AYM’den, istinaf başvurusundaki para sınırı belirlenmesinde ‘enflasyon’ uyarısı
AYM, istinafa başvurudaki para sınırının, “nihai kararın verildiği tarihte geçerli parasal tutarların dikkate alınarak belirlenmesini” öngören kanun hükmünü iptal etti. İptal kararı, 9 ay sonra yürürlüğe girecek.
İstanbul 13. İdare Mahkemesi, baktığı bir davada idari yargıda istinaf ve temyiz kanun yoluna başvuruda, esas alınacak parasal sınırın karar tarihine göre belirlenmesini öngören, 2577 sayılı Kanun’un 45. maddesinin (1) numaralı fıkrasındaki kuralın Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptal edilmesi istemiyle AYM’ye başvuruda bulundu.
Resmi Gazete’de yayımlanan karara göre AYM, düzenlemeyi iptal etti. İptal kararı, 9 ay sonra yürürlüğe girecek. Yüksek Mahkeme’nin gerekçesinde, 2577 sayılı kanununda, 920 bin Türk lirasını aşan vergi davalarına karşı temyiz yoluna başvurabileceği, konusu 31 bin Türk lirasını geçmeyen vergi davalarına karşı ise istinaf yoluna başvurulamayacağının hüküm altına alındığı hatırlatıldı.
İtiraz konusu kuralda, istinaf veya temyiz kanun yoluna başvuru açısından belirlenen bu parasal sınırın, ilk derece mahkemesi veya bölge idare mahkemesince nihai kararın verildiği tarihte geçerli parasal tutarlar dikkate alınarak güncellenmesinin öngörüldüğü belirtildi.
AYM’DEN ‘ENFLASYON’ VURGUSU
Gerekçede, AYM’nin daha önce parasal sınırın her yıl güncellenmesinin belirsizlik doğurabileceğini belirterek, “İstinaf kanun yoluna başvuru açısından hangi tarihteki parasal sınırın esas alınacağının açık, net ve tereddüde yer vermeyecek şekilde düzenlenmemesi nedeniyle kuralların kanunilik şartını taşımadığı sonucuna ulaşılmıştır” kararını verdiği hatırlatıldı. Yüksek Mahkeme’nin bu kararında, “ibareyle kanun yoluna başvuru açısından hükmün verildiği tarihte geçerli olan parasal tutarın esas alınmasının öngörüldüğü dikkate alındığında enflasyon nedeniyle ekonomik önemini yitiren dava konusu mal ya da alacağın değerinin de enflasyonun olumsuz etkisinden korunması gerektiğinin vurgulandığı” aktarıldı.
Mahkemenin bu kararından ayrılmayı gerektirir bir durum bulunmadığı ifade edilen gerekçede, şu tespitler yapıldı:
“İtiraz konusu kuralla, konusu ilk derece mahkemesince veya bölge idare mahkemesince nihai kararın verildiği tarihte geçerli olan parasal değerin altında kalan idari davalarda bu mahkemelerce verilen karara karşı istinaf veya temyiz kanun yoluna başvurulamayacağı öngörülmektedir. Kural gereğince istinaf veya temyiz kanun yoluna başvuru açısından geçerli olan parasal sınır enflasyona göre güncellenirken dava konusu değer enflasyonun etkilerinden arındırılmamaktadır. Bu yönden idari işlem veya eylemin gerçekleştiği, idareye başvurulduğu ya da davanın açıldığı tarihte geçerli olan parasal sınırlara göre istinafa veya temyiz kanun yoluna başvurulabilecek bir karara karşı kural nedeniyle özellikle yargılamaların uzun sürdüğü durumlarda -ilk derece mahkemesinin veya bölge idare mahkemesinin karar verdiği tarihte geçerli olan parasal tutarlara göre- istinaf veya temyiz kanun yoluna başvurulması imkanı ortadan kalkabilecektir.”