Dolar 36,4046
Euro 39,4844
Altın 3.414,21
BİST 10.459,08
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Denizli 22°C
Açık
Denizli
22°C
Açık
Cum 22°C
Cts 21°C
Paz 22°C
Pts 24°C

Bilgisayarınızı yerseniz tam olarak ne olur?

Guinness dünya rekorları kitabı, Michel Lotito’nun 57 yaşında doğal sebeplerden hayatını kaybettiğini belirtiyor.

Bilgisayarınızı yerseniz tam olarak ne olur?
6 Mart 2025 18:21

Guinness dünya rekorları kitabı, Michel Lotito’nun 57 yaşında doğal sebeplerden hayatını kaybettiğini belirtiyor; tabi 18 bisiklet, 15 market arabası, yedi TV seti, altı avize, iki yatak, iki kayak kızağı, bir düşük kalorili Cessna hafif uçak ve bir bilgisayar yemeden önce değil.

Rekabetçi yiyiciyi bunu yapmaya neyin zorladığı ve sağlığını birçok şekilde tehlikeye attığının farkında olup olmadığı belli değil.

Populer Science Türkçe’nin de aktardığı gibi hiçbir beslenme bilimci, doktor ve hatta modayı en çok takip eden diyetisyen, bir bilgisayar yemeyi önermez ya da onaylamaz. Fakat bu durum, kulağa gülünç ve bir o kadar da ilginç gelen şu soruyu akla getiriyor:

Bilgisayar tüketmek gerçekten de o kadar tehlikeli mi?

Elektronik cihazların içerisinde bulunan metallerin pek çoğu (magnezyum, demir ve sodyum) insan vücudunda da bulunuyor. Bir yeltenme durumunda tüketmek mümkün olur muydu?

Bir bilgisayar yemenin faydaları, sunduğu tehlikelere yaklaşmıyor bile; ki içlerinde ölüm tehlikesi de var. Olası risklerden ilki boğulma tehlikesi. Rekabetçi yiyiciler bile çok daha yumuşak yiyecekleri yutamamış. Metro News‘a göre Nathan ile birlikte yarışan iki kişi, beş yıl önce bir lokma ve bir krep yerken boğulmuş. Silikon ve fiberglası yutmak çok daha zor. Lotito bile metalik yemeklerini bir ila iki santimetre uzunluğundaki parçalara ayırmış. Üstüne üstlük uzun veya keskin olan bir şeyin, yiyen kişinin yemek borusunu (ağzı mideye bağlayan uzun tüp) çizme veya yırtma ihtimali var.

Bir şekilde bilgisayarı ufalamayı (Lotito’nun yaptığı gibi) başarır ve ardından sorunsuz şekilde yutsaydınız bile önünüzdeki bir sonraki engel metal zehirlenmesi olurdu. Devre kartları bazen ufak miktarlarda arsenik içerir; sizi hemen öldürecek kadar değil ama birkaç tane bilgisayar yeseydiniz, aldığınız doz artardı. Hem bilgisayarın hem de sabit diskinin kasasında bulunan yaygın bir bileşen olan alüminyumun insan vücudunda hiçbir biyolojik işlevi bulunmuyor ve vücudun normal işlemlerini bozuyor gibi görünüyor. Bazı vaka raporlarında, karaciğer hastalığının son aşamalarında olan ve artık vücutlarından alüminyumu atamayan insanların, muhtemelen bu metal kaynaklı sinir hasarından muzdarip olduğu tarif edilmiş. Bir geri dönüşüm ve e-atık teslim bölgesi olan Long Island üretim merkezine göre eski bilgisayar monitörleri de 3,5 kilograma kadar kurşunun yanısıra cıva, arsenik, kadmiyum ve berilyum içeriyor.

Çoğu kişi kurşunun sizin için pek iyi olmadığının farkındadır; doğrudan yan etkiler arasında bulantı, kusma ve karın ağrısı olabilir. Kurşun zehirlenmesi devam ederse, kişi genellikle böbrek yetmezliğinden hayatını kaybedebilir. 2006 yılında bir çocuk, ufak bir kurşun süsü yuttuktan sonra hayatını kaybetmiş; bu metalden bir bilgisayar dolusu yemek, öldürecek kadar sindirmenin elverişli bir yolu. Peki Lotito nasıl hayatta kalmıştı? Çocuk vakasında kurşun süs çocuğun karnında kalmış ve asitler onu yavaşça parçalamış.

