‘Gerçek Acı’: Geçmişin derin yaraları ve bugünün bireysel kaygıları
Jesse Eisenberg, “A Real Pain” ile yönetmenliğini bir adım daha ileri taşımış ve olgun bir anlatım dili yakalamış. Film, izleyicisini güldürürken düşündüren, yer yer de dokunan bir hikaye anlatıyor.
Jesse Eisenberg’in ikinci uzun metrajlı filmi “A Real Pain” (Gerçek Acı), komedi-drama türünün sınırlarında dolaşarak bir yandan güldüren, bir yandan da izleyicisini derin bir hüzne ve düşünceye sürükleyen bir yapım. Eisenberg, 2022’deki ilk filmi “When You Finish Saving the World”den çok daha olgun, çok daha katmanlı bir anlatıyla karşımıza çıkıyor. İlk filmindeki bireysel yabancılaşma ve iletişimsizlik temalarını burada daha geniş bir bağlama taşıyarak, aile ilişkileri ve nesiller arası travmalar üzerinden bir kimlik arayışını merkeze alıyor. Bu filmde Eisenberg’in sadece bir oyuncu ve yazar olarak değil, bir yönetmen olarak da ne kadar geliştiğini açıkça görebiliyoruz.
Filmin merkezinde, Jesse Eisenberg’in canlandırdığı David ve Kieran Culkin’in hayat verdiği Benji adlı iki kuzen yer alıyor. Birbirine zıt karakterlere sahip bu iki kuzen, Holokost’tan kurtulan büyükannelerinin anısını onurlandırmak için Polonya’ya bir yolculuk yapıyor. İkili, bu yolculukta geçmişle, aile bağlarıyla ve kişisel travmalarıyla yüzleşiyor. Eisenberg’in senaryosu, bu çatışmayı incelikle kuruyor, böylece film, bir yol hikayesinin çok ötesine geçip nesiller arası travmalar, kimlik arayışı ve aidiyet meselelerini sorgulayan bir yapı kazanıyor.
David, düzenli, temkinli ve duygularını kontrol altında tutmaya çalışan bir karakter. Eisenberg’in oyunculuğu, bu içe dönük adamın bastırılmış duygularını ve kırılganlığını başarıyla yansıtıyor. Benji ise dışa dönük, patavatsız ve anı yaşamaya odaklanan bir karakter olarak karşımıza çıkıyor. Kieran Culkin’in performansı, Benji’nin yüzeydeki neşesinin altındaki derin yalnızlığı ve hayal kırıklığını ustalıkla yansıtıyor. Culkin’in karakterine kattığı enerji ve duygusallık, filmin duygusal dengesi için büyük bir katkı sağlıyor. İlk bakışta rahatsız edici gelebilecek bu karakter, film ilerledikçe izleyicinin empati kurabileceği, karmaşık ve dokunaklı bir figüre dönüşüyor.
EN İYİ YARDIMCI ERKEK OYUNCU OSCAR’INI KAZANABİLİR Mİ?
Culkin’in Altın Küre Ödülü’yle taçlandırılan performansının ardından Oscar adaylıklarında da adının geçmesi hiç şaşırtıcı değil. Bana kalırsa ‘Succession’ dizisinden rol arkadaşı Jeremy Strong (The Apprentice) ile sıkı bir yarışa girecek ancak Culkin’in ödüle uzanması kimseyi şaşırtmayacak.
SESSİZLİK VE BASİTLİK ÜZERİNDEN BİR HOLOKOST ANLATISI
Filme geri dönelim… Benji ve David arasındaki arasındaki çatışma, filmde hem komedi hem de dramı besleyen temel unsur. Özellikle Polonya’daki toplama kampı ziyaretleri sırasında bu zıtlık daha da keskinleşiyor ve film, Holokost turizmi gibi günümüzde sıkça tartışılan bir konuyu zekice eleştiriyor.
Filmdeki dikkat çekici başarılardan bir diğeri ise Eisenberg’in yönetmenliği. Polonya’nın günlük yaşamını ve doğal güzelliklerini minimalist bir estetikle yakalayan film, sinematografisiyle de seyir zevki sunuyor. Eisenberg, Holokost gibi ağır bir temayı dramatikleştirmeden, gündelik anların içindeki sessizlik ve basitlik üzerinden anlatmayı tercih ediyor. Bu tercih, filmin duygusal etkisini de güçlendiriyor.
Bana kalırsa filmin tematik derinliği, onu sıradan bir aile veya yol hikayesinin ötesine taşıyor. “A Real Pain”, sadece David ve Benji’nin kişisel mücadeleleri üzerine değil, aynı zamanda nesiller arası travmalar, geçmişin yükü ve kimlik arayışı gibi evrensel meselelere de odaklanıyor. Eisenberg, bu ağır temaları mizahla dengeliyor. Karakterlerin öfke, pişmanlık ve kırılganlıkları ise bu hikayenin ana taşıyıcı unsurları oluyor.
BİR ACININ DİĞERİNDEN DAHA ÖNEMLİ OLDUĞUNA KİM KARAR VEREBİLİR?
Film, geçmişin derin yaraları ile bugünün bireysel kaygıları arasındaki dengeyi sorgularken izleyiciye birçok soru yöneltiyor: Acılar kıyaslanabilir mi? Bir acının diğerinden daha önemli olduğuna kim karar verebilir? Jesse Eisenberg, bu soruları etkileyici bir sadelikle ve güçlü bir anlatımla ele alarak, filmi zengin ve düşündürücü bir noktaya taşıyor.
Jesse Eisenberg, “A Real Pain” ile yönetmenliğini bir adım daha ileri taşımış ve olgun bir anlatım dili yakalamış. Böylece film, izleyicisini güldürürken düşündüren, yer yer de dokunan bir hikaye anlatıyor. Benji ve David’in yolculuğu, bir kimlik arayışının, aile bağlarının ve geçmişle yüzleşmenin samimi ve dokunaklı bir yansıması. Bu film, Eisenberg’in yönetmenlik kariyerinde önemli bir dönüm noktası olduğu kadar, izleyici için de akılda kalacak bir deneyim sunuyor.