Akıllı şehirler mi? Yoksa sadece çöken altyapı mı tamir edilecek?
Hindistan’da akıllı şehir projelerine ayrılan fonların yarısından fazlası, hasarlı kentsel altyapının yenilenmesine harcandı: ulaşım ve su, sanitasyon ve hijyen sistemleri… Bu haber, görevin gerçek bir dijital dönüşümden çok bir kurtarma operasyonu …
Hindistan’da akıllı şehir projelerine ayrılan fonların yarısından fazlası, hasarlı kentsel altyapının yenilenmesine harcandı: ulaşım ve su, sanitasyon ve hijyen sistemleri… Bu haber, görevin gerçek bir dijital dönüşümden çok bir kurtarma operasyonu olduğu gerçeğini ortaya çıkararak dünya çapındaki akıllı şehir uzmanlarını şok etti.
25 Haziran 2015 tarihinde başlatılan “Akıllı Şehir” kampanyasının son başvuru tarihi yaklaşıyor. Yaklaşık on yıl sonra gerçek çok açık: Şehirler, geleceğe yönelik teknolojik harikalar yaratmak yerine, çökmekte olan altyapıyı onarmaya çalışıyor.
Hindistan’daki büyük akıllı şehir projelerine ayrılan fonların yarısından fazlası (%52,71) hasarlı ulaşım, su ve sanitasyon sistemlerinin yenilenmesine harcandı.
Konut ve Şehircilik Bakanlığı verilerine göre 8 bin 004 proje hayata geçirildi. Bunlardan 1.741 tanesi kentsel ulaşım sistemlerini geliştirmeye yönelik, kentsel hareketliliği artırmaya yönelik projelerdir.
1.546 proje ise su, sanitasyon ve hijyen alanında. Akıllı mobilite ve hijyen projelerinin ardından kentler enerji yönetimi projelerine de önemli miktarda kaynak harcadı.
Rakamlar çarpıcı ama şaşırtıcı değil ve benzer ekonomik durumdaki diğer ülkelerle paralellikler kurmak mümkün. Dünya Bankası’nın yakın zamanda yayınladığı bir raporda, Hindistan’ın önümüzdeki yıllarda kentsel nüfusun hızla artmasına ayak uydurabilmek için kentsel altyapıya büyük miktarlarda yatırım yapması gerekeceği tahmin ediliyor.
Bu, hızlı kentleşmenin getirdiği baskılarla karşı karşıya kalan hemen hemen tüm şehirlerin karşı karşıya olduğu bir zorluktur. Mevcut altyapı ve hizmetler üzerinde önemli bir baskı oluşturarak temiz içme suyu, güvenilir elektrik kaynakları ve verimli ve güvenli ulaşım ağları gibi temel ihtiyaçlara olan talebi artırıyor.
NASIL BİR AKILLI ŞEHİR?
Temel altyapının gelişmediği veya eski olduğu yerleşim yerlerinde yaşam kalitesi düşüyor. Örneğin, temiz içme suyu temini iyi olmadığında, bu durum vatandaşların sağlığını tehlikeye atar. Böyle durumlarda “akıllı şehir”den bahsetmek zorlaşıyor.
Toplu taşımanın cehennem olduğu, yolların tıkalı olduğu, havanın kirli olduğu şehirlerde “akıllı şehir” kavramı kulağa saçma geliyor. Aynı durum, yerel suç oranlarının yüksek olduğu şehirler için de geçerlidir. Akıllı kentsel gelişimin yüce vaatleri gerçeklikle taban tabana zıttır.
Temel kentsel hizmetlere duyulan ihtiyaç, “Büyüme Merkezleri Olarak Kentler”, “Yaratıcı Kentsel Yeniden Kalkınma” gibi başlıklar altında yürütülen proje girişimleriyle çelişmektedir. Yerel halk büyük vaatleri görüyor ama kimseyi etkilemiyor.
Vatandaşlar, yerel yönetimlerin “abartılı iddiaları bir kenara bırakıp öncelikle temel altyapının inşasına odaklanması gerektiğine, ancak o zaman küresel şehirlerle rekabet etmeyi düşünebileceğimize” inanıyor.