Ben kimdim, kim olacaktım?

MÜJDE IŞIL / İSTANBUL – “Yol Kenarı” ve “Kerr”in distopik evreni… İkisinde de gözümüze takılan İdea markalı elektrik süpürgesi… Bu iki filmden önceki “Ben O Değilim”de kimlik değiştirme, başkasının yerine geçme teması… Tayfun Pirselimoğlu’nun yeni filmi “İdea”, yönetmenin daha önce imza attığı işte bu filmlerin hepsinin kesişim noktası.

Filmin başkahramanı Kemal, şehirden uzak ıssızlıkta, karanlık bir iş insanına ait boş bir villada bekçi olarak çalışıyor. Şehre gitmek için bindiği otobüste, kapağında İdea yazısı olan bir kitap buluyor. Ardından gizli bir örgütün lideri muamelesi görerek tutuklanıyor.

Film özünde Kemal’in başkasına dönüşme hikâyesi. Kemal, Pirselimoğlu filmlerinin döngüsünde var olan sıradan bir karakter. Bir yandan mahkum olduğu hayata devam ederken bir yandan da kendini bambaşka bir evrenin içinde buluveriyor. Böylece Pirselimoğlu’nun o çok sevdiği çaresizlik hâli, bir çemberin içinde debelenme ve döngüyü tamamlayıp başa dönme yani tekrar etme durumunu yine görüyoruz “İdea”da.

Ve yine Pirselimoğlu’nun distopik ve karanlık atmosferinde buluyoruz kendimizi. “Yol Kenarı” ve “Kerr”de olduğu gibi politik eleştirilerini metaforlarla dile getiriyor yönetmen. Kemal’in beklenen lider olup olmadığı, insanların kendini adayacağı lider arayışındaki motivasyonları ve onları buna iten adaletsizlik gibi pek çok sorgulama yapıyor filmde. Ve yine Pirselimoğlu sinemasından alışık olduğumuz gibi film anlatısını görkemli görüntü yönetimi ve mekân kullanımıyla güçlendiriyor. Ve yine Pirselimoğlu, görüntü yönetiminden (Andreas Sinanos) kurguya (Ali Aga), sanat yönetiminden (Natali Yeres) ve karakteristik yüzlere sahip oyunculara kadar (Ercan Kesal, Jale Arıkan gibi) aynı ekiple çalışıyor.

Yazının içinde kullandığımız ‘ve yine’, “İdea”nın yumuşak karnı aynı zamanda. Çünkü Pirselimoğlu’nun yenilemek yerine tekrar ettirdiği tarzı birçok açıdan ‘kendini kopyalamış’ hissi veriyor. “İdea”da buna senaryo sorunu da ekleniyor. Çünkü filmin başında Kemal’in içinde bulunduğu durum geniş bir zaman diliminde anlatılırken, finale doğru ilerleyen bölüm ise aksiyonla hızlıca sona bağlanıyor. Sanki iki farklı film birbirine bağlanmış gibi. Pirselimoğlu seyirciyle kolayca etkileşim kuran değil, metaforlarla araya mesafe koyup onları zorlayan bir sinemacı. Ancak bunun sürekli tekrarı da etkileyiciliğini azaltıyor. Ve “İdea”da bu epeyce hissediliyor. Tarhan Karagöz ise başrolde bir Pirselimoğlu karakterinin fiziksel ve ruhsal tüm özelliklerini yansıtmayı başarıyor.

Hayvanlar şehrinde yok yok

2016’da vizyona giren “Zootopia” o sene 1 milyar dolar gişe hasılatını geçen dördüncü film olmuştu. Disney’in devam filmi ise aradan neredeyse 10 sene geçtikten sonra geliyor. “Zootopia 2/Zootropolis 2”de Judy Hopps ve Nick Wilde, şehrin yeni ve gizemli sürüngen sakini Gary De’Snake’i takip ediyor.

Devam filminde yönetmenliği Jared Bush ve Byron Howard üstleniyor. Senaryo yine Bush tarafından yazıldı. Ginnifer Goodwin, Jason Bateman, Idris Elba ve Shakira seslendirme kadrosuna geri dönerken Oscar’lı Ke Huy Quan ekibe yeni katılanlardan. Türkçe seslendirmede ise Cem Yılmaz yine Nick Wilde’a hayat veriyor.

Kaynak: Milliyet