Microsoft, ihracat kısıtlamalarının gözden geçirilmesini istedi

Microsoft Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Şirket Başkanı Brad Smith, “Trump yönetimi yapay zeka küresel yarışında stratejik bir yanlış adım atmaktan kaçınabilir.” başlıklı bir blog yazısı kaleme aldı.

Yazıda, gelişmekte olan yapay zeka ekonomisine güç veren teknolojiyi hangi ülkenin sağlayacağını belirleyecek yüksek riskli bir yarışın devam ettiğine dikkati çekildi.

Biden yönetiminin son günlerinde çıkardığı bir düzenlemenin değiştirilmediği takdirde, ABD’nin bu yarışta öne çıkmasını engelleyebileceği öne sürülen yazıda, düzenlemeyle temel yapay zeka bileşenlerinin birçok pazara ihracatının sınırlandırıldığı anımsatıldı.

Yazıda, söz konusu kuralın, Trump yönetiminin ABD’nin yapay zeka alanındaki liderliğini güçlendirme ve ülkenin yaklaşık 1 trilyon dolarlık ticaret açığını azaltma önceliklerini baltaladığı vurgulandı.

Bu kuralın değiştirilmemesinin Çin’e kendi yapay zeka teknolojisini zamana yayma konusunda stratejik bir avantaj sağlayacağına değinilen yazıda, 10 yıl önce 5G alanındaki hızlı yükselişini yineleyeceğine işaret edildi.

“Kural değişmezse Çin’in yapay zeka sektörüne hediye olur”

Yazıda, şirketin, rakiplerin gelişmiş yapay zeka teknolojisi edinmesini önleyerek ulusal güvenliği koruma ihtiyacının desteklendiği ve kuralda tutulması gereken önemli unsurların da bulunduğu aktarıldı.

Ancak söz konusu kuralın ihtiyaç duyulanın ötesine geçtiğine değinilen yazıda, Amerikan teknoloji şirketlerinin birçok önemli müttefik ülkede yapay zeka veri merkezleri inşa etme ve genişletme yeteneklerine sınırlamalar getirdiği belirtildi.

Yazıda, bu ülkelere, İsviçre, Polonya, Yunanistan, Singapur, Hindistan, Endonezya, İsrail, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan gibi birçok Amerikan dostunun da dahil olduğuna işaret edilerek, bunların Microsoft ve diğer birçok Amerikan şirketinin önemli veri merkezi operasyonlarına sahip olduğu ülkeler olduğuna dikkati çekildi.

Bu kuralın söz konusu ülkelerde yapay zeka altyapısı ve hizmetleri için ABD harici yerlere bakılması gibi beklenmeyen sonuçlar doğurabileceği anlatılan yazıda, “Bu ülkelerin