Dolar 36,4935
Euro 37,8900
Altın 3.346,41
BİST 9.658,72
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Denizli 16°C
Az Bulutlu
Denizli
16°C
Az Bulutlu
Cts 18°C
Paz 14°C
Pts 13°C
Sal 16°C

Mimarlığın Nobel’ini alan Aravena Cumhuriyet’e konuştu: ‘Türkiye Şili modelini örnek almalı’

Çağdaş Bayraktar Dar gelirli aileler için düşük maliyetli sosyal konut anlayışıyla uluslararası tanınırlık ve saygınlığa ulaşan Şilili mimar Alejandro Aravena gazetemize önemli açıklamalarda bulundu.

Mimarlığın Nobel’ini alan Aravena Cumhuriyet’e konuştu: ‘Türkiye Şili modelini örnek almalı’
1 Mart 2025 04:37

Şili’de 2010 yılında meydana gelen 8.8 büyüklüğündeki depreminin yıl dönümünde, Bilgi Üniversitesi tarafından “Coming Together & Building Back Better”(Bir araya gelmek ve daha iyiyi inşa etmek) adlı sempozyum düzenlendi.

Mimarlık dünyasının Nobel’i kabul edilen Pritzker Ödüllü Şilili mimar Alejandro Aravena, iki gün süren sempozyumun özel konuğu oldu.

Pritzker Ödüllü Şilili mimar Alejandro Aravena, gazetemizin yazarı Çağdaş Bayraktar ile konuştu.

Dar gelirli aileler için düşük maliyetli ev inşasını da içerisinde barındıran sosyal konut anlayışıyla 2010 Şili Depremi sonrası bölge kalkınmasında pay sahibi olan Aravena, açılış konuşmasını yaptı. 8.8 büyüklüğündeki depremin 400 kilometrekare alanı etkilediğini, 300 bin birimin hasar gördüğünü ve tsunami yarattığına dikkat çeken Aravena, “İnsanları yeniden yapılanma sürecine dahil etmedikçe onu yeniden inşa etmenin bir yolu olmadığına dair bir önsezimiz vardı. Sadece kamu ve şirket parasıyla şehri yeniden inşa etmek imkansız. Dolayısıyla normalde insanların kendi kaynaklarının dahil edilmesi gerekiyor. Eleştirilerin aksine süreci katılımcı bir biçimde yürüttük ve ilk olarak 100 gün içerisinde hayata geçirilecek yeniden inşa planı hazırladık” dedi.

İKİ PARÇALI EV MODELİ

Birçok bileşenin içinde olduğu ekibin yurttaşların taleplerini dinleyerek ilerlediğini belirten Aravena, “Çünkü doğru yanıtı doğru soru ve talep ile bulmak mümkündü. Asıl kaynak paradan ziyade koordinasyon ve insanlardan doğru yerde doğru biçimde faydalanılmasıydı. Öte yandan da siyasi yöneticilerden ziyade uzmanları merkeze alan bir modelle ilerledik. Çünkü merkeze siyasi yöneticiler konduğunda, her seçim döneminde yeni bir plan ortaya konulmak isteniyor. Bu da vakit kaybı yaratabiliyor. Biz ise yöneticilerin mevcut plana uyum sağlamasını istedik” dedi.

Kendisine uluslararası tanınırlık kazandıran Half-a-House(yarım ev) modelini bölgede kullandıklarını belirten Aravena, “Bu modelle insanlara daha büyük ve iki parçanın bir parçası yapılmış evler dizayn ettik. Diğer kısmını ise daha uzun vadede onların kendi isteklerine göre düzenlemelerine imkan tanıdık. Geçici yapılarda kullanılan iyi malzemeler, kalıcı yapılar içinde de kullanılabildi” ifadelerini kullandı.

‘TÜRKİYE’DEKİ YIKIM TUHAF GELDİ’

Konuşmasının ardından Cumhuriyet’in sorularını yanıtlayan Aravena, 2010 depreminde 730’ya yakın ölü sayısını da anımsatarak, 6 Şubat depremlerinin yarattığı yıkımını gördüğümde çok şaşırmıştım. Tuhaf gelmişti. Bu büyükte yıkım, depremden ziyade insan kaynaklı yapılan hatalarla meydana gelebilir” dedi. Depremle yaşama konusunda örnek alınan ülkelerden Japonya’nın zengin bir ülke olduğunu ve Türkiye için daha uygun modelin Şili olduğuna değinen Aravena, sözlerine şöyle devam etti:

‘KIRILMA PAYI BIRAKILMALI’

“Depreme dayanıklı yapılar için öne çıkan şu yöntemlerin başında sarsıntıdan hiç etkilenmeyecek katılıkta bina yapmak geliyor. Ancak bunun maliyeti çok yüksek. Bizim Şili’de tercih ettiğimiz model, bunun yerine kırılma payı bırakılan ama sarsıntılarda ayakta kalacak binalar. Deprem yönetmeliği de buna yöneliktir. Binalardaki bu tarz kırılma payı, sarsıntının etkisini alıp içindeki insanlara etkisini azaltır. Arabaların kazalarda kırılma payı bırakarak oluşan enerjiyi bu şekilde bir yerde toplaması gibi düşünebiliriz. Deprem sonrasında da bölgede, Şili’de yaptığımız gibi katılımcı, sonrasında kalıcı yapılarda kullanılacak parçalardan oluşan yapılar faydalı olacaktır. Maliyeti de daha düşük olacaktır.”

ETİKETLER: , , , ,
Şehrin nabzını tutan, en son gelişmeleri anında sizlere ulaştıran sesimiz olmaya devam ediyoruz. Denizli’nin sesi olan Denizlim Haber ile şehre dair herşeyi keşfedin. Takipte kalın en yeni haberlerle güncel kalın.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.