Gözaltındaki Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan’ın ifadesi ortaya çıktı: Suçlama konuları yine ‘gizli tanık’ beyanlarına dayandırıldı!

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ve çok sayıda kişiyle gözaltına alınan Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan’ın bugün Emniyet’te verdiği ifade tamamlandı.

Cumhuriyet’in ulaştığı ifadeye göre Şahan, iki gizli tanığın verdiği ifadeler ve HTS kayıtlarıyla suçlandı.

GİZLİ TANIK BEYANLARINA DAYANAN SUÇLAMALAR NELER?

‘Meşe’ adlı gizli tanık, Şahan’ın radikal sol görüşlü biri olarak PKK’ya sempati duyduğunu ve İstanbul Planlama Ajansı’nı (İPA) rüşvet çarkı oluşturmak amacıyla kurduğunu iddia etti. Ayrıca, Şahan’ın İPA’da işe alımlarda terör örgütü sempatizanlarına öncelik tanıdığını öne sürdü.

Gizli tanık ‘İlke’ ise 2024 yerel seçimlerinde DEM Parti’nin CHP’yi desteklemesi için finansal bir anlaşma yapıldığını öne sürdü. Gizli tanığa göre bu para trafiğini ise İmamoğlu’nun danışmanı Murat Ongun yönetirken bağlantıyı ise Mahir Polat, Resul Emrah Şahan ve Mehmet Ali Çalışkan sağladı. Gizli tanık ayrıca, DİAYDER adlı dernek üzerinden belediyeye örgüt bağlantılı kişilerin işe alındığını iddia etti.

Şahan ise gizli tanık ifadelerinin hukuki geçerliliği olmadığını ve somut delillere dayanmadığını belirtti. İddiaların mesnetsiz ve siyasi bir kumpas olduğunu vurgulayan Şahan, kendisine isnat edilen suçlamaları kesin bir dille reddetti.

Şahan ayrıca, gizli tanıkların ifadelerinin kendi kişiliğine, mesleki kariyerine ve belediye başkanlığı görevine zarar vermeyi amaçladığını söyledi. Şahan, savunmasının bütünlüğünü korumak için detaylı açıklamalarını savcılık sürecinde yapacağını belirtti.

AZAD BARIŞ DA SORULDU

Şahan’a soruşturmada gözaltında alınan isimlerden Azad Barış ile olan ilişkisi de soruldu. Şahan, Barış ile 2019 yılında HDP’nin yöneticisi olarak İBB ile yaptığı görüşmeler sırasında tanıştığını söyledi.

Ayrıca, Barış’ın eşiyle akrabalık bağı olmasa da ailevi bir bağlantısının bulunduğunu ve eşinin teyzesinin Ankara’da okuduğu dönemde kendisine pek çok konuda yardımcı olduğunu söyledi. Şahan, Barış ile tüm ilişkisinin resmi belediye işleri ve ailevi bağlantılar nedeniyle gerçekleştiğini, herhangi bir yasa dışı amaç taşımadığını savundu.

‘HTS KAYITLARI SAKINCALI OLABİLİR’

Şahan, dosyadaki HTS (telefon görüşme) verilerinin kendisine gösterilmediğini, dolayısıyla doğruluğunu teyit edemediğini belirtirken baz istasyonu verilerinin geniş bir alanı kapsayabileceğini, bu yüzden sadece aynı baz istasyonuna bağlanmanın fiziksel bir görüşme anlamına gelmeyeceğini vurguluyor.

Şahan, kamuoyuna yansıyan diğer soruşturmalarda olduğu gibi HTS kayıtlarının yanlış yorumlanabileceğini ve bu konuda ciddi şüpheleri olduğunu belirtti.

ERSÖZ: SUÇLAMALAR SOMUT DELİLLERLE DESTEKLENMİYOR

Resul Emrah Şahan’ın avukatı Hüseyin Ersöz ise müvekkiline yöneltilen suçlamaların hukuka aykırı ve dayanaksız olduğunu belirtti. Ersöz, gizli tanık ifadelerinin somut delillerle desteklenmediğini, Yargıtay içtihatlarına göre tek başına delil kabul edilemeyeceğini vurguladı.

Ersöz, (İBB) ve iştiraklerinde yapılan işe alımlarda güvenlik soruşturmalarının dikkatlice yapıldığını, terörle bağlantısı olan kişilerin işe alınmadığını söylüyor. Avukat Ersöz ayrıca, Müfettiş incelemelerinde İBB’de veya BİMTAŞ’ta işe alınan kişilerin terör örgütleriyle bağlantılı olduğuna dair hiçbir somut delil bulunmadığını vurguladı.

Özellikle HTS kayıtları ve baz istasyonu verilerinin yanıltıcı olabileceğini, İstanbul gibi büyük bir şehirde aynı baz istasyonuna bağlanmanın fiziksel bir görüşme anlamına gelmeyeceğini söyledi.

Ersöz, MASAK raporunda geçen para transferlerinin Şahan ile bağlantılı olmadığını, belediye bütçesinin yasadışı kullanıldığına dair hiçbir kanıt bulunmadığını ifade etti.

Halkların Demokratik Kongresi (HDK) ile ilgili suçlamaların da asılsız olduğunu belirten Ersöz, İzmir Ağır Ceza Mahkemesinde HDK isimli yapılanma hakkında bir yargılama yapıldığı bu yargılama neticesinde bir beraat kararı verildiği ve bu beraat kararında istinaf ve temyiz aşamalarından geçerek kesinleştiği söyledi.

Gözaltı kararının ve dijital materyallere el konulmasının dahukuka aykırı olduğunu vurgulayan Ersöz, tüm sürecin siyasi saiklerle yürütüldüğünü savunarak müvekkilinin beraatini talep etti.