Dolar 36,6267
Euro 40,0414
Altın 3.532,18
BİST 10.862,14
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Denizli 25°C
Çok Bulutlu
Denizli
25°C
Çok Bulutlu
Pts 19°C
Sal 10°C
Çar 12°C
Per 13°C

İliç faciası davası görülüyor… CHP’li Yavuzyılmaz: “Üç Bakanlık da ‘ben görmedim, duymadım, bilmiyorum’ oynuyor”

CHP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Yavuzyılmaz, İliç faciası davasını izlemek üzere Erzincan’a geldi. Yavuzyılmaz, “Denetimi doğru düzgün yapmayarak asli kusurlu hale gelen ancak bu kusurları buharlaştırılan, kamu görevlileriyle ilgili de mutlaka bu soruşturmanın yapılması gerekiyor. Bundan ne Enerji Bakanlığı ne Çevre Bakanlığı ne de Çalışma Bakanlığı yetkilileri kaçabilir” dedi.

İliç faciası davası görülüyor… CHP’li Yavuzyılmaz: “Üç Bakanlık da ‘ben görmedim, duymadım, bilmiyorum’ oynuyor”
17 Mart 2025 13:22

Erzincan’ın İliç ilçesinde Çöpler Altın Madeni’nde 13 Şubat 2024 tarihinde meydana gelen liç yığının çökmesi sonucu Adnan Keklik, Kenan Öz, Ramazan Çimen, Uğur Yıldız, Abdurrahman Şahin, Fahrettin Keklik, Mehmet Kazar, Şaban Yılmaz ve Hüseyin Kara yaşamını yitirmiş, İsa Taşdelen ve İshak Demir ise yaralanmıştı. Olayla ilgili açılan davanın ilk duruşması bugün yapılıyor.

CHP, DEM Parti ve TİP’li milletvekilleri, davayı izlemek üzere Erzincan’a gitti. Burada duruşma öncesi açıklama yapan CHP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Yavuzyılmaz, şunları söyledi:

“13 Şubat 2024 tarihinde İliç’te Anagold şirketinin işlettiği altın madeni sahasında bir felaket yaşandı ve 9 işçimiz hayatını kaybetti. Bu felaket olduğu andan itibaren bölgede hep birlikte bu olayın üzeri örtülmesin diye büyük bir mücadeleye girdik. Aynı zamanda burada verilen mücadelenin buna benzer bir başka felaketin de gerçekleşmesine engel olması için hep birlikte mücadele ettik. Hazırlanan bilirkişi raporları, bilimsel raporlar, daha önce bu altın maden sahasında yapılan usulsüzlükler, buna benzer felaketlerin habercisi olarak yaşanmış olan olaylar dikkate alındığında, buradaki felaketin, doğal bir afet olmadığı açık ve net bir şekilde görülüyor.

Burada bu maden sahasının nihayet ÇED raporları hazırlanırken, bu raporlar yetkililer tarafından imzalanıp, onaylanırken ve sahada altın maden üretimi bu doğrultuda yapılırken bu felakete giden yolun taşlarının bir bir döşendiğine şahitlik ediyoruz. 2021 yılında altın maden sahasının ikinci kapasite artışına ÇED onayı veren yetkililer bilirkişi raporlarında asli kusurlu sayıldı. Ve bu yetkililerin başında da dönemin Çevre Bakanı Murat Kurum’un geldiğini resmi belgelerle kanıtladık. Bu kanıt ortaya konduktan sonra dönemin Çevre Bakanı, kurtarılmak istendi ve bu doğrultuda bir bilirkişi oyunu yapılarak önce bilirkişi değiştirildi, ardından yeni bir bilirkişi heyeti raporu hazırlatıldı ve başta Murat Kurum olmak üzere yetkililerin asli kusuru buharlaştırıldı. Ancak bu işlem yapılırken de AK Partili üst düzey yetkililer yine bu durumu da ellerine, yüzlerine bulaştırdı. Çünkü hazırlanan fezlekeye göre sadece ikinci kapasite artışı değil, aynı zamanda 2020 bir yılında onayları alınıp sahada üretime geçilen Faz 4B adı verilen bir başka kapasite artışının daha yapıldığı tespit edildi. Biz de Faz 4B ile ilgili projeleri yine Çevre Bakanlığı yetkililerinin onayladığını belgesiyle tespit ettik.

