Fenerbahçe’ye Halil Özer’den uyarı! ‘Psikolojik savaşı kaldırmak zorundasın, yoksa seni çiğ çiğ yerler’

Süper Lig’in 15. haftasında konuk olduğu Başakşehir ile 1-1 berabere kalan Fenerbahçe, zirve yarışında kritik 2 puan bıraktı.

Mücadele sonrası sarı-lacivertli ekibi ve karşılaşmayı Milliyet Gazetesi yazarları değerlendirdi.

Vasatizm / Halil Özer

Heyecan yok… Hırs yok… Futbol yok… Aksine psikolojik sinmişlik ve bıkkınlık var.

Bu şartlarda Başakşehir gibi dişli takımlardan 3 puan almak çok zor. Üstelik kendi kaderinin kapısını açık bırakırsan mutlaka golü yersin. Çünkü son 20 yılda kader hiçbir zaman senden yana olmadı.

Fenerbahçe ilk yarıya iyi başladı. İlk 15 dakika üç pozisyonu arka arkaya buldu. Orta alanda iyi bastı, kanatları kullandı, derin toplarla gol aradı. Hele bir tanesinde Duran kaleci ile karşı karşıya kaldı. Ama topu fazla açınca mutlak golü kaçırdı.

Sonra stop. Anlamsız bir şekilde stop. Hani kenardan “durrrr” diye bağırsan ancak bu kadar olur.

Bir de üstüne üstlük kaşındı da kaşındı. Ama savunma da son derece dikkatli Skriniar, Yiğit ve Ederson vardı. Kemen’in şutu dışında pozisyon yaşamadı.

‘ANLAMSIZ BİR PANİK İÇİNDE’

Asensio etkili olamadı. Fred ilk 20 dakika dışında o da frene bastı. Levent ve Oğuz kanatları hiç kullanamadı. Semedo sakatlanınca yerine giren Kerem anlamsız bir panik içinde. Kardeşim senin kendini kanıtlamaya ihtiyacın yok ki. Normal bildiğimiz Kerem oyununu oyna takımına yeter. Ve bu oyuncunun bir an önce bu paniğini üstünden atmak zorunda.

Sonuçta karşılaşmanın ilk yarısı iki taraf açısından da vasatizm zirvedeydi. Yemeğin tadı tuzu ve malzemesi yoktu. Konuk takım ilk yarıda sürdürülebilir futbolunu anlamsız bir şekilde frene basarak oynaması da bu maçı bu hale getiren faktör vardı.

Bu maçın önemi elbette var. Ancak ilk yarıda bana Tedesco sanki Brann maçını daha fazla düşünüyor izlenimini verdi.

2.yarı değişen hiçbir şey yoktu. Vasatlık devam etti. Arka arkaya değişiklikler geldi. Enteresandır belki de bu sezon ilk kez Fenerbahçe oyuna kulübeden giren hiçbir futbolcudan verim alamadı. Hatta girenler çıkanları arattılar.

Tabii böyle maçlarda duran toplar çok önemli hale geliyor. Nitekim de Fenerbahçe Skriniar ile Asensio’nun kornerinden gelen topta golü buldu.

‘MAÇIN KADER ANI’

Bu gol sonrası maçın kader anı geldi. En Nesyri öylesine bir pozisyon yakaladı ki sağında bekleyen Nene’ye verse gol. Kalecinin sağı vursa gol. Soluna vursa yine gol. Ama kalecinin üstüne vurdu. Bu gol olsa maç bitecekti. Eh kardeşim bunu atamayacaksın da neyi atacaksın.

Ve maç bitmedi. Zaten o pozisyondan sonra Fenerbahçe’nin gol yiyeceğini tahmin etmek çokta zor değildi. Ve yedi de. Hem de öyle saçma sapan bir gol yedi ki tam Fenerbahçe tarzı bir gol.

Fenerbahçe açısından haklı bir puan kaybı oldu. Böyle oynarsan, kendini vermezsen puanları kaybedersin. Hiç yenilmesen dahi bu beraberliklerle her şeye veda edersin.

Ve ayrıca bu maçı izleyince Galatasaray maçında son dakikada yaşananların Fenerbahçeli futbolcuların üstünde olumsuz etkileri olduğunu söyleyebilirim ama tabii kanıtlayamam. Ama eğer Galatasaray ile çekişiyorsan bu psikolojik savaşı kaldırmak zorundasın. Yoksa seni çiğ çiğ yerler.

