Dolar 38,0300
Euro 43,2725
Altın 3.958,74
BİST 9.380,95
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Denizli 17°C
Parçalı Bulutlu
Denizli
17°C
Parçalı Bulutlu
Paz 18°C
Pts 21°C
Sal 24°C
Çar 27°C

Kanseri sevdiklerinin desteğiyle yenerek ikinci baharına “merhaba” dedi

Meme kanseri teşhisi konulmasının ardından zorlu bir tedavi süreci geçiren 54 yaşındaki Esin Çetin, sevdiklerinin desteğiyle hastalığı yenerek ikinci yaşamına “merhaba” dedi. İstanbul’da yaşayan Çetin, geçen yıl fark ettiği kitle sonrası başvurduğu …

Kanseri sevdiklerinin desteğiyle yenerek ikinci baharına “merhaba” dedi
7 Nisan 2025 11:35

Meme kanseri teşhisi konulmasının ardından zorlu bir tedavi süreci geçiren 54 yaşındaki Esin Çetin, sevdiklerinin desteğiyle hastalığı yenerek ikinci yaşamına “merhaba” dedi.

İstanbul’da yaşayan Çetin, geçen yıl fark ettiği kitle sonrası başvurduğu hastanede meme kanseri tanısı aldı.

Teşhis sonrası uygulanan 16 kür kemoterapi, ışın tedavisi ve cerrahi müdahaleyle tedavi sürecini tamamlayan Çetin, ailesi ve çevresinin desteğiyle sağlığına kavuşarak hastalığı yendi.

Tedavi sürecinde yaşadığı fiziksel değişimler ve aldığı psikolojik desteklerin hayata karşı bakış açısını da değiştirdiği Çetin, kanser sonrası süreci “sağlığın ve yaşamın kıymetini yeniden keşfettiği bir dönem” olarak tanımlıyor.

Hastalığın ardından hayatındaki öncelikleri de değişen Çetin, artık zamanın büyük kısmını, çevresindeki kişilerin konuya ilişkin farkındalığını artırmaya gayret ederek geçiriyor.

“Kıyamadıklarımın en başında saçlarım geliyordu”

AA muhabirinin Kanser Haftası dolayısıyla sorularını yanıtlayan Çetin, geçen yıl nisanda kanser tanısı aldığını belirterek, fark ettiği kitle sonrası başlayan tedavi sürecinde yaşadıklarını anlattı.

Çetin, “O karanlık yolculuğa onunla başladım. Elime bir kitlenin gelmesiyle bütün dünyam değişti. Bu karanlık yolda, doktorum Abdullah Sakin’in sayesinde 16 kemoterapi gördüm, iyileştim.” dedi.

Başlarda, kemoterapi sürecinden endişe duyduğunu ve iyileşemeyeceğini düşündüğünü belirten Çetin, duygularını şu ifadelerle dile getirdi:

“Elimdeki her şey sanki bir bir kayıyordu, bütün değerlerim yok olup gidiyor sandım. Ama bu süreç, o kadar güzel ilerledi ki sandığım gibi çıkmadı. Kıyamadıklarımın en başında saçlarım geliyordu, onlar gitti. Saçlarımın değersiz olduğunu anladım. Özellikle biz kadınların en çok değer verdiği şeyler saçlarıdır ama artık en değersizin saçlar olduğuna eminim.”

Çetin, sürecin başında önce korkularının olduğunu aktararak, yaşadıklarını şöyle anlattı:

“Başta atlatılamayacak bir şey olduğunu düşünüyordum çünkü kanseri hiç tanımıyordum. Ondan sonra toplamda 16 kemoterapi aldım. Teknoloji artık o kadar gelişti ki kanser yenilebilir bir hastalık. Üçüncü, dördüncü evrede bile hiçbir şekilde hayattan umutlarını kimse kesmesin. Mayıs 2024’te ilk kemoterapimi aldım, 5 haftalık ışın tedavisi ve ameliyat sonucunda şu anda saçlarım tekrar çıktı. Eskisinden daha güzel saçlarım çıktı, moralim çok iyi. Kanser olduğunuzu duyduğunuzda, hiçbir şekilde moralinizi bozmayın. Gerçekten bildiğiniz hekimlere kendinizi teslim edin. Tedavisi olmayan bir hastalık değil, herkes bunu yenebilir.”

Çetin, tedavi sürecinde en büyük motivasyon kaynağının eşi, oğulları ve gelinleri olduğunu belirterek, evcil köpeği Çiko’nun da önemli bir destek olduğunu söyledi.

