Dolar 36,4306
Euro 38,1968
Altın 3.382,00
BİST 9.911,07
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Denizli 13°C
Hafif Yağmurlu
Denizli
13°C
Hafif Yağmurlu
Pts 15°C
Sal 17°C
Çar 19°C
Per 21°C

Naci Görür’den korkutan ‘Marmara’ uyarısı: ‘Beni tehdit eden fay sistemi bu…’

Yer Bilimci Prof. Naci Görür, “Eğer bu depremleri halledemezsek, bizim geleceğimiz yoktur. Ne ekonomik bağımsızlığımız kalır ne siyasi bağımsızlığımız kalır. Bu ülkeyi bize yar etmezler” diye konuştu.

Naci Görür’den korkutan ‘Marmara’ uyarısı: ‘Beni tehdit eden fay sistemi bu…’
2 Mart 2025 18:37

Kocaeli’de yatay mimari projesiyle yapılan evlerin lansmanında kritik uyarılarda bulunan Yer Bilimci Prof. Naci Görür, “Eğer bu depremleri halledemezsek, bizim geleceğimiz yoktur. Ne ekonomik bağımsızlığımız kalır ne siyasi bağımsızlığımız kalır. Bu ülkeyi bize yar etmezler” dedi.

Kocaeli’nin Gölcük ilçesinde 17 Ağustos 1999 tarihinde meydana gelen 7,4 büyüklüğündeki depremde 17 bin 480 kişi hayatını kaybetti, 43 bin 953 kişi yaralandı.

“BU İŞİ HALLETMEMİZ GEREKİYOR”

Yaklaşık 200 bin kişinin evsiz kaldığı ve deprem riskinin sürdüğü Marmara bölgesinde Naci Görür açıklamalarda bulundu:

“25 sene içinde biz İstanbul’u depreme hazırlayamadık. 1999 – 2025, 26 sene geçti. Depreme dirençlilik ne demek biliyor musunuz? Büyük bir deprem geldiği zaman o depremi minimum hasarla atlatan kent demektir. Yani hasar muhakkak olur ama o kadar olur ki iki günde bitirirsin, günlük yaşam bile değişmez. Japonya’da, Tayvan’da deprem oluyor. Adam masada oturuyor, çay bardağını tutuyor, düşmesin, dökülmesin diye.

“BENİ YÖNETMEK Mİ İSTİYORSUN? SENDEN BENİM İSTEĞİM ŞU…”

“Benim size vereceğim mesaj, özellikle Gebze’ye gelmemin sebebi de bu. Artık deprem dirençli kentler istiyoruz. Bu işin sorumlusu kim? Sizlersiniz. Diyeceksiniz ki, ’Ya nasıl hocam, benim neyim var? Ben bir emekliyim. Kim beni dinleyecek? Ya ben zavallı bir adamım.’ Hayır, değilsiniz. Mülkün sahibi sizlersiniz. Devletin sahibi, bu ülkenin sahibi, bu toprakların sahibi sizlersiniz. Sizler bir şeye ’evet’ derseniz o olur, ’hayır’ derseniz olmaz. Onun için bu gücünüzü kullanın. Partizanlık etmeyin, siyasetle uğraşmayın, particilik etmeyin. Özellikle deprem konusunda insanınızı sevin. İnsanımıza şefkat gösterin.

Her ne olursa olsun, sizi yönetmeye gelen birileri olursa, ‘Başım üzerine gel, tamam. Beni yönetmek mi istiyorsun? Senden benim isteğim şu: Oturduğum kenti, örneğin Gebze’yi depreme dirençli yapacaksın. Bunun için niyetin varsa, planın varsa, programın varsa, oyum senindir.’ Bunu diyemediğiniz sürece bu işi çözemeyiz.”

“BENİ TEHDİT EDEN FAY SİSTEMİ BU…”

“Şimdi diyeceksiniz ki bu iş zor mu? Zor değil. Devletin mevcut yapısını, organizasyonunu, birimlerini harekete geçirmek suretiyle bunu yapmamız mümkün. Bir kenti depreme dirençli yapmak demek, o kentin bileşenlerini depreme dirençli yapmak demektir. Yani bir kenti depreme dirençli yapacaksan, o kenti oluşturan bileşenleri depreme dirençli yapacaksın.

Bir kentin de 6 tane bileşeni var. Yönetim, halk, altyapı, yapı stoku, ekosistem ve çevre ve ekonomi. Bunları nasıl yapacaksın? Seni tehdit eden tehlikeyi önce ortaya çıkaracaksın. Beni tehdit eden fay sistemi bu. Şu kadar büyüklükte deprem üretir. Bu deprem olursa benim bu bileşenlerime şu şu şu şekilde zarar verir. Bunu önceden araştırırsın. Deprem gelmeden, daha deprem yokken. O bileşenleri depreme hazırlarsın. Deprem geldiği zaman da sen hazırladığın için bileşenler sana zarar vermez. Ancak ufak bir zarar verirse onu da kısa zamanda hallederiz.”

EĞER BU DEPREMLERİ HALLEDEMEZSEK…”

İHA’ya konuşan ve son olarak deprem sıkıntısının çözülmesi gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Görür, “Siz ister kavrayın ister kavramayın, Türkiye’nin gerçek beka sorunu bu depremdir. Eğer bu depremleri halledemezsek, bizim geleceğimiz yoktur. Ne ekonomik bağımsızlığımız kalır ne siyasi bağımsızlığımız kalır. Bu ülkeyi bize yar etmezler. Bu deprem sorununu çözmemiz lazım” dedi.

Şehrin nabzını tutan, en son gelişmeleri anında sizlere ulaştıran sesimiz olmaya devam ediyoruz. Denizli’nin sesi olan Denizlim Haber ile şehre dair herşeyi keşfedin. Takipte kalın en yeni haberlerle güncel kalın.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.