Fezlekeye göre Faz 4B kapasite artışı ve bu artışa sebep veren projelerdeki hatalar ve onay süreçleri de dikkate alındığında, bu yaşanan felaketin kök nedenlerinin başında geliyor. Faz 4B kapasite artışı onayının altında da Bakan adına atılmış imzalar var. Yani yine şu anda Çevre, Şehricilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na yeniden adeta ödüllendirilerek getirilen Murat Kurum’un imzası var.

“FELAKET GÖZ GÖRE GÖRE GELİYOR”

Fezlekede aynı zamanda buradaki bu faciaya giden yolun sebepleri bir bir anlatılıyor ve çarpıcı bir tespit olarak ortaya konuyor ki, 2022 yılı itibarıyla Anagold şirketi İliç Altın Maden Sahası’nda bir üretim stratejisi değişikliğine gidiyor. Bu değişikliği de fezlekedeki tablolarla gösterildiği üzere kaymanın yaşandığı yığın liç sahasında serilen malzeme ve bu malzemenin içinde kullanılan solisyonun oranında değişik yapılıyor. Ve bu yığın liç sahasında kullanılan sıvı miktarı en yüksek seviyeye getiriliyor. Dolayısıyla da sıvılaşma artıyor, buradaki kayam yığın liç malzemesi artık durağanlılığını kaybediyor ve felaket göz göre göre geliyor.

“NE ENERJİ BAKANLIĞI, NE ÇEVRE BAKANLIĞI NE DE ÇALIŞMA BAKALIĞI YETKİLİLERİ KAÇABİLİR”

Ne kadar çok solüsyon kullanılırsa, o kadar çok altın üretildiğini biliyoruz. O nedenle de bu sahada bir üretim baskısı yapıldığını, bir zorlamanın yapıldığını, karlılık hırsıyla tedbirlerin alınmadığını görüyoruz. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kurulan İliç Faciasını Araştırma Komisyonu’nda ortaya çıktı ki; Bakanlıkların hiçbiri sorumluluk kabul etmiyor. Çevre Bakanlığı yetkililerine soruyorsunuz, diyorlar ki ‘biz kaymanın yaşandığı yağın liç sahasından sorumlu değiliz, biz bunu denetlemekle sorunlu değiliz. Biz sadece yığın liç sahası ve zemin arasındaki membrandan sorumluyuz’ diyor. Enerji Bakanlığına soruyoruz,’biz sadece üretilen altından sorumluyuz. Bizim yılın liç sahasında denetim sorumluluğumuz yok’ diyor. Çalışma Bakanlığı diyor ki; ‘biz altın maden sahasının her yerinden sorumluyuz. Ancak yığın liç sahasından sorumlu değiliz’ diyor. Üç Bakanlık da ‘ben görmedim, duymadım, bilmiyorum’ oynuyor. Biz de soruyoruz; altın maden sahasının içindeki kaymanın yaşandığı yığın liç sahasından hangi Bakanlık sorumlu? Milli Eğitim Bakanlığı mı sorumlu? Dışişleri Bakanlığı mı sorumlu? Ve bugüne kadar da kamu yetkilileriyle ilgili doğru düzgün denetim yapması gerektiği halde sadece bölgeye turistik ziyaret için gelip giden ve bu denetimi doğru düzgün yapmayarak asli kusurlu hale gelen ancak bu kusurları buharlaştırılan, kamu görevlileriyle ilgili de mutlaka bu soruşturmanın yapılması gerekiyor. Bundan ne Enerji Bakanlığı, ne Çevre Bakanlığı ne de Çalışma Bakanlığı yetkilileri kaçabilir.

Acılı ailemizin yüreğindeki acısını paylaşıyoruz. Bugüne kadar gösterdikleri dirayetli ve kararlı bu duruş için şükranlarımızı sunuyoruz. Çünkü İliç faciasının acısının yaşatılması, hep birlikte bu mücadelenin verilmesi, bugüne kadar Türkiye’de gerçekleşebilecek pek çok maden felaketinin gerçekleşmesine engel olmuştur. Bu duruşmayla ilgili mücadelemiz, duruşma süresince de duruşma bittikten sonra da devam edecek.”

Şehrin nabzını tutan, en son gelişmeleri anında sizlere ulaştıran sesimiz olmaya devam ediyoruz. Denizli’nin sesi olan Denizlim Haber ile şehre dair herşeyi keşfedin. Takipte kalın en yeni haberlerle güncel kalın.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.