Erdoğan’dan AB’ye: Türkiye’nin hak ettiği yerde olmadığı Avrupa’nın varlığını sürdürmesi zorlaşıyor
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Büyükelçiler ile İftar programında yaptığı açıklamalarda, ” Türkiye’nin hak ettiği şekilde yer almadığı bir Avrupa’nın varlığını sürdürmesi zorlaşıyor” ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Büyükelçilerle …
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Büyükelçiler ile İftar programında yaptığı açıklamalarda, ” Türkiye‘nin hak ettiği şekilde yer almadığı bir Avrupa’nın varlığını sürdürmesi zorlaşıyor” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Büyükelçilerle ile İftar programında kritik mesajlar verdi. Erdoğan yaptığı açıklamada, “Avrupa’nın ayrılmaz bir parçası olarak Avrupa Birliği‘ne üyelik sürecimizi stratejik önceliğimiz olarak görüyoruz. Son dönemde yaşanan gelişmeler Türkiye Avrupa Birliği ilişkilerinin önemini bir kez daha ortaya koymuştur” dedi.
“AVRUPA’NIN VARLIĞINI SÜRDÜRMESİ ZORLAŞIYOR”
Erdoğan ayrıca “Türkiye’nin hak ettiği şekilde yer almadığı bir Avrupa’nın küresel bir aktör olarak varlığını sürdürmesi giderek zorlaşıyor. Açık söylemek gerekirse Türkiye’siz bir Avrupa güvenliği düşünülemez” ifadelerini kullandı.
Erdoğan’ın açıklamaları şöyle: “Dünya 5’ten büyüktür şiarıyla verdiğimiz mücadele, bırakın sorun çözmeyi, kendisi sorun üreten işte bu küresel sistemin yerine daha kuşatıcı bir yapının inşası içindir. Şunu bugün bir kez daha açık ve net ifade etmek isterim. Küresel karar alma mekanizmalarının dünyanın değişen şartlarına uyum sağlamasının vakti çoktan gelmiştir.
“GERİ DURMAYACAĞIZ”
Tabi bizim bütün bu gerçekleri açık yüreklilikle dinlendirmemizin kimi dostlarımızı memnun etmediği bilincindeyiz. Ama biz Dost Acı Söyler prensibine yürekten inanan bir ülkeyiz. Eleştiriye uğrasak dahi hakkı, hakikati ve tüm insanlık için en doğru olanı söylemekten geri durmadık, bundan sonra da geri durmayacağız.
GAZZE’DE ATEŞKES
Gazze’de nasıl insanlığın vicdanı olmaya gayret ediyorsak, Ukrayna’daki sivil kayıpların önüne de aynı hissiyatla geçmenin mücadelesini veriyoruz. Ukrayna’nın egemenliği ve toprak bütünlüğüne desteğimizi sürdürürken, muhtemel bir çözümün ne Rusyasız ne Ukraynasız olabileceğine inanıyoruz. İlk günden bu yana ateşe körükle gitmeden krize çözüm üretmeyi amaçladık. İstanbul süreci, Karadeniz tahıl girişimi, esir takası gibi inisiyatiflerle savaş şartlarına rağmen müzakere ve uzlaşının mümkün olabileceğini gösterdik.
Savaşan taraflarda herhangi birini dışlayan formüllerin sonuçsuz kalacağını her vesile ele dile getirdik. Gelinen noktada bu yaklaşımların ne kadar gerçekçi ve isabetli olduğuna hep birlikte şahit oluyoruz. Şu gerçeği bugün bir kez daha tekrarlıyorum. Kalıcı barış ancak adil ve onurlu bir barışla mümkündür. Bunun yolu da iki tarafın temsil edildiği bir müzakere sürecinden geçiyor. Bölgemizin kana çatışmaya ve gözyaşına doyduğunu artık herkesin tüm tarafların görmesini ümit ediyoruz.
DİKKAT ÇEKEN SURİYE MESAJI
İsrail, bölgede istikrarsızlık üreterek kendi güvenliğini sağlayamaz. 1967 sınırları temelinde bağımsız ve coğrafi bütünlüğü hais bir Filistin devleti kurulmadan İsrail’de aradığı huzura kavuşamayacaktır. Filistin halkını destekleyeceğimiz gibi Kudüs’ün, özellikle Harem-i Şerif’in tarihi statüsüne riayet edilmesinin de takipçisi olacağız. Değerli Büyükelçiler, Suriye’de 8 Aralık’ta Esad rejiminin devrilmesiyle yeni bir dönem başlamıştır.
Toprak bütünlüğü ve siyasi birliğini sağlamış, farklı kimliklerin yan yana yaşadığı tüm komşuları için güven ve istikrar kaynağı olan bir Suriye’nin inşası en büyük temennimizdir. Yeni yönetimin böyle bir Suriye’nin vücut bulması için gösterdiği gayretleri takdirle karşılıyor, kendilerine gereken her türlü desteği sağlıyoruz.”