Dolar 36,4046
Euro 39,4844
Altın 3.414,21
BİST 10.459,08
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Denizli 22°C
Açık
Denizli
22°C
Açık
Cum 22°C
Cts 21°C
Paz 22°C
Pts 24°C

Depremde 14 kişiye mezar olmuştu… Müteahhitten pişkin savunma: ‘Sadece 5 binam yıkıldı’

Hatay’ın Antakya ilçesinde, 6 Şubat 2023’te meydana gelen depremde 14 kişinin hayatını kaybettiği Alya Uçar Apartmanı’na ilişkin iddianame, depremden iki yıl sonra tamamlandı. Müteahhit Hikmet Günsay savunmasında, “Sadece 5 binam yıkıldı, her şeyi yasal olarak yaptım, vicdanım rahat” dedi.

Depremde 14 kişiye mezar olmuştu… Müteahhitten pişkin savunma:  ‘Sadece 5 binam yıkıldı’
6 Mart 2025 17:37

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde, Hatay Antakya’daki Ekinci Mahallesi’nde bulunan Alya Uçar Apartmanı yıkıldı. Enkaz altında kalan 2’si bebek, 1’i çocuk olmak üzere 14 kişi hayatını kaybetti, 1 kişi yaralı olarak kurtarıldı. 

Alya Uçar Apartmanı’na ilişkin iddianame, 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçtikten sonra tamamlandı.

Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı, müteahhit Hikmet Günsay, şantiye şefi Adem Sabırlı, yapı denetim uygulama denetçisi Ali Şahin, statik proje müellifi Ayhan Girişken, yapı denetim statik proje denetçisi Antuvan Ayrancıoğlu ve zemin etüt raporunu hazırlayan Salih Zorsu hakkında, “taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçundan 15’er yıla kadar hapis cezası talebiyle iddianame hazırladı. İddianame, Hatay 3. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.

BELEDİYE GÖREVLİLERİ DE “ASLİ KUSURLUDUR” TESPİTİ…

İddianamede yer alan bilirkişi raporunda, müteahhit, şantiye şefi, yapı denetim uygulama denetçisi, statik proje müellifi, yapı denetim firması yetkilisi, yapı denetim statik proje denetçisi, belediyenin yapı ruhsatlarında proje kontrollerinden sorumlu kişiler ile belediyenin yapı kontrol biriminin “asli kusurlu” olduğu vurgulandı. Ayrıca, zemin etüt raporunu hazırlayan kişinin ise “tali kusurlu” olduğu belirtildi. İddianamede, “asli kusur” atfedilen yapı denetim firması yetkilisinin yer almaması dikkati çekti.

“SADECE 5 BİNAM YIKILDI, VİCDANIM RAHATTIR”

Başka suçtan tutuklu sanık müteahhit Hikmet Günsay, iddianamede yer alan savunmasında, depremzede olduğunu ve sağlık sorunları nedeniyle teslim olmadığını ileri sürdü.

Alya Uçar Apartmanı’nın müteahhidi olduğunu kabul eden Günsay, “Ben küçüklükten beri inşaatların içinde büyüdüm. Hatay’da 2003’ten beri 62 bina yaptım, bunların sadece 5 tanesi yıkıldı. Bu da onlardan biriydi. Her şeyi yasal unsurlara uyarak yaptım, vicdanım rahattır” şeklinde savunma yaptı.

“HATIRLAMIYORUM…”

Tutuksuz sanık yapı denetim uygulama denetçisi Ali Şahin, savunmasında üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini belirterek, “Alya Uçar Apartmanı’nın yapı denetim uygulama denetçisi olarak çalıştığımı hatırlamıyorum. Hakkımda takipsizlik kararı verilmesini talep ederim” dedi.

