Kendini gerçekleştiren kehanet: Pygmalion nedir?
Yeni tanıştığınız bir insanın güvenilir olmadığını düşündüğünüz ve daha sonra bu konuda haklı çıktığınız oldu mu? Ya da ilk başlarda iyi niyetli olduğuna inandığınız birinin, hayatınızda gün geçtikçe daha değerli bir yere sahip olmasına tanık oldunuz mu? Günümüzde ”Kendini gerçekleştiren kehanet” adıyla sıklıkla duyduğumuz ”pygmalion”, beklentilerimizin bir süre sonra beklediğimiz biçime dönüşmesi anlamına geliyor. Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Hakan Türkçapar, ”pygmalion” hakkında merak edilenleri ntv.com.tr okurlarına özel yazdı.
Antik çağda Kıbrıslı bir heykeltıraş olan Pygmalion, idealindeki kadının fildişinden bir heykelini yapar. Efsane bu ya, Galatea (uyuyan aşk) adını verdiği bu fildişinden yapılmış kadın heykeline aşık olur. Tanrılardan aşık olduğu bu kadının canlanarak gerçek bir kadın haline gelmesini diler ve tanrıça Venüs onun duasına cevap vererek heykele hayat verir, daha sonra Galetea ile evlenirler ve mutlu bir şekilde yaşarlar.
PYGMALION ETKİSİ NEDİR?
Yunan mitolojisinden alıntıladığım bu öykü; günümüz psikolojisinde oldukça bilinen ve günlük dilde “kendini gerçekleştiren kehanet” dediğimiz kavrama, yani biriyle ilgili olumlu ya da olumsuz beklentilerimizin bir süre sonra gerçekten de onu beklediğimiz biçime dönüştürecek şekilde etkileyebilmesi olgusuna bir örnek. Bu duruma mitolojideki bu öyküden esinlenerek “Pygmalion etkisi” adı veriliyor. “Pygmalion etkisi” etkileşimde bulunduğumuz birinden yüksek performans bekliyor ve buna inanıyorsak, bunun onun performansının yükselmesine, aksine düşük performans bekliyorsak, bunun da onun performansının düşmesine yol açması durumuna verilen ad.
PEKİ BİRİYLE İLGİLİ İNANÇLARIMIZ GERÇEKTEN ONU ETKİLER Mİ?
Pygmalion etkisinin varlığını gösteren ilk çalışmayı 1960’larda Robert Rosenthal adındaki bir araştırmacı gerçekleştirmiştir. Robert Rosenthal, akademik yılın başında bir okuldaki öğretmenlere, akademik yıl boyunca hangi öğrencilerin entelektüel olarak “gelişeceğini” gösteren bir test yapıldığını ve bir grup öğrencinin oldukça üstün bir gelişim potansiyeline sahip bulunduğunu söyler. Oysaki gerçekte, bu öğrenciler diğer öğrencilerden farklı olmayan rastgele seçilmiş öğrencilerdir.
Deneyin nasıl sonuçlanacağı dönem sonunda belli olacaktır. Sonuçlar Rosenthal’ in beklediğini destekleyecektir. Dönem sonunda, öğrencilerin IQ seviyeleri incelendiğinde, öğretmenlere “üstün” olarak tanıtılan öğrencilerin, diğer öğrencilere kıyasla belirgin olarak daha iyi bir gelişim gösterdiği ortaya çıkar. Sonuçlara göre, bu öğrenciler sözel yetenek açısından ortalama iki IQ puanı, akıl yürütme becerisinde yedi IQ puanı ve genel toplamda da IQ’da dört puan daha fazla artış göstermişlerdir.
KENDİNİ GERÇEKLEŞTİREN KEHANET
Bu deney, öğretmenlerin beklentilerinin kendini gerçekleştiren bir kehanet gibi işlediği görüşünü desteklemiştir. Daha sonra yapılan başka çalışmalarda eğer öğretmenler bazı çocukların yüksek performans göstereceğine inanıyorlarsa gerçekten de o çocukların daha fazla geliştiğini göstermiştir. Üstelik yeni çalışmalarda bu durumun olumsuz beklentiler için de geçerli olduğu yani, düşük beklentilerin de performansı düşürdüğünü göstererek bu kuramı desteklemiştir. Başarı beklenenlerin başarılı olması, başarısızlık beklenenlerin başarısız olması olgusu, bir kişiyle ilgili beklentilerimizin onu nasıl etkileyebileceğini göstermesi açısından çok önemlidir.
KISSADAN HİSSE
İlişkide olduğumuz birinin bir şeyi başarabileceğine inanmak, onun bunu gerçekleştirme olasılığını artırırken; aksine, başaramayacağına inanmak ise bu olasılığı düşürebilir. Elbette bir şeyin yapılabilmesi ya da yapılamaması yalnızca beklentilere bağlı değildir, ancak bu önemli etkenlerden biridir.
Bu nedenle, çevremizdeki insanlar üzerinde olumlu ve olumsuz etkimiz olabileceğinin bilincinde olmamız önem taşır. Çevremizi olumlu etkileyebilmek içinse onlar da var olan potansiyele güvenip inanmamız ilk koşul gibi görünmektedir. Çevremizdeki insanların eksikliklerine odaklanıp bunlarla etiketlemek tam tersi onların bu özelliklerinin daha da artmasına yol açabilirken, yapabileceklerini görmek keşfetmek ve güvenmek, gerçekten kendilerini gerçekleştirmelerine yardımcı olacaktır.