“Arkadaşlarım ve çevremde beni sevenler, sarıp sarmaladı. Sürekli elimden tuttular. Öyle bir çember oluşturdular ki üzülmeme hiçbir şekilde fırsat vermediler.” diyen Çetin, duygularını, “Bana o kadar büyük destekler geldi ki çevremden, ailemden, abilerimden, yengelerimden, yeğenlerimden, arkadaşlarımdan, herkesten. Bu evrede zaten en çok sevgiye ihtiyaç duyuyor insan.” ifadeleriyle anlattı.

“Kanser, bana kendimi sevmeyi öğretti”

Hastalık sürecinde hayata bakışının değiştiğini kaydeden Çetin, insanın en önemli değerinin, kendi iç dünyası olduğunu söyledi.

Çetin, önceliklerinin de değiştiğini vurgulayarak, “Daha önceden benim için karşı taraf daha önemliydi ama artık kendim daha değerliyim, kendimi daha çok seviyorum. Yani vücudumun her organı benim için çok değerli. Önceden ben bunları bu kadar bilmezdim. Bu kanser hastalığı bana kendimi sevmemi öğretti, benim ne kadar değerli olduğumu öğretti.” ifadelerini kullandı.

Tedavi gören insanların kendilerini sevmelerini, umutlarını hiçbir zaman kaybetmemelerini dile getiren Çetin, “Ben de ilk başlarda, hiçbir şey olmayacak dedim. Kanser dendi mi artık dönüş yok sanılıyor? Hayır, dönüşü var, umut. Hiçbir zaman umutlarını kaybetmemelerini istiyorum. Sürekli umutlarıyla iç içe olsunlar. Şifa dilemekten vazgeçmesinler.” dedi.

“İyileşme için en önemli şey erken teşhis”

Çetin’in tedavisini gerçekleştiren Medipol Bahçelievler Hastanesi Tıbbi Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Abdullah Sakin de Çetin’in hastaneye lokal ileri evrede başvurduğunu ve koltuk altı lenf nodlarında tümör tespit edildiğini söyledi.

Doç. Dr. Sakin, Çetin’in tedavisinin başarılı şekilde sonuçlandığını anlatarak, “Lenf nodları, tümörü tamamen kayboldu. Hastamız başarılı bir ameliyat sonrası iyileşti. Düzenli takiplerimize devam ediyoruz.” dedi.

Sakin, hastalarının kanser olduğunu duyduğu zaman başlangıçta kabullenmekte zorlandıklarını belirterek, “İnkar aşaması oluyor, ondan sonra bunu yenememe ve ölüm korkusu genelde oluyor. Tedavi süreci başladığında tabii ki yan etkilerle başa çıkma ve bunlarla ilgili problemler oluyor. Hastalarımıza, hastalığı artık kabullenmesi gerektiğini söylüyoruz ve kanserin, yenilebilir bir hastalık olduğunu anlatmaya çalışıyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

Doç. Dr. Sakin, Dünya Sağlık Örgütünün “gelecek yıllarda kanser hastalarıyla çok daha sık karşılaşılacağı” öngörüsünün olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:

“‘Kanser pandemisi’ gibi bir tabir var, daha da artacak gibi görünüyor. Özellikle meme, prostat, kolon, akciğer ve cilt kanseri gibi kanserler sık görülen kanserler. Vatandaşların bu tarama programlarına mutlaka katılmaları gerekiyor. Bu bize ne sağlar? Erken teşhis. İyileşme için en önemli şey, erken teşhistir. Bireysel olarak yapılacak şeyler var. Sağlıklı beslenme, egzersiz yapma, sigara ve alkolden uzak durma gibi… Bir de bu işin genetik risk faktörü var. Yani genetik yükü yüksek olan, yani ailesinde yoğun kanser yükü olan bireylerin biraz daha sık takip etmeleri ve taramalara daha erken katılmaları gerekiyor.”

BYBIT TR’ye Üye Ol, 1.000 TL Kazan ! Reklamdır
Kaynak: AA / Oktay Özdemir – Ekonomi
Şehrin nabzını tutan, en son gelişmeleri anında sizlere ulaştıran sesimiz olmaya devam ediyoruz. Denizli’nin sesi olan Denizlim Haber ile şehre dair herşeyi keşfedin. Takipte kalın en yeni haberlerle güncel kalın.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.