Jeofizik mühendisi olduğunu söyleyen tutuksuz sanık Salih Zorsu, savunmasında, “Ben jeoloji mühendisi değilim. Ben jeofizik mühendisiyim. Ben sondajı yapan mühendis değilim. Benim bunu yapmaya yetkim de yoktur. Sondajı  jeoloji mühendisi yapar. Ben jeofizik mühendisi olarak binalar yapılmadan önce sahada sismik ölçüm  yaparız. Bu cihazlardan elde ettiğimiz aletsel verileri jeoloji mühendislerine veririz. Bizim sahada herhangi  bir sondaj çalışması, gözlemsel çalışma, elde edilen numunelerin laboratuvara gönderilmesi gibi çalışmalara  yetkimiz yoktur. Bunlar jeoloji mühendisine aittir. Kaldı ki o dönemin yönetmeliği Çevre ve Şehircilik Bakanlığı değil Bayındırlık ve İskan Bakanlığıydı. Daha sonra Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yönetmelik çıkardı. Biz yasaya ve usule uygun olarak ölçümlerimizi yaptık. Bakanlığın tasarlamış olduğu etkin yer ivmesi 0.40 olarak belirlenmiştir ancak bu depremde 1.37 ivmeye ulaşmıştır” şeklinde beyanda bulundu.

“BENİM HAZIRLADIĞIM PROJE DOĞRU ŞEKİLDE UYGULANMIŞ OLSAYDI HİÇBİR YIKIM OLMAZDI”

Alya Uçar Apartmanı’nın statik proje müellifi olarak görev yapan tutuksuz sanık Ayhan Girişken, savunmasında şu ifadeleri kullandı:

“Hatırladığım kadarıyla söz konusu proje 2010/2012 yılları arasında yapılmıştır. Benim statik proje müellifi olarak görevim projenin olabilecek en yüksek depreme dayanıklı olarak tasarlanmasını sağlamaktır. Fakat benim görevim bu husustaki projenin hazırlanmasıdır, hazırladığım projenin onay aldıktan sonra yapım aşaması ile benim hiçbir ilgim ve alakam yoktur. Benim hazırladığım proje doğru şekilde uygulanmış olsaydı hiçbir yıkım olmazdı. Ben görevimi tam anlamıyla doğru olarak yerine getirdim, hazırladığım proje malzeme ve işçilik anlamında doğru olarak yerine getirilmiş olsaydı, bina sapasağlam yerinde dururdu. Binanın yıkılmasında hiçbir kusurum yoktur, üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum.”

“İNŞAAT SIRASINDA KUSUR GÖRMEDİM”

Tutuksuz sanık Adem Sabırlı savunmasında, şantiye şefi olarak denetleme ve organizasyon görevleri bulunduğunu, ancak malzeme seçimi ve proje değişikliği yetkisinin olmadığını savundu.

İnşaat sırasında kusur görmediğini, hata olsaydı müdahale edeceğini belirterek suçlamaları kabul etmeyen Sabırlı, binanın yıkılmasına ilişkin, “Söz konusu yapının bu hale gelmesinin sebebi sıvılaşma etkisi denilen zeminsel problem yada malzeme seçimindeki kalite olabilir” dedi.

“APARTMANI HATIRLAMIYORUM VE SANIKLARIN ÇOĞUNU TANIMIYORUM”

Tutuksuz sanık yapı denetim statik proje denetçisi Antuvan Ayrancıoğlu, savunmasında Alya Uçar Apartmanı’nı hatırlamadığını, müteahhit Hikmet Günsay ve diğer şahısları tanımadığını, sadece yapı denetim şirketi sahibi Mustafa Akıncı’yı tanıdığını belirtti.

Ayrancıoğlu, “Ben bu şirkette çalışıyordum ancak şirketten ayrıldığım tarihi hatırlamıyorum. Yaşımın 80 olması sebebiyle olaya ilişkin çok bir bilgi hafızamda değildir. Bilirkişi raporunda üzerime atılı kusuru kabul etmiyorum. Ben üzerime düşen tüm görevi yasaya ve mevzuata uygun şekilde yaptım. Ben üzerime atılı kusuru kabul etmiyorum” dedi.

SAVCIDAN “BİRİNCİ DERECE DEPREM BÖLGESİ” VURGUSU…

Binada 14 kişinin yaşamını yitirdiğini ve 1 kişinin yaralandığını hatırlatan savcı ise iddianamede şunları kaydetti:

“Şüphelilerin alınan savunmalarında ise üzerlerine atılı suçlamaları kabul etmedikleri, ancak düzenlenen bilirkişi raporunda birinci derece deprem bölgesi olan bir yerde çözüm olarak asmolen döşeme tercih edildiği halde yeterli sayıda perdenin kullanılmaması, kolon ve kirişlerin akslarda süreklilik arz edecek şekilde bağlanmayışı, merdiven boşluklarıyla bölünen yapının iki ayrı kısmının sürekli hareket etmesini sağlayacak nitelikte kiriş bağlantılarının kurulmayışı gibi çeşitli sebeplerden statik projenin Alya Uçar Apartmanı’nın yıkımında önemli rol olduğu şeklindeki tespit karşısında şüphelilerin suçtan kurtulmaya yönelik beyanlarına itibar edilemeyecektir. 

Şüphelilerin birinci derece deprem bölgesi olan Antakya ilçesinde inşa faaliyetine giriştikleri ve sorumluluğunu üstlendikleri bu binadaki ihmalleri sonucunda gerçekleşebilecek bir depremde binanın yıkılabileceğini öngörebilecek durumda olduğu, buna rağmen birince derece deprem bölgesindeki bir yerde mevzuatın gerektirdiği önlemleri almayarak yıkılan binayı inşa ederek ölümlere neden olduklarının ve bu ölümlerden mesul olduklarının anlaşılmıştır.”

“MÜTEAHHİT GÜNSAY VE DİĞER SANIKLAR TUTUKLANSIN”

Alya Uçar Apartmanı ile ilgili davanın ilk duruşmasının haziran ayında yapılacağı öğrenildi.

Alya Uçar Apartmanı’nda 11 yaşındaki oğlu Ali Armanç’ı kaybeden Alev Demirok, yaptığı değerlendirmede, “İddianame yer alan bilirkişi raporunda asli kusurlu çıkan başta müteahhit Hikmet Günsay olmak üzere tüm sanıkların bir an önce tutuklanmasını ve 11 yaşındaki Ali Armanç’ımın ölümünden sorumlu herkesin yargılanmasını istiyorum” dedi. 

NE OLMUŞTU?

Öz Burak İnşaat firması, 2005 yılında Hikmet Günsay ve eşi Nurhan Günsay, tarafından kuruldu. Hikmet Günsay bir röportajında ilkokul mezunu olduğunu ve bin 500’den fazla konut yaptığını belirtmişti. Öz Burak İnşaat, Antakya’da inşa ettiği konutları “En iyi teknoloji, en iyi malzeme” ve “Yaşlanılacak konut” sözleriyle pazarlıyordu. Hatay’da Öz Burak İnşaat tarafından inşa edilen Atilla Eren Apartmanı, Hikmet Günsay Apartmanı, Akademi City, Elçiler Apartmanı, Buket Apartmanı ve Alya Uçar Apartmanı, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde yerle bir oldu. Enkaz yığınına dönen apartmanlarda yüzlerce kişi yaşamını yitirdi.

Alya Uçar Apartmanı’nda 14 kişi yaşamını yitirdi. 11 yaşındaki oğlu Ali Armanç Demirok’u kaybeden Alev Demirok, dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile telefonda görüşmüş ve “Duyduğumuza göre müteahhit Hikmet Günsay, Kıbrıs’a kaçmış. Ne olur bulup adalete teslim edin” demiş, Soylu da “Nerede olursa olsun getireceğim onu” yanıtını vermişti. Bu gelişmelerin ardından Günsay, 22 Ağustos 2023 tarihinde tutuklanmıştı.

Hatay 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nin Günsay’ı “delil karartma şüphesi olmadığı” ve “sabit ikametgah sahibi olduğu” gerekçesiyle tahliye edildiği ortaya çıkmıştı. Öte yandan Günsay’ın diğer deprem davaları nedeniyle tutukluluğu devam ediyor.

Şehrin nabzını tutan, en son gelişmeleri anında sizlere ulaştıran sesimiz olmaya devam ediyoruz. Denizli’nin sesi olan Denizlim Haber ile şehre dair herşeyi keşfedin. Takipte kalın en yeni haberlerle güncel kalın.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.