Kilis Ramazan imsakiyesi 2025 sahur ve iftar saatleri
Ramazan ayının 1. günü, ilk orucun tutulacağı gün 1 Mart 2025 Cumartesi günü olacak. 28 Şubat’ı 1 Mart’a başlayan gece ilk sahura kalkılacak. Diyanet 2025 Ramazan imsakiyesini yayımladı. İşte Kilis Ramazan imsakiyesi 2025 imsak, sahur, iftar, akşam ezan saati.
On bir ayın sultanı Ramazan-ı Şerif’in manevi iklimine girmek girdik. Bu sene Ramazan ayı 1 Mart Cumartesi günü idrak edilmeye başlanacak. İlk teravih 28 Şubat akşamı yatsı namazıyla birlikte kılınacak. O gece de ilk sahura kalkılacak. Diyanet İşleri Başkanlığı 2025 Ramazan imsakiyesini yayımladı.


Oruç açma, oruçluya orucunu açtırma, oruç bozma, oruç tutmama, oruca aykırı bir davranışta bulunma” anlamlarına gelen iftar kelimesi, yaygın olarak, oruçlu kimsenin vakti gelince usulüne uygun biçimde orucunu açması için kullanılmaktadır.
İftar vakti, müminler için sevinç ve huzur vaktidir. Bu vaktin girmesiyle Allah’ın rızası için açlığa, susuzluğa, orucun sıhhatine zarar verecek tutum ve davranışlara karşı sabreden, oruca özel yasaklardan uzak durmayı başaran ihlâslı gönüller için bütün bu yasaklar kalkar. Bu vakit, Resûlullah’ın (sas), “Şüphesiz her iftar vaktinde Allah tarafından (cehennem ateşinden) azat edilenler vardır. Bu (azat etme işlemi Ramazan”da) her gece olur.” (İbn Mâce, Sıyâm, 2) sözleriyle ifade ettiği üzere, bağışlanma vaktidir. Yine Hz. Peygamber, “…Müminin iki sevinci vardır: Birisi iftar vaktinde orucunu açtığı andaki sevinci, diğeri Rabbine kavuştuğu zaman orucunun (mükâfatından kaynaklanan) sevincidir.” (Müslim, Sıyâm, 163) buyurmuştur.
Ramazan ayının müstehap olan uygulamalarından bir tanesi de iftarlarımızı acele yapmak, akşam namazını kılmadan önce oruçlarımızı açmaktır.
Allah Resûlü (sas) akşam namazını kılmadan önce orucunu birkaç yaş hurmayla, yaş hurma bulamadığı zaman kuru hurmayla , o da yoksa birkaç yudum suyla açardı. Orucu hurma gibi tatlı bir şeyle açmak ise mendup , başka bir deyişle hoş bir davranıştır. Resûlullah’ın (sas) kış günlerinde kuru hurma ile yaz günlerinde ise su ile orucunu açtığına dair rivayetler de vardır.
Peygamberimizi (sas) sahura kalkmayı teşvik edip iftar yapmaksızın iki orucu ((visâl orucu)) birbirine eklemeyi de yasaklamıştır.
Bununla beraber, orucunu açacak kimselere özellikle fakirlere iftar yemeği verilmesini teşvik etmiştir Zeyd b. Hâlid el-Cühenî’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah (sas) şöyle buyurmuştur: “Bir oruçluya iftar veren, o kişinin sevabı kadar sevap elde eder. Oruçlunun sevabından da hiçbir şey eksilmez.” (Tirmizî, Savm, 82)
Sahur nedir kısaca anlatalım: Kelime açısından incelendiğinde sahur anlamı, oruç tutmak için imsak vaktinden önce uyanıp yemek yenmesi ve su içilmesidir. Oruç için yapılan hazırlıkları ifade eder. İmsak vaktinden önce, sünnet olan, oruç için yeme – içme hazırlığıdır.
İslâm’a göre, bireyin sorumlu olmasının temel şartları Müslüman, akıllı ve ergenlik çağına ulaşmış olmaktır. Dolayısıyla bu şartlar, oruç ibadeti ile sorumlu olmanın da şartlarıdır. Buna göre, bir kimsenin Ramazan ayında oruç tutmasının farz olması için öncelikle Müslüman ve âkil-bâliğ olması gerekir (Kâsânî, Bedâî’, 2/87).
İbadetlerle yükümlü olma şartlarını taşıdığı hâlde bazı özel durumlardaki kimselere oruç tutmama ruhsatı verilmiştir. İbadetlerle yükümlü olmamakla birlikte, ergenlik yaşına gelmeyen çocukların alıştırılmak ve ısındırılmak maksadıyla namaz kılmaları ve oruç tutmaları teşvik edilir. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.s.), yedi yaşından on yaşına kadarki sürede çocuğun namaza alıştırılmasını önermiştir (Ebû Dâvûd, Salât, 26 [494-495]; Tirmizî, Salât, 182 [407]).
Farklı Ramazan aylarında da olsa bir kimsenin meşru mazereti olmaksızın kasten bozduğu bütün oruçlar için bir keffâret ödemesi (peş peşe iki kamerî ay veya altmış gün oruç tutması) yeterlidir. Ayrıca bozduğu her orucu kaza etmesi gerekir. Ancak keffâretin ödenmesinden sonra başlanıp kasten bozulan Ramazan orucu için yeni bir keffâret gerekir (İbnü’l-Hümâm, Fethü’l-kadîr, 2/338-340).