Devlet Bahçeli’den Demirtaş sonrası bir sürpriz telefon daha
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 22 Ekim 2024 tarihinde teröristbaşı Abdullah Öcalan’a yaptığı “Örgütü lağvettiğini açıklasın” çağrısı, tarihi bir yanıtla karşılık buldu. İmralı Adası’nda teröristbaşı Abdullah Öcalan ile 3’üncü kez yapılan …
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 22 Ekim 2024 tarihinde teröristbaşı Abdullah Öcalan’a yaptığı “Örgütü lağvettiğini açıklasın” çağrısı, tarihi bir yanıtla karşılık buldu.
İmralı Adası’nda teröristbaşı Abdullah Öcalan ile 3’üncü kez yapılan görüşmenin sonrasında 7 kişilik heyet, 26 Şubat’ta ‘Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’ isimli toplantıda Ahmet Türk ve Pervin Buldan’ın sesiyle teröristbaşı Öcalan’ın PKK’ye silah bırakma çağrısı kamuoyuyla paylaşıldı. Kandil’in çağrıya yanıtı ise 1 Mart’ta ateşkes ilanı ile duyuruldu.
Yakın zamanda kalp kapakçığı ameliyatı olan ve dinlenmeye çekilen Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Edirne Cezaevi’nde bulunan Selahattin Demirtaş’ı telefonla aradığı medyaya yansımıştı. Bu gelişmenin ardından Bahçeli’nin İmralı’daki son görüşmede masada yerini alan Ahmet Türk’ü telefonla aradığı detayı da gündeme bomba gibi düştü.
İsmail Saymaz’a konuşan Ahmet Türk, Bahçeli’nin, “Çok güzel olduğunu, teşekkür ettiğini” söyledi. ‘Umuyoruz her şey güzel geçecek, bu konuda çok mutlu oldum’” dediğini aktardı.
Saymaz’ın Türk ile röportajından öne çıkan başlıklar şu şekilde:
Bundan sonra ne olacak Ahmet Bey?
Kongrenin (PKK kongresi) toplanması ve kararın alınması önemli. Kongrenin toplanması hukuki olarak bir zemin yaratılması anlamına gelir. Kongre toplanmadan “Efendim uyuyoruz” demek yetmiyor. Kongrenin kendisini feshetmesi lazım. Bundan sonra tarihi Türk ve Kürt kardeşliği ve dostluğunu pekiştirmeye yönelik adımların atılması gerekiyor.
Türk’ten arabuluculuk tavsiyesi
Ben olsam Suriye’de Kürtlerle yönetim ortasında arabuluculuk yaparım. Orada demokratik bir sistemin oluşmasına katkı sunarım. Çünkü orada problem ortaya çıktığı zaman yine sıkıntılı durumlar yaşanabilir. Türkiye’nin gerçekten kucaklayıcı bir siyaset izleyip izlemeyeceği konusunda beklentiler var. Türkiye kucaklayıcı bir siyaset izlerse bin yıllık Türk-Kürt kardeşliğini pekiştirmiş olur ve Ortadoğu’nun en güçlü devleti olur. Ortadoğu’ya demokrasi ihraç eder. Suriye’de demokratik değerler etrafında herkesin buluşacağı bir yönetim anlayışını gerçekleştirmek lazım. Kürdün seçimlere girdiği demokratik bir anayasa… Bu konularda Türkiye sürece katkı sunabilir.
‘Bunlar pazarlık konusu yapılacak şeyler değil’
Sırrı Süreyya Önder, açıklamadan sonra Öcalan’a atfen “Silahların bırakılması ve PKK’nın kendini feshi demokratik siyaset ve hukuki boyutun tanınmasını gerektirir” notunu aktardı. Bu cümleden ne anlamalıyız?
Burada demokrasi adına bazı adımların atılması, bazı düzenlemelerin yapılması gerekiyor.
Nedir bunlar?
Toplumu rahatlatacak şeyler. Bugün binlerce insan haksız ve hukuksuz yere cezaevinde yatıyor. Kürt dilinin özgürce kendisini geliştirebileceği bir ortamın hazırlanması gerekiyor. Çok kültürlü bir Türkiye’nin oluşması konusunda… Bazıları pazarlık diyor. Bunlar pazarlık konusu yapılacak şeyler değil, olması gerekendir, atılması gereken adımlardır.
Metnin sonunda Önder’in aktardığı not
O not neden metinde değildi de ayrıca ifade edildi?
Herhalde “Biz metni hazırlamışız, bunu ilave edemeyiz” deyince Öcalan da dedi ki “Bu önemlidir, mutlaka bilinmesi gereklidir.”
“Edemeyiz” diyen devlet görevlileri mi?
Başka kim olacak?”