Dolar 36,0412
Euro 37,3793
Altın 3.352,51
BİST 9.882,79
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Denizli 10°C
Açık
Denizli
10°C
Açık
Per 13°C
Cum 14°C
Cts 16°C
Paz 14°C

Dinleyicilerini bekleyen dargın anıları Denizlim Haber

Geçmişin fısıltıları, Monologlar Müzesi’nin ‘İstanbul Hikâyeleri’ projesiyle Fener Yuvakimyon Rum Kız Lisesi’nin tarihi duvarları arasında yeniden yankılanıyor. Proje, şehre dair sekiz farklı hikâyeyi izleyicileri zamanda yolculuğa çıkaran bir atmosferde sahneye taşıyor

Dinleyicilerini bekleyen dargın anıları Denizlim Haber
12 Şubat 2025 07:35

Melisa Vardal – Monologlar Müzesi’nin yeni konuğu “İstanbul Hikâyeleri”. Sanat eserlerinin hikâyeler ve karakterler olduğu bir müze Monologlar Müzesi. Seyirciye tiyatronun ne kadar özgür bir sanat olduğunu gösteren, her mekânda yapılabileceğini ispat eden ve düşleri performansa çeviren bir proje… Monologlar Müzesi’ne ev sahipliği yapan Fener’deki, 1880-1988 yılları arasındaki eğitim faaliyetlerinin ardından kapanışından sonra kaderine terk edilen Yuvakimyon Rum Kız Lisesi’nin tarihi atmosferi bu kez İstanbul’un geçmişine dair altı farklı hikâyeyi ağırlıyor.  Ahmet Sami Özbudak’ın proje tasarım ve küratörlüğünü üstlendiği “İstanbul Hikâyeleri”nin en dikkat çekici özelliği mekânın kendisiyle kurduğu derin bağ… Seyirciler tarihi, sınıfların sıralarında oturarak yıpranmış duvarların arasında yeniden keşfediyorlar. Sıraların üzerinde daha önce onlarda oturmuş ve eğitim almış öğrencilerin isimlerine rastlamak oyunun sunduğu keşfe farklı bir merak duygusu daha katıyor. Tiyatroseverler seyredilen “İstanbul Hikâyeleri”ne o mekândan geçmiş insanların yaşadıklarını hayal ederek yeni bölümler ekliyorlar. 

Kaplumbağa sürprizi

Projenin ilk sürprizi seyircileri karşılayan Zühtü isimli kaplumbağa. Zühtü hemen sazı eline alıyor ve İstanbul’un tarihinin kapılarını seyircilere aralıyor. Bu kadim şehrin herkese ve her şeye rağmen hâlâ nasıl ayakta kaldığını anlatırken İstanbul’a yapılan tahribatları sayıp yaşanan vandallıkları tokat gibi yüzlere çarpıyor. Burak Özen’in oynadığı Zühtü ile şehre ilk adımını atan seyirciler daha sonra müzenin kendilerine verdiği numaraların yazılı olduğu oyunları izlemeye başlıyorlar. “Monologlar Müzesi”nin “İstanbul Hikâyeleri”nde sekiz oyun yer alıyor. Seyirciler diledikleri sırayla izleyebiliyorlar oyunları. 

“Regine” bir genç kızın İstanbul açıklarında batan Salvador adlı gemiden kurtuluş hikâyesini konu alıyor. Tuğçe Tanış ve Duygu Pelit’in oynadığı gerçek bir olaydan uyarlanan oyunda “Eve gitmek istiyorum. Peki o ev nerede?” sorusuyla Regine hiç eskimeyen bir meseleye parmak basıyor. “Müessif Bir Hadise” 1960’lı yıllara, Yuvakimyon Rum Kız Lisesi’nde okuyan Madeleine’in serüvenine götürüyor seyirciyi. Ve elbette bu serüvene 1960’ların İstanbul’u da dahil oluyor. 

Zaman 1955’te durdu

“Bir Nebatın Gölgesinde” adlı oyunda Ayfer Dönmez’in canlandırdığı Topkapı Sarayı’nda çeşnigir olan Mehveş’in 1870’lerdeki büyük Pera yangınında yaşadığı acı var. “Bekleyen Dargın Anılar”, Pınar Yıldırım enerjik performansıyla Balatlı bir kadının aşk hikâyesini anlatıyor. “Aynı Anda İki Yerde”, tiyatro izlerken gelen mesajla farklı bir yere gitmesi gereken seyircinin kararsızlığını konu alıyor. “1955”te zaman 7 Eylül 1955’te duruyor. “Bekleyen Dargın Anılar” şarkı tadında bir yalnızlık masalı.  “İstanbul Hikâyeleri”nin kapanışını bir “Ah” çekerek Deniz Türkali yapıyor. Oyun, 20 Temmuz 2015’te gerçekleşen Suruç Katliamı’nın bıraktığı izleri İstanbul’daki bir öğretmenin yaşadığı acıyla gösteriyor. “İstanbul Hikâyeleri”nin başrolü bu şehrin kaldırımına, havasına, suyuna sinmiş insanların sesleri. İşte o sesler şehrin hafızasını yaratıp geçmişin izini sürüp bugüne getiriyor yaşanları. Ve tüm anılar bir müzede toplanıyor. Müze de her daim anlatacaklarıyla ziyaretçilerini bekliyor.

Kaynak: Milliyet

ETİKETLER: , , ,
Şehrin nabzını tutan, en son gelişmeleri anında sizlere ulaştıran sesimiz olmaya devam ediyoruz. Denizli’nin sesi olan Denizlim Haber ile şehre dair herşeyi keşfedin. Takipte kalın en yeni haberlerle güncel kalın.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.