Gözler o kente çevrildi… Antalya’da inşaat zemin etütleri güvenli mi?
Son altı ayda 5 büyüklüğüne varan pek çok depremin kaydedildiği Antalya’da inşaat zemin etütlerinin nasıl yapıldığı merak konusu oldu. Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Mustafa Karancı, binaların zeminle ilişkisinin güvenliğini sağlayan sondaj çalışmalarının yapımı ve denetlenmesinde önemli eksiklikler olduğunu söyledi.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Mustafa Karancı, kentteki yapıların ana sigortası olarak nitelendirilen zemin etütleri ile ilgili değerlendirmede bulundu.
MEVZUATTAKİ ŞARTLAR YERİNE GETİRİLİYOR MU?
Karancı, zemin etütlerinin nasıl yapılması konusunda mevzuatta belirtilen şartların uygulamada ve denetim aşamasında yerine getirildiğinden kuşku duyduklarını belirterek, şunları kaydetti:
“Yapının sınıfına, niteliğine, yüksekliğine, genişliğine göre sondaj sayısı mevzuatta belirlenmiş. Ancak belediyelerimiz sondajlarla ilgili sadece 1 kuyudan video istiyor, hatta bazı belediyeler bu videoyu da talep etmiyor. Bir videoda yapılması gereken çalışmalar özenli yapılırken, diğer kuyularda özensiz yapılıyor ya da hiç yapılmıyor. Burada iyileştirme ve düzeltme yapmak önemli. Tüm sondajların videolarını istemek, parselin zemin parametlerini yansıtacak şekilde tüm kuyuların videolarını kapsaması önemli.”
“BELEDİYELERDE JEOLOJİ MÜHENDİSİ YOK”
Mustafa Karancı, yeterli sayıda sondajın gereğince yapılması ve bu işlemin raporlanması halinde belediyelerde bu raporların değerlendirilmesi ve inşaat ruhsatına olur verilme süreciyle ilgili de şunları söyledi:
“Antalya’nın 19 ilçesinin 11 ya da 12’sinde jeoloji mühendisi yok. Uzmanların denetleyeceği bir konuda belediyelerde yeterli istihdam olmadığı için şehrimizde sağlıklı bir denetim olduğunu söylemek güç. Bazı belediyelerimizde inşaat mühendisleri bile değil, tekniker seviyesinde kontrol ediliyor ya da kapağına bakılıp ‘Zemin etüdü var mı, var’ deyip yapım aşamasına geçilebiliyor ruhsat verilerek. Yapı denetimlerinde evrak üzerinde denetim olduğunu söyleyebiliriz.”
MÜTEAHHİTLERE KRİTİK UYARI
Zemin etütleri konusunda müteahhitleri de uyaran Karancı, müteahhitlerin binanın dış görseline büyük özen gösterirken, statik ve güvenlik konusunda ihmalkâr davrandıklarını ifade ederek, “Sondaj maliyeti, bir ton demirin maliyetinden daha azdır. Tüm inşaatın maliyetinde taşıdığı öneme göre küçük bir maliyete sahiptir. Ekonomik ve zaman kaygısıyla daha ucuza mal etmek yapıyı riske atar” dedi.
KAŞ’TA HEYELAN RİSKİ!
Antalya’da kaçak yapılaşma yoğunluğu bakımından başı çeken ilçesi Kaş’ta zemin etütleri yapılmadan inşaa edilen binalara dikkat çeken Mustafa Karancı, heyelan uyarısında bulundu.
Karancı “Belki şu an farkında değiller. Ancak kendilerine mezar olabilecek nitelikte yapılarda yaşıyorlar” uyarısında bulundu.
“ALTINTAŞ ANTALYA’NIN YERALTI SUYUNU KİRLETİYOR”
Antalya’da altyapı planlaması olmadan Altıntaş bölgesinde yapılan inşaatlar için de yeraltı suyunun kirlenme riskine dikkat çeken Mustafa Karancı, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Antalya travertenleri jeolojik miras niteliğine sahiptir. Boşluklu gözenekli yapılardır. Sizin yüzeyden vereceğiniz her unsurun yeraltı suyunun ulaşmasını sağlar. Kirletici unsurlar yeraltı suyuna kolaylıkla ulaşabilir. Bir alan imara açılıyorsa, öncelikle oranın altyapı çalışmalarının tamamlanması gerekiyor. Altıntaş’ta yapılaşmanın bir kısmı gerçekleşti ve oturum gerçekleşti. Burada ruhsatlar foseptik çukurla inşaat ruhsatı verildi. Yerinde yaptığımız incelemelerde sızdırması sağlanmış, sızdırılarak foseptikler yeraltı suyuna karıştığını gördük. Altıntaş’ta bu foseptik çukurların değiştirilmesi gerekiyor.”