Hem gecesi 20-30 bin TL alacaksın, hem de otelinde yangınla ilgili koruma sistemin olmayacak!
Lüks otelde faciaya davetiye! Geceliği 30 bin TL olan Grand Kartal Otel’de yangın güvenliği yoktu; 78 kişi yaşamını yitirdi, 51 kişi yaralandı. İhmaller zinciri insan hayatını hiçe saydı.
Hem geceliği 20-30 bin TL alacaksın hem de otelinde yangınla ilgili hiçbir koruma sistemi olmayacak! İnsanlar tatilde veya seyahatte otelde kaldıkları sürece canlarını ve güvenliklerini otel sahibine emanet eder. Otel, yalnızca uyuyup kalkılan bir yer değildir; keyifle vakit geçirdiğin, huzurla dinlenebileceğin ve güvenebileceğin bir mekândır. Otel sahibi olmak böyle bir sorumluluğu beraberinde getirir.
Suların temiz ve sıcak akması, oda sıcaklığının insan vücuduna uygun olması, otelde servis edilen yemeklerin taze ve sağlıklı olması gibi temel gereklilikler her otelin sağlamak zorunda olduğu hizmetlerdir. Günü geçmiş peynirler, tarihi geçmiş salamlar gibi sağlıksız ürünler asla misafirlere sunulmamalıdır.
Ancak tüm bunları bir kenara bırakın, bir de yangın faciası başımıza geldi! Üstelik bu yangında 78 kişi öldü, 51 kişi yaralandı. 12 katlı Grand Kartal Otel’de yaşanan bu olay, ne yazık ki daha da vahim bir tabloyu gözler önüne seriyor. Otelin sahibi, daha önce başka bir oteli mafyatik bir şekilde bastığı iddiasıyla medyaya yansımış bir kişiymiş. Bu tür insanlar, sorumluluk duygusundan tamamen yoksun olmalarıyla ve büyük dramatik sonuçlara yol açmalarıyla affedilmemelidir.
Yangın, tedbir alınmadığı takdirde çok ağır sonuçlar doğurabilir. İnsan ölümleri, vücut yanıkları, travmalar, balkondan atlayarak meydana gelen kırıklar… Hepsi trajedi yüklü anlar yaratır. Bu gibi durumlar göz önüne alındığında, otel sahipleri yüklü miktarlarda para talep ediyorsa ki geceliği 30 bin TL gibi astronomik rakamlar istiyorsa otel kanunlarına uygun tüm güvenlik tedbirlerini almak zorundadır. Bu, bir insanlık görevidir ve bunun tartışmaya açık bir tarafı yoktur. Kundaklama gibi bir durum söz konusu değilse, otel sahibinin mahkemede kendini savunacak hiçbir geçerli gerekçesi olamaz.
Son zamanlarda Türkiye’de o kadar kötü olaylar yaşanıyor ki sanki herkes at gözlüğü takmış gibi. “Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın” mantalitesiyle daha ne kadar devam edebiliriz, gerçekten bilmiyorum.
www.denizlimhaber.com.tr