Fenerbahçe’ye Başakşehir Darbesi / Tolga Ersarı

Okan Buruk’a göre çok daha geniş ve etkili bir kulübeye sahip olan Domenico Tedesco, Galatasaray derbisindeki kadroda altı değişiklik yaparak sürdü takımını Başakşehir karşısına. Elbette bunun bir nedeni, Perşembe gecesi Norveç’te oynayacağı Brann maçıydı. Tedesco ise bunu, derbide oyuna sonradan dâhil olan futbolcuların performanslarından duyduğu memnuniyet olarak açıkladı.

Maça iyi başlayan rotasyonlu Fenerbahçe, ilk on dakika oyuna hâkim oldu. Fakat sonrasında bu üstünlüklerini kaybetti sarı- lacivertliler ve ev sahibi Başakşehir kontrolü eline aldı. Sakatlanıp çıkmak zorunda kalan Semedo’nun yerine Kerem Aktürkoğlu’nun oyuna dâhil olması, Fenerbahçe’nin kötü gidişatını katmerledi. Kerem, Galatasaray derbisinden daha da kötü bir performans sergiledi ve çok top kaybetti. Oysa Oğuz Aydın, karşılaşmaya sol açıkta iyi bir başlangıç yapmıştı. Kerem Aktürkoğlu’nun sol açığa alınmasıyla o kanat resmen işlevsiz hâle geldiği gibi Oğuz Aydın da sağ beke çekilip heder edildi.

Başakşehir, oyunda üstün olmasına rağmen tercih hataları nedeniyle gole ulaşamadı. Fenerbahçe ise 57’deki değişikliklerle derbinin ilk on birinin ileri dörtlüsüne döndü. Bu dakikadan sonra nispeten biraz hareketlenen sarı- lacivertliler, 64’te bir duran topta Skriniar’ın kafa vuruşuyla öne geçtiler ki, bu aynı zamanda Fenerbahçe’nin kaleyi bulan da ilk şutuydu!

Bu gol, sarı- lacivertlilere bir ivme kazandırdı. Ancak bu da saman alevi gibi oldu. Sonrasında Nuri Şahin’in yaptığı değişikliklerle oyunun hâkimiyetini tamamen eline alan Başakşehir, Bertuğ Yıldırım’ın golüyle sahadan bir puanla ayrıldı ve şampiyonluk yarışında Fenerbahçe’ye büyük bir darbe vurdu.

Sarı- lacivertliler; uzun bir süredir maçlara iyi başlayamıyor, skor olarak geriye düşüyor ve sonrasında geri dönüyorlardı. Bu sefer iyi başlayıp sonra gerilediler ancak skor olarak geriye düşmediler. Hatta bu kez öne geçmeyi de başardılar. Ancak sonrasında oyun olarak yine gerileyince beraberlik golünü kalelerinde gördüler. Esasen bu anlamda Fenerbahçe’nin gözle görülür bazı sorunları var ve bu sorunlar Başakşehir maçında da kendilerini net olarak gösteriler. Bunların başında da tempo ve devamlılık sorunları geliyor. Sarı- lacivertlilerin daha tempolu oynamaları gerekiyor. Aslında Tedesco geldikten sonra bu açıdan bir ivme yakalanmıştı ama tekrar yavaş oyuna geri dönüldü. Aynı şekilde oyun içinde devamlılık da yok. Sarı- lacivertlilerin oyun içinde iyi oldukları bölümler gittikçe daha fazla düşüyor. Tatmin edici, üretken bir oyun ortaya koyamıyor Fenerbahçe. Bu karşılaşmada da eğer Başakşehirli oyuncular biraz daha becerikli olsalar çok daha farklı bir skor ortaya çıkabilirdi.

Evet, bu kadroyu Tedesco kurmadı ve çoğu açıdan bir enkaz devraldı. Sonrasında takımı getirdiği yer müthişti. Ancak son zamanlarda onun da hataları artıyor. Örneğin bu maçta, Kerem Aktürkoğlu’nun durumu ortadayken Semedo’nun sakatlığında Mert Müldür tercih edilebilirdi. Böylece Oğuz Aydın da sol açıkta devam ederdi. Keza bence iyi oynayan Levent Mercan’ın çıkartılması da gereksizdi. Herhalde orada da Levent’in sarı kartından çekindi. Ama yerine aldığı Archie Brown da sarı kart gördü ve soldan gelen bir orta sonucu Başakşehir beraberliği sağladı. Jhon Duran’a da biraz daha sabır gösterilebilirdi.
Sonuç olarak bu beraberlikle Galatasaray ile arasındaki puan farkı üçe çıkan Fenerbahçe, şampiyonluk yolunda ciddi bir yara aldı. Elbette lig çok uzun. Ancak sarı- lacivertlilerin görüntüsü, ilerisi için hiç umut vermiyor.

Kaynak: Milliyet