Northwestern Üniversitesi Feinberg Tıp Fakültesinde çalışan çocuk doktoru ve önleyici tıp profesörü Helen Binns‘e göre böyle olmasaydı, metal parçası sindirim sisteminden hızla geçmiş ve o kadar hasar meydana getirmemiş olurdu. “Eğer bağırsaklarınızda takılan bir olta iğnesi olsaydı, bu sorunlara sebep olurdu” diyor. “Eğer bir boncuk veya ona benzer bir şey yutarsanız, bağırsağınızdan geçip gider.”

Fakat dayanabileceğiniz tek toksik hazımsızlık şekli metaller değil. CD’leri okumanıza olanak sağlayan kısım olan optik sürücü (yeni bir bilgisayarınız yoksa), ışık dirençli uygulama adı verilen ve ışığa karşı hassas olan bir bileşenle kaplı. Yapılan çalışmalar bunun ölümcül olmasa da laboratuvar hayvanları için çok iyi görünmediğini gösteriyor. Bilim insanları bu maddeyi farelere ve tavşanlara verdiklerinde, gözleri etrafında ve ciltlerinde iltihabın yanı sıra kilo almalarına da sebep oldu.

Elektronik cihazlarınızı kolaylıkla tutuşmaktan alıkoyan alev geciktiriciler de lezzetli veya besleyici değildir. Bilgisayarların bakır kablolarını çevreleyen bu bileşenler, yandığı veya atık olarak ezildiği vakit atmosfere sürüklenirler. Doğurganlığı bozmaya ek olarak, ABD Ulusal Sağlık Enstitülerine göre bazı bulgular bu alev geciktirici kimyasalların insanlardaki hormon sistemlerini de bozabildiğini akla getiriyor. Bazı çalışmalarda ise belli tip alev geciktiriciler ile kanser arasında bir ilişki olduğu gösterilmiş.

Bilgisayarları yemek halen güvenli olmasa da zamanla daha az ölümcül hale gelmiş durumda.

Avrupa Birliği 2006 yılında kadmiyum ve kurşunun bilgisayarlarda kullanılmasını yasakladı ve daha yeni devre kartlarının da arsenik içerme ihtimali daha düşük. Elektrik ve Elektronik Mühendisleri Enstitüsü, 2009 yılında şirket ve enstitülerin uyabileceği çevresel ilkeler oluşturdu. Hatta daha yakın zamanda Yeşil Elektronik Cihazlar Konseyi, şirketlere ne kadar geri dönüştürülebildiklerine göre puan veriyor. Fakat eski bilgisayarlar halen geri dönüşüm merkezlerinde çıkageliyor. ABD Ulusal Elektronik Cihaz Geri Dönüşüm Merkezinin yönetici müdürü Jason Linnell, “Bazen insanlar eşyaları uzun süre tutuyorlar; 40 veya 50 yıllık TV’ler geliyor” diyor. “İçlerinde kurşun, cıva, kadmiyum olabiliyor. Bunlar, katı atık sahalarına gitmesini önlemek isteyeceğiniz türden maddeler.”

GELECEKTE BİLGİSAYAR YİYEBİLİRİZ!

Gelecekte insanlar bilerek bilgisayar yiyebilir. Bilim insanları şu an hastaların bir hap gibi yutabilecek olduğu nano bilgisayarlar geliştiriyor. Bu küçük robotlar hayat işaretlerinizi içeriden gözlemleyebilecek ve ayrıca gelecekte hatırlaması zor olan yüzlerce şifrenizden birini doldurabilecekler. Astronotlar, itfaiyeciler ve menajerlerinin fazla ısınmadıklarından emin olmak istediği futbolcular gibi insanlar için prototipler halihazırda mevcut. Bilim insanları biyolojik olarak daha ayrışabilir bilgisayarlar geliştirmek üzerinde çalışıyor; odun tabanlı nanoselülozdan yapılan bu bilgisayar çipi gibi.

Çocuğumuzda Lotito’nun çelik ufalayan midesi olmadığından, geri dönüşüm çok daha cazip (ve güvenli) seçenek. “Durum kesinlikle daha iyi” diyor Linnell. “Çok daha fazla donanımlı geri dönüştürücülerimiz var.” ABD’nin bazı şehirlerinde, eski bilgisayarları normal çöp yığınına koyduğunuzda ceza bile yiyebilirsiniz. Bunun yerine pek çok üretici, eski ürünleri geri alıyor ve pek çok şehir e-atık bırakma konumları sunuyor. Bilgisayarınızı yemenize gerek yok.

Şehrin nabzını tutan, en son gelişmeleri anında sizlere ulaştıran sesimiz olmaya devam ediyoruz. Denizli’nin sesi olan Denizlim Haber ile şehre dair herşeyi keşfedin. Takipte kalın en yeni haberlerle güncel kalın.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.