltir” diyerek herkese çağrıda bulundu.