İzmir’de bir mahalle orman yangını korkusuyla yaşıyor
İzmir’in Bornova ilçesinde, 2009 yılında yaşanan ve 200 hektarlık alanın küle döndüğü orman yangınında birçok ev ve araç zarar görmüştü. Ormana komşu olan mahalle sakinleri, çıkabilecek orman yangını korkusuyla gece yarılarına dek uyuyamadıklarını ve …
İzmir’in Bornova ilçesinde, 2009 yılında yaşanan ve 200 hektarlık alanın küle döndüğü orman yangınında birçok ev ve araç zarar görmüştü. Ormana komşu olan mahalle sakinleri, çıkabilecek orman yangını korkusuyla gece yarılarına dek uyuyamadıklarını ve oluşabilecek bir yangında en az 5 bin kişinin hayatının tehlikeye gireceğinden endişeleniyor.
Son zamanlarda çıkan ve hızla büyüyen orman yangınları, İzmir’in Bornova ilçesi Evka3 Mahalle sakinlerini tedirgin ediyor. Çiçekli ormanlarında 17 Temmuz 2009 Tarihinde saat 15.00‘te çıkan orman yangını, rüzgârın da şiddetiyle büyümüş, alevler Evka3 Mahallesi’ne kadar ulaşmıştı. Bazı binaların balkonlarına ve çatılarına sıçrayan yangın, itfaiyenin ve vatandaşların yoğun mücadelesiyle söndürülmüş birçok ev ve araç zarar görmüştü. Yangında 200 hektarlık orman alanı da kül olmuştu. Yaşanabilecek bir orman yangını korkusuyla yaşayan mahalle sakinleri, gece yarılarına dek uyuyamadıklarını ifade etti.
“Gece 2’ye, 3’e kadar yangın korkusundan uyuyamıyoruz”
En son geçtiğimiz hafta yaşanan Çanakkale orman yangınında kontrolden çıkan alevler sadece ormandaki ağaçları değil, kendisine komşu olan köyleri ve evleri yakıp kül etmişti. Evka3 Mahallesi’nde ormanla iç içe bulunan Özlem Kent sakinleri geçmişte yaşadıkları orman yangını korkusunu dün gibi anımsıyorlar. Site sakinlerinden emekli öğretmen Ali İmer (65) ormanlık alanda alkol alıp, sigara içenler ile ormana atılan şişe, cam kırıkları ve çöplerin her an bir yangın tehlikesi oluşturabileceğini söyleyerek, yetkililerin orman sınırının tel örgüyle kapatmalarını ormanın altındaki kuru otların, dalların, çöplerin ve yanıcı maddelerin temizlenmesini istiyor. Manzarasına, havasına hayran oldukları ormanın yangın tehlikesinden dolayı aynı zamanda patlamaya hazır bir yakıt deposu gibi olduğunu belirten İmer, “21 yıldır burada yaşıyoruz. Gece saat 2’ye, 3’e kadar yangın korkusundan uyuyamıyoruz. Yangın anında çam ağaçlarından atacak kozalaklar direk evlerimizin içine düşecek. Daha önce biz bu orman yangınını 2009 yılında yaşadık. Evlerimiz yandı, canımızı zor kurtardık. Burada şu anda 10 blok ve 88 daire var. 400’ün üzerinde insan yaşıyor. Özlem Kent’in hemen bitişiğinde de Saray Kent var orayla birlikte 4-5 bin kişi direk yangından etkilenecekler. Ormanın etrafında giriş çıkışı yasaklamak için tel örgüsü olmalı, uyarıcı eğitici tabelalar konulmalı, ormanın içi temizlenmeli, sık sık devriye atılmalı. Gecenin bir saatinde ormana girmiş alkol alan, naralar atan insanlara uyarıda bulunsak müdahale etsek bizim ölümü göze almış olmamız gerekir. Tüm yetkilileri çok geç olmadan önlem almaya davet ediyorum” dedi.
“Yangınlara karşı site yönetimlerinin de bazı tedbirler alması gerekiyor”
İtfaiye teşkilatlarının normalde kentsel yangınlara müdahale eden bir yapılanmaya sahip olmasına rağmen Türkiye’de ilk defa İzmir’de başlattıkları uygulamayla Kırsal Alan ve Orman Yangınları Şube Müdürlüğü kurduklarını söyleyen İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanı İsmail Derse ise “İçinde bulundukları Evka3 Mahallesi gibi ormana ve kırsala komşu olan sitelerin de bazı önemli tedbirleri almaları gerekiyor. Özellikle yangın vanaları, hortumları ve su depolarından oluşan yangın sistemlerinin olması gerekiyor. Site yönetimleri ile muhtarlıkların itfaiye daire başkanlığımızla iş birliği içinde olmaları, birlikte hareket etmeleri gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Eğitim ve bilinçlenmenin de önemine dikkat çeken Derse, sadece kurumlara değil, bireylere de yangınlar konusunda önemli sorumluluklar düştüğünün altını çizdi.