Ankara’da ‘cinsel saldırı’ davası: Sanık doktor yurtdışı yasağının kaldırılmasını istedi

Ankara Polatlı’da özel hastanede tıbbi sekreter olarak görev yapan S.Y., Kulak Burun Boğaz Uzmanı Dr. S.F.H.’nin kendisine sözlü ve fiziksel cinsel saldırıda bulunduğu iddiasıyla suç duyurusunda bulundu.

Savcılık soruşturması kapsamında gözaltına alınan doktor S.F.H., tutuklanması talebiyle sevk edildiği nöbetçi hakimlik tarafından adli kontrolle serbest bırakıldı.

Soruşturma sonunda S.F.H. hakkında ‘Sarkıntılık yapmak suretiyle cinsel saldırı’ suçundan 5 yıla kadar hapis talebiyle iddianame hazırlanarak, dava açıldı.

İddianamede Dr. S.F.H.’nin poliklinik odasında hasta bulunmadığı sırada tıbbi sekreteri S.Y.’nin önce yanağından öptüğü, sonra sarılıp dokunduğu belirtildi.

“MÜVEKKİLİM YURTDIŞINDA ÇALIŞACAK”

Hakkında yurtdışına çıkış yasağı adli kontrol tedbiri bulunan sanığın Polatlı Asliye Ceza Mahkemesi’nde tutuksuz yargılanmasına başlandı.

Duruşmada sanık doktor ve mağdur sekreter ile taraf avukatları hazır bulundu. Sanık doktor S.F.H, savunmasında, suçlamayı kabul etmeyerek, tıbbi sekreterin işini düzgün yapamadığını, bu nedenle kendisini azarlamasından kaynaklı iftirada bulunduğunu ileri sürdü.

Sanık avukatı da müştekiye neden o anda tepki göstermediğini sordu. Sanık avukatı, müvekkilinin yurtdışında doktorluk yapacağını belirterek, hakkındaki adli kontrol tedbirinin kaldırılmasını talep etti. Müşteki S.Y. ise şikayetçi olduğunu söyledi.

Mahkeme heyeti, sanığın yurt dışına çıkış yasağı adli kontrolünün devamına karar vererek, duruşmayı eksikliklerin tamamlanması için erteledi.

‘HAYRETLER İÇERİSİNDE KALDIK’

S.Y.’nin avukatı, doktorun yurtdışında çalışma talebine tepki göstererek, “Sanığın avukatının savunmalarında ve son taleplerinde doktorun yurtdışında doktorluk yapacağı, bu yüzden adli kontrol kararının kaldırılması gerektiği gibi söylemler yer alıyordu; biz tabii şok içerisinde kaldık. Böylesine ciddi bir suçla karşı karşıya kalan bir doktor, bütün tanık ifadeleri ve müvekkilin beyanlarına rağmen nasıl olur da yurt dışına gidip doktorluk yapacak, ‘adli kontrolü kaldıralım’ gibi bir beyanla bizim karşımıza çıkabilirler? Hayretler içerisinde kaldık açıkçası. Müvekkilin psikolojisi çok kötü, haklı nedenle iş akdini de feshetti. Kendisi o hastanede bir daha asla çalışmak istemediğini, hatta Polatlı ilçesinde dahi yaşamak istemediğini belirtti. Çok vahim bir durumdayız. Şahsın doktor olmasından kaynaklı, nüfuzunu kötüye kullanarak emri altında çalışan genç bir kıza iradesi dışında cinsel amaçla yaklaşması ve bu eylemlerde bulunması asla kabul edilebilir bir şey değil. Biz bu konuda yüce Türk adaletine güveniyoruz ve sanığın en ağır cezayı alması için elimizden geleni sonuna kadar yapacağız” dedi.