Deprem Güvenliği İçin Tavsiyeler
Uzmanlar, ev alacaklara deprem dayanıklılığı için zemin etüdü ve tasarımın önemini vurguladı.
Atatürk Üniversitesi Deprem Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Erdem Bayrak ile Mühendislik Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Oğuzhan Çelebi, ev alacaklara deprem güvenliği için tavsiyelerde bulundu.
Doç. Dr. Bayrak, AA muhabirine, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023 depremlerinin büyük yıkıma, hasara ve can kaybına neden olduğunu söyledi.
Bu büyüklükteki depremin yaklaşık 300 ila 400 kilometrelik yüzey kırığı oluşturduğunu ve bunların büyük çoğunluğunun şehir ya da ilçelere çok yakın konumdan geçtiğini belirten Bayrak, “Bu nedenle deprem, gücü, kuvveti azalmadan yerleşim yerlerimize hızlıca ulaştı ve maalesef şehirde ya da eski yerleşim yerlerindeki eski tarihli, mühendislik hizmetini tam almamış ya da eksik almış yapılar depreme dayanamadı veya ilk depreme dayandı, ağır hasarlıydı ikinci depremde yıkıldı.” dedi.
Kahramanmaraş merkezli depremlerle ilgili birçok bilimsel çalışma ortaya konulduğunu anlatan Bayrak, kendilerinin de Malatya’da 10 günlük saha çalışmasıyla bölgedeki durumu gözlemlediğini bildirdi.
Güncel kullanılan deprem yönetmeliğinin 2018’de yürürlüğe girdiğini ve bununla birlikte zemin etüdü ile yapı tasarımı konusunda büyük yenilikler geldiğini vurgulayan Bayrak, şunları kaydetti:
“Yeni yapacağımız yapılarda ya da oturduğumuz yapıların deprem yönetmeliğini kapsayıp kapsamadığını araştırabilir ya da ilgili kuruluşlardan destek alabiliriz. Müteahhitler yapı yaparken zemin etüdü ve yapı için aldıkları ruhsat ve belgeleri ilgili belediye ve bakanlığa teslim ediyor. Vatandaşlar ev almadan önce zemin etüdü hakkında ilk olarak aracıya, ev alacağı müteahhite, oradan da cevap alamazsa ilgili belediyeye başvurabilir. Bizler araba alırken gerekirse 2, 3 ekspere götürüyoruz, ev alırken de aynı yoldan gidilebilir, ilgili meslek odasından destek alabiliriz. Projeye uygunluğu açısından kontrol yaptırılıp ön onay alınabilir.”
Doç. Dr. Bayrak, bina yapılarında zemin etüdünün yanı sıra tasarımın çok önemli olduğuna dikkati çekti.
Yapıların özellikle zemin etüdüne uygun tasarlanması gerektiğini dile getiren Bayrak, şu ifadeleri kullandı:
“Bizler meydana gelebilecek büyük bir depremde yapımıza ne kadarlık bir ivme değeri geleceğini hesaplamalı ve bilmeliyiz. Bu hesaplama, olasılıksal veya deterministik (kesin ve öngörülebilir durum) deprem tehlike analiziyle yapılmakta ve yapı tasarımında kullanılmaktadır. Tasarımda bunlara dikkat etmeli, yapının zemine uygun tasarlanması gerekiyor. Bizim için öncelik, güzel tasarım, yani depremde binanın ayakta kalmasıdır. Binanın süslü olmasından ziyade depremde binamız ayakta kaldıysa artık o yapı güzel tasarıma sahiptir. Zemin etüdünü ve tasarımını doğru yaptığınızda, mimar ve mühendis, binanın kolon ve kirişini daha doğru yerleştirecek ve depremde davranış daha rahat karşılanacak.”
“Yapı sağlığı teknolojisinde sensörlerle veri alıyoruz”
Üniversitenin Mühendislik Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi, inşaat mühendisi Oğuzhan Çelebi de ev alacakların deprem güvenliği için uzman kuruluş, meslek odaları ya da üniversitelerden destek alabileceğini söyledi.
Yapılarda deprem öncesi ve sonrası erken hasar tanımlama yöntemi olan yapı sağlığı izleme tekniklerinin, alanında uzman jeofizik, jeoloji ve inşaat mühendislerince hayata geçirilmesinin önemli olduğunu vurgulayan Çelebi, “Yapıyı yapanlar danışmanlık alırsa, vatandaşa da bu kapsamda yapının depreme dirençli olduğunu gösterirse, vatandaş da ona bakıp ayrı bir danışmana başvurursa birbirlerini çek etmiş olur. Yapı sağlığı teknolojisinde ısı, ivme, yer değiştirme ve çatlak gibi sensörleri, yapının bazı bölümlerine yerleştirip veri alıyoruz. Bunlara hızlı şekilde bakarak yapının durumu hakkında karar verebiliyoruz.” ifadelerini kullandı.