‘AKP, cihatçılara verdiği desteğin meyvelerini toplamak istiyor’
Suriye’nin Heyet Tahrir Şam (HTŞ) liderliğindeki yönetimi, perşembe günü ülkede Alevilerin merkezi olarak görülen Lazkiye ve Tartus’a büyük bir operasyon başlattı. Şiddet olaylarında 1068 Alevi sivilin öldürüldüğü belirtildi.
Suriye’de Alevilere yönelik artan şiddet Türkiye’de de büyük tepkilere neden olurken HTŞ’yi ilk günden bu yana kucaklayan AKP iktidarı, Lazkiye ve Tartus’taki etnik ve mezhepsel şiddete beklendiği kadar ses çıkarmadı.
Siyaset bilimciler, Suriye’deki son gelişmelerle birlikte Türkiye ve diğer aktörlerin süreçteki rolünü Cumhuriyet’e değerlendirdi.
‘COLANİ’NİN ARKASINDALAR’
İktidarın yaşanan son gelişmeleri HTŞ’ye yönelik bir provakasyon olarak nitelendirerek HTŞ lideri Ebu Muhammet el Colani’nin arkasında durduğunu vurgulayan Doç. Dr Fatih Yaşlı, ”HTŞ iktidarı için ‘Suriye’nin gerçek sahipleri’ denildi. AKP iktidarı iç savaşta cihatçılara verdiği desteğin meyvelerini toplamak istiyor. Suriye’nin gerçek sahibi olduğunu iddia ettiği cihatçılara sınırsız ve koşulsuz destek veriyor” dedi. Bölgede iktidarın da desteklediği cihatçıların Aleviliği sapkın bir mezhep olarak gördüklerini söyleyen Yaşlı, “HTŞ, yeni Suriye’de Alevilere bir tür parya statüsü biçerek onları siyasal alanın dışında tutmak istiyor” ifadelerini kullandı.
ABD-RUSYA YAKINLAŞMASI
ABD ve Rusya’nın BM Güvenlik Konseyi’ne acil toplantı çağrısı yapmasını da değerlendiren Yaşlı, “Trump iktidarıyla birlikte ABD-Rusya arasında bir yakınlaşma başlarken ABDAvrupa ilişkileri ise giderek gerilimli bir hal almaya başladı. Bunun yansıdığı yerlerden biri de Suriye olacak gibi. ABD ile Rusya’nın anlaşma zemini bulduğu bir Suriye’de AKP iktidarı da politikalarını gözden geçirmek zorunda kalacaktır” diye konuştu.
‘SEYİRCİ KALDILAR’
Prof. Dr. Cangül Örnek HTŞ iktidarının hem bölgede hem de Türkiye’de kitleler üzerindeki Şii ve Alevi düşmanlığını tetiklediğini belirterek “İktidara yakın çevrelerden, özellikle gazeteci, kanaat önderi ve akademisyenlerin Alevi karşıtlığı söylemlerle sürece ideolojik bir anlam yüklemeye çalıştığını görüyoruz. İktidar da bunlara seyirci kalıyor. Türkiye’nin yakın tarihinde Alevi düşmanlığının bu kadar alenen dile getirildiği bir dönem hatırlamıyorum”diye konuştu. ABD ile Rusya’nın BM Güvenlik Toplantısı’na yönelik çağrısını da değerlendiren Örnek, “Kamuoyunda Alevi sempatisi olarak yorumlansa da bu şekilde bakmak yanlış. Tam tersi, Suriye’nin etnik ve dinsel temelde bölünmesi masada olabilir ya da masaya gelebilir. Bu süreç herkes için kanlı olabilir” ifadelerini kullandı.