Dolar 42,4904
Euro 49,5343
Altın 5.741,39
BİST 10.918,51
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Denizli 15°C
Çok Bulutlu
Denizli
15°C
Çok Bulutlu
Per 14°C
Cum 14°C
Cts 14°C
Paz 14°C

Kıbrıs ile Lübnan’ın imzaladığı anlaşmaya Türkiye neden tepki gösteriyor?

Kıbrıs Cumhuriyeti ile Lübnan, Doğu Akdeniz’de deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasının ardından Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) anlaşmasını da imzaladı.

Kıbrıs ile Lübnan’ın imzaladığı anlaşmaya Türkiye neden tepki gösteriyor?
REKLAM ALANI
27.11.2025 21:00
38

Kıbrıs Cumhuriyeti ile Lübnan, Doğu Akdeniz’de deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasının ardından Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) anlaşmasını da imzaladılar.

Kıbrıs Cumhuriyeti’nin 1 Ocak 2026’dan itibaren üstleneceği Avrupa Birliği (AB) dönem başkanlığı sırasında Lübnan’a bir milyar euroluk yardım paketi önermesinin bu anlaşmaların imzalanmasında önemli olduğu ifade ediliyor.

ARA REKLAM ALANI

Türkiye, imzalanan anlaşmanın kendi deniz yetki alanlarıyla ilgisi olmasa da Kıbrıs Türk toplumunun çıkarlarına ters düştüğü gerekçesiyle tepki gösterdi.

Zengin hidrokarbon rezervleriyle giderek ön plana çıkan Doğu Akdeniz’de deniz yetki alanlarının belirlenmesi açısından dengeleri değiştiren yeni bir adım Kıbrıs Cumhuriyeti ile Lübnan tarafından atıldı.

Törene Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulidis ile Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn katıldı.

Lübnan hükümeti, bundan bir ay önce, 23 Ekim’de de Kıbrıs Cumhuriyeti ile Lübnan arasında 2007’de varılmış olan deniz yetki alanlarının sınırlandırılması anlaşmasının onaylandığını duyurmuştu.

Bu iki adım ile Kıbrıs Cumhuriyeti, İsrail ve Mısır’ın ardından Doğu Akdeniz’in bir başka kıyıdaş ülkesiyle de deniz yetki alanlarının sınırlandırılması ve MEB anlaşmalarını tamamlamış oldu.

Törende konuşan Hristodulidis, üzerinde 20 yıldır çalışılan bu anlaşmaların stratejik önemde ve tarihi bir dönüm noktası oluşturduğunu söyledi.

“Kıbrıs ve Lübnan olarak, uluslararası hukuk, BM Deniz Hukuku Sözleşmesi ve tabii ki iyi komşuluk ilişkileri zemininde, güven ve karşılıklı saygıyı güçlendirmek için çalışmaya devam edeceğimize ilişkin güçlü bir siyasi mesaj iletiyoruz” ifadelerini kullandı.

Kıbrıs lideri, uzun yıllardır sürüncemede kalan bu anlaşmaların imzalanmasının ardından sıranın hangi somut adımların atılacağının araştırılmasına geldiğini, tarafların bu yönde çalışacağını söyledi.

Lübnan Cumhurbaşkanı Avn da söz konusu anlaşmaların ardından iki ülkenin başta enerji ve yenilenebilir enerji olmak üzere birçok alanda yeni projeleri gündeme getirebileceklerini kaydetti.

Lübnan Cumhurbaşkanı’na göre bu projeler arasında ortak savunma, güvenlik ve arama-kurtarma gibi alanlar da yer alabilir.

“Bizim işbirliğimiz kimseyi hedef almıyor, kimseyi de dışlamıyor” diyerek Türkiye’ye mesaj veren Avn, bu anlaşmanın bölgede uluslararası işbirliğinin zemini olmasını amaçladıklarını kaydetti.

Türkiye ve Kıbrıs Türkleri tepkili

Lübnan Cumhurbaşkanı’nın “Kimseyi dışlamıyor” açıklamasına karşın anlaşmaya hem Türkiye hem de Kıbrıs’ın kuzeyindeki Türk yönetimi tarafından tepki geldi.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli, bir soruya yanıt olarak 27 Kasım’da yaptığı açıklamada, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin 2003’ten bu yana imzaladığı anlaşmalarda adanın egemen eşit unsuru olan “Kıbrıslı Türkleri hiçe saydığını” söyledi.

Keçeli, mevcut yönetimin “Ada’nın tümünü temsil etmediğini ve Ada’nın tümünü ilgilendiren bu tür tasarruflarda bulunmaya yetkisi olmadığını hatırlatmak isteriz” ifadelerini kullandı.

