İstanbul hiç böyle anlatılmadı: Kadınların gözünden bir şehir şizofrenisi!
Yazar Banu Başeren’in yazdığı ve başrolünü üstlendiği Ben İstanbul ‘Küçük Bir İstanbul Şizofresini’, izleyiciyi kentin geçmişi ve bugününe farklı bir gözle bakmaya davet ediyor. , Ali Savaşçı’nın yönetmenliğini yaptığı oyunda, Emre Canpolat, Mehmet …
Yazar Banu Başeren’in yazdığı ve başrolünü üstlendiği Ben İstanbul ‘Küçük Bir İstanbul Şizofresini’, izleyiciyi kentin geçmişi ve bugününe farklı bir gözle bakmaya davet ediyor. ,
Ali Savaşçı’nın yönetmenliğini yaptığı oyunda, Emre Canpolat, Mehmet Serdar, Munisa Özlem Yazı, Ece Köz ve Zeynep Ender İge sahne alıyor.
Oyun, İstanbul’un tarihinde iz bırakmış kadın karakterleri merkezine alıyor. Lape Akıl Hastanesi’nde Azize Meryem, Sultanahmet’te Halide Edip, Aşiyan’da Şair Nigar, Hippiler Kraliçesi Perihan ve imparatoriçeler Theodora ile Zoe gibi figürler sahnede canlanıyor.
İstanbul’un ruhunu, sokaklarını ve tarihini kadınların gözünden anlatan eser, izleyiciyi şehrin derinliklerine çekiyor.
Daha önce Şehr-i Sevda İstanbul adıyla sahnelenen metin, 2024’te kitap olarak yayımlandı. Başeren’in sahneye taşıdığı İstanbul, sert, kırılgan, öfkeli ve anaç bir karakter olarak izleyicinin karşısına çıkıyor. Oyunun temposu hızla değişirken, geçmiş ve günümüz iç içe geçiyor.
Hasat Fanzin yazarı Işık Sungurlar, oyunun İstanbul’un kadınlarına hürmet eden bir anlatı sunduğunu belirtiyor. İstanbul’a yazılan şiir ve şarkıların ötesine geçen eser, kenti kadınların sesiyle yeniden kuruyor. Ben İstanbul, izleyiciyi bu tarihi ve duygusal yolculuğa tanıklık etmeye çağırıyor.
İki perdelik absürt komedi 27 Şubat’ta Maltepe Yaşar Kemal Kültür Merkezi’nde sahnelenecek.