Ankara Barosu’ndan suça sürüklenen çocuklara ilişkin açıklama
Ankara Barosu’ndan suça sürüklenen çocuklara ilişkin açıklama
T24 Haber Merkezi
Ankara Barosu, suça sürüklenen çocukların kimliklerinin ifşa edilmesi ve yetişkinler gibi yargılanmasına yönelik taleplere ilişkin olarak; “Çocuk adalet sisteminin temel ilkesi olan ve Anayasanın 41. maddesinde de yer alan “çocuğun üstün yararı” gözetilerek; çocukların korunmasına yönelik önleyici mekanizmaların geliştirilmesi, çocukların topluma yeniden kazandırılmasına yönelik bütüncül çocuk koruma politikaların oluşturulması, suça sürüklenen çocuklar için yapılacak müdahalenin çocuğun topluma kazandırılması ve onarımı esasları ile güçlendirilmiş hukuki düzenlemeler ve uygulamalar çerçevesinde yapılması; ilgili kamu makamlarının sorumluluğu üstlenmesi ve bu sorumluluğu yerine getirirken her türlü ayrımdan uzak durması büyük önem taşımaktadır” açıklamasını yaptı.
Ankara Barosu’ndan suç sürüklenen çocuklara dair yapılan açıklama şöyle:
“Çocuk adalet sistemi, uluslararası sözleşmeler ve hukuk ilkeleri çerçevesinde, çocukların korunması ve adaletin sağlanması amacıyla geliştirilmiştir. Suça sürüklenen çocuklar ile mağdur çocuklar, çocuk adalet sistemi içerisinde bütüncül bir yaklaşımla ele alınmak zorundadır. Çocukların, suç isnadı nedeniyle toplum nezdinde teşhir edilmesi, bireysel kimliklerinin ifşa edilmesi ve medya aracılığıyla sosyal linç kampanyalarına maruz bırakılması açıkça hukuka aykırıdır. Suçun niteliği ne olursa olsun, çocukların adil yargılanma hakkı, suçsuz sayılma hakkı ve özel hayatın gizliliği ilkeleri ihlal edilmemelidir. Türkiye Cumhuriyeti’nin taraf olduğu Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme ve ulusal mevzuat, Çocuk Koruma Kanunu, çocukların kimliklerinin her koşulda gizli tutulmasını ve üstün yararlarının gözetilmesini zorunlu kılmaktadır. Zira, çocuklar arasında ayrım yapılmaksızın, her çocuğun korunması temel bir yükümlülüktür. Çocukların kimliklerinin ifşa edilmesi, çocukların ikinci kez mağdur edilmesine de sebebiyet vermektedir. Bu nedenle, Mağdur ve Suça sürüklenen çocuk ayrımı yapılmaksızın yargılama aşamasına dahil olan her çocuğun gizliliğinin gözetilmesi gerekmektedir.
Suça sürüklenen çocukların yetişkin gibi yargılanma talebine tepki
Son dönemde kamuoyunda, suça sürüklenen çocukların yetişkinler gibi yargılanmasına yönelik taleplerin arttığını görmekteyiz. Bu tür talepler, sadece suça sürüklenen çocukları değil, toplumdaki tüm çocukları olumsuz etkileme riski taşımaktadır. Kendisine bir suç isnadında bulunulan çocuklardan “suça sürüklenen çocuk” olarak bahsedilmesi, bilinçli bir ilerlemenin sonucudur. Bir suç isnadı sebebiyle soruşturulan ya da yargılanan suça sürüklenen çocuklar hakkında yürütülen klasik ceza usulünün olumsuz etkilerinden kaçınmak için, Çocuk Ceza Adaletinde usulün ayrılması anlamına gelen diversiyon, onarıcı adaletin bir parçasıdır. Unutulmamalıdır ki, çocuk haklarının zedelenmesine yönelik her girişim, çocukların haklarını ciddi şekilde tehlikeye atmaktadır. Hem Çocuk Haklarına Dair Sözleşme gereği hem de çocukların psikolojik yapıları; gelişim döneminde olmaları dikkate alındığında yetişkinlerle aynı hukuki çerçevede değerlendirilmesi kabul edilemez. Çocukların her koşulda uluslararası ve ulusal mevzuatlar gereği temel hakları korunmalı; mahremiyetleri gözetilmelidir. Bu bağlamda, Çocuk adalet sisteminin temel ilkesi olan ve Anayasanın 41. maddesinde de yer alan “çocuğun üstün yararı” gözetilerek; çocukların korunmasına yönelik önleyici mekanizmaların geliştirilmesi, çocukların topluma yeniden kazandırılmasına yönelik bütüncül çocuk koruma politikaların oluşturulması, suça sürüklenen çocuklar için yapılacak müdahalenin çocuğun topluma kazandırılması ve onarımı esasları ile güçlendirilmiş hukuki düzenlemeler ve uygulamalar çerçevesinde yapılması; ilgili kamu makamlarının sorumluluğu üstlenmesi ve bu sorumluluğu yerine getirirken her türlü ayrımdan uzak durması büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle, her koşulda çocuğun üstün yararını gözetmeye ve çocuk haklarını savunmaya kararlılıkla devam edeceğimizi bir kez daha vurgulamak isteriz.”