Depremde 25 kişiye mezar olmuştu… Savcılıktan ‘bilinçli taksir’ talebi

Kahramanmaraş merkezli depremlerde, Gaziantep Şehitkamil ilçesi Atatürk Mahallesi’nde, 25 kişinin hayatını kaybettiği, 16 kişinin yaralandığı Pamukkale Sitesi’nin A blokunun yıkılmasına ilişkin, inşaatın sorumluları müteahhitler Sadık Doğan ve Yusuf Alageyik ile teknik uygulama sorumlusu ve statik proje müellifi Atilla Gökçek’in yargılandığı davaya devam edildi. 

Duruşmada, savcı esas hakkındaki mütalaasını sundu.

Bina ruhsat alınmadan inşa edilmiş, 1975 ve 1998 yönetmeliklerine de aykırı inşa edilmiş…

Mütalaada, Pamukkale Sitesi’nin yıkılan blokunda ciddi yapısal kusurlar tespit edildiği, alt katlardaki düz demirlerde aderans sağlanmadığı ve demirlerin betondan sıyrıldığı, beton işçiliğinin kötü olduğu, beton içinde uygun olmayan büyük çaplı agregaların kullanıldığının belirlendiği kaydedildi.

Ayrıca, binanın ruhsat alınmadan inşa edilmeye başlandığı, etriye aralıkları ve etriye kancalarında uygulanması gereken açının sağlanmadığı, 1975 ve 1998 yönetmeliklerine aykırı olduğu, yapı ruhsatında dolgu malzemesi olarak belirtilen tuğla yerine briket kullanıldığı tespitlerinin yer aldığı mütalaada, demir işçiliğinin yetersiz olduğu, ruhsata aykırı asmolen tavan bulunduğu, taşıyıcı elemanlardan elektrik tesisat boruları geçirildiği, statik projedeki temel derinliklerine uyulmadığı, temel işçiliğinin kötü olduğu ve beton sınıfı ile bazı donatıların yönetmelik şartlarını karşılamadığının belirlendiği aktarıldı. 

SAVCILIK: SANIKLAR ‘BİLİNÇLİ TAKSİRDEN’ CEZALANDIRILSIN

Mütalaada, Pamukkale Sitesi’nin teknik uygulama sorumlusu ve statik proje müellifi Atilla Gökçek ile müteahhitler Sadık Doğan ve Yusuf Alageyik’in, “meslekleri gereği tüm riskleri bildikleri ve Türkiye’nin deprem kuşağında yer aldığını göz önünde bulundurdukları halde, Pamukkale Sitesi’ni dönemin mevzuatına uygun inşa etmedikleri için ‘bilinçli taksirle’ hareket ettikleri” kaydedildi. Deprem riski nedeniyle, bu kişilerin, bina yasal mevzuata uygun yapılmadığı takdirde yıkılabileceğini öngörebilecek durumdayken, gerekli önlemleri almadıkları vurgulanan mütalaada, ayrıca sanıkların, Pamukkale Sitesi’ni eksik ve kusurlu bir şekilde inşa ederek, 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen depremde 25 kişinin ölümüne ve 16 kişinin yaralanmasına neden oldukları belirtildi. Bu nedenle, sanıkların “bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma” suçunu işledikleri vurgulandı. Savcı, sanıkların ayrı ayrı cezalandırılmalarını kamu adına talep etti.

“‘OLASI KAST’ DURUMU SÖZ KONUSUDUR”

Müşteki avukatı Eren Can yaptığı açıklamada sanıkların “olası kast” suçundan yargılanması gerektiğine dikkat çekerek şunları söyledi:

“Pamukkale Sitesi davasında savcının yalnızca bilinçli taksirle ceza istemesi, adaletin yerini bulmasına engeldir. Pamukkale Sitesi davasında mütalaa açıkça gösteriyor ki bina, ruhsatsız, yönetmeliklere aykırı ve ağır kusurlarla inşa edildi. Müteahhitler ve teknik sorumlular, binanın yıkılma ihtimalini bile bile hareket etti. Elektrik borularını taşıyıcı elemanlardan geçirmek, yanlış malzeme kullanmak, temel derinliğini yönetmeliğe uydurmamak… Bunlar ihmalkârlık değil, göz göre göre cinayettir. Oysa bilirkişi raporları, sanıkların bilimden ve hukuktan bilinçli olarak saptığını, kâr uğruna insan hayatını tehlikeye attığını gösteriyor. Ruhsatsız, yönetmeliklere aykırı, kusurlu bir bina inşa ettiler ve bunun yıkılacağını biliyorlardı. Bu açık bir olası kast durumudur. Bu konuda mütalaaya karşı beyanda bulunacağız. Adalet Peşinde Aileleri Platformu olarak can verenlerin haklarını savunmaya, sorumluların en ağır cezayı alması için mücadele etmeye devam edeceğiz.”