İlahiyatçı Yaman, çağdaş kadın haklarını hedef aldı

HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, eğitim hakkının güvencesi olan ve kız öğrencilerin eğitim hakkının koruyucusu olan “zorunlu eğitimi” hedef almıştı. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in “Zorunlu eğitim tartışmaya açılabilir. Bu kadar uzun bir süre standart bir eğitime çocukları tabi tutmak doğru olmayabilir” açıklamasına ilk destek Yapıcıoğlu’ndan gelerek; “Bireysel özgürlükleri kısıtlayan bir yapıya sahiptir” demişti.

KADINI YASA DEĞİL; TAKVALI KOCALARI, BABALARI KORURMUŞ!

Yapıcıoğlu’nun bu açıklaması tepkilere neden olurken; partiye yakın olan Doğruhaber adlı yayın organında ise Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nün yıl dönümü olan dün kadın haklarının hedef alındığı bir yazı yayımlandı. Gazetenin köşe yazarlarından ilahiyatçı Özkan Yaman’ın yazısında kadınların İslam’sız korunamayacağını savundu. Medenî Kanun’un kadınları koruyamadığını iddia eden Yaman yazısında şu ifadeleri kullandı:

“Kadının ekonomik açıdan desteklenmesi, onu güya güçlü kılacaktı. Devlet bunun için maksimum ayrıcalıklar getirdi ve kadınların istihdamı aşırı derece artırıldı; ama bu kadını korumadı. Kocaya itaati ele alan ayet ve hadislerin açık hükümlerine bile bir çeşit yorum yasağı getirildi; fakat bu da kadını korumadı. Erkeğin ikinci eşle evliliğinin resmen yok sayılması da kadını boşayan erkeğe ömür boyu nafaka cezası da kadını korumadı. Kadın erkek eşitliğinin her türlü zihnî, fıtrî, biyolojik normların ötesine geçilerek dikte ettirilmesi de evlerin kadınsız bırakılması da kadını korumadı. Oysa hakikat çok sadeydi: Kadını, koruma garantisi verir. Nisa suresiyle, Meryem Suresiyle, Ahzab, Nur, Mücadele Suresiyle, Tahrim suresiyle korur. Kadını; takvalı kocalar, evlatlar, babalar, anneler korur.”

‘KADINLAR AYAKTA’

Yaman’ın ifadelerini gazetemiz Cumhuriyet’e değerlendiren İlerici Kadınlar Derneği (İKD) Başkanı ve Laiklik Meclisi Sözcülerinden Umut Kuruç, söz konusu ifadelerin kadınlardan korkan gerici zihniyetin bir sesi olduğunu vurguladı. “Bu ifadeler cumhuriyet ve laiklik düşmanlarının sesidir” diyen Kuruç; “Nereden cesaret alarak bu düşmanlıklarını ortaya döktükleri açıktır. ‘Kadınla erkeğin eşitliği fıtrata ters’ diyenler, artık laik hukukun temeli olan Medeni Kanun’u, açıkça hedef alabiliyor. Bilimsel ve laik eğitimi ‘yeni Türkiye Maarif Modeli’yle ortadan kaldırmak yetmiyor, eğitim süresini kısaltmak istiyorlar. ‘Ev ve iş yerini uyumlaştıracağız’ diyerek, kadınları daha fazla yoksulluk, sömürü ve gericiliğin dört duvarına hapsetmek için ‘Aile Yılı’ diyerek saldırıyorlar. Her şeyin ötesinde karşı devrimin bu aparatları, ‘yeni anayasayla’ tamamına erdirmeyi hedefliyor. Bütün bu Ortaçağ artığı aparatlara korkularının yersiz olmadığını söylemek isterim. Çünkü kadınlar ayakta” ifadelerini kullandı.