Sözcü, Kıbrıs Cumhuriyeti ile Lübnan’ın imzaladığı deniz yetki sınırlandırma anlaşmasının Türkiye Cumhuriyeti’nin 2020’de BM’de tescil ettirdiği Türk kıta sahanlığı alanının dışında kaldığını ancak konunun Kıbrıs Türkleri’nin çıkarlarını ilgilendirdiğine dikkat çekti.

Kıbrıs’ın kuzeyindeki Türk yönetiminin Dışişleri Bakanlığı da yaptığı açıklamada, söz konusu anlaşmanın yok hükmünde olduğunu, Kıbrıs Türkleri’nin hak ve çıkarlarını gözardı eden girişimlere karşı çıkmaya devam edeceklerini bildirdi.

Türkiye, Kıbrıs Cumhuriyeti ile Yunanistan’ı Doğu Akdeniz’de maksimalist davranmakla, İsrail ve Mısır’la oluşturduğu EastMed Forum ile Akdeniz’in en uzun kıyı şeridine sahip Türkiye’yi süreçten dışlamakla suçluyor.

AB’den Lübnan’a bir milyar euro’luk yardım

Türkiye, Kıbrıs Cumhuriyeti ile Lübnan arasında 2007’de imzalanan anlaşmanın yürürlüğe girmesini önlemek için Beyrut üzerinde uzun süre yoğun bir baskı uyguladı.

Ankara’nın baskısının yanı sıra Lübnan’ın uzun yıllar süren iç politik sorunları ve giderek kutuplaşan siyasi hayatı, Kıbrıs Cumhuriyeti ile imzalanan anlaşmanın onaylanmasını geciktirdi.

Lübnan için ekonomik ve siyasi durumu daha da zorlaştıran süreç, 2020’de Beyrut Limanı’nda yaşanan büyük patlama ile başladı.

Patlamanın yarattığı derin ekonomik sorunlarla karşı karşıya kalan ve ancak Batı’dan gelen yardımla devlet sistemini ayakta tutan Lübnan’ın bu durumunun, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin 2007 ve 2017’de üzerinde uzlaşılan iki anlaşmanın onaylanmasını sağlamak için uygun bir ortam yarattığı yorumlarına neden oldu.

Kıbrıs basınında çıkan haberler, Kıbrıs’ın özellikle Joseph Avn’un Ocak 2025’te cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından girişimlerini artırdığını, 1 Ocak’tan itibaren başlayacak AB dönem başkanlığını da bu açıdan kullandığını gösteriyor.

AB’nin Lübnan’a yapacağı 1 milyar euroluk yardımın 500 milyon euroluk ilk paketinin yakında ödenmesinin beklendiği, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Lübnan’la AB arasındaki ilişkileri dönem başkanlığı sırasında daha da geliştirmek için niyetli olduğu da kaydediliyor.

Sırada ‘enterkonnekte sistem’ mi var?

Anlaşmaların tamamlanmasının ardından Kıbrıs Cumhuriyeti ile Lübnan’ı birbirine bağlayacak olan enterkonnekte sistemin kurulması çalışmalarının hızlanması bekleniyor.

Enterkonnekte sistem, birden fazla elektrik şebekesinin birbirine bağlanarak ortak bir elektrik iletim ağı oluşturması anlamına geliyor.

Projenin finansmanı için Dünya Bankası’na başvuru yapan Kıbrıs ve Lübnan’ın başta Körfez ülkeleri olmak üzere üçüncü taraflardan da projeye katılım sağlama amacında olduğu kaydediliyor.

Lübnan Cumhurbaşkanı Avn, deniz yetki sınırlandırma anlaşmasının tamamlanmasının ardından Lübnan’ın enerji rezervlerinin keşfi, çıkarılması ve ekonomik olarak değerlendirilmesi için lisanslama sürecini başlatacağını kaydetmişti.

İsrail ve Kıbrıs’a ait hidrokarbon rezervleri için bölgede faaliyet gösteren Amerikan şirketlerinin Lübnan açıklarındaki olası kaynaklarla da ilgilendiği kaydediliyor.

İsrail ile Lübnan arasında uzun yıllar süren anlaşmazlığın giderilmesinde aktif rol oynayan Washington’ın Amerikan şirketlerinin Lübnan rezervleriyle ilgili süreçlerde yer almasını desteklediği de bildiriliyor.

Kaynak: Haberler

REKLAM ALANI
Şehrin nabzını tutan, en son gelişmeleri anında sizlere ulaştıran sesimiz olmaya devam ediyoruz. Denizli’nin sesi olan Denizlim Haber ile şehre dair herşeyi keşfedin. Takipte kalın en yeni haberlerle güncel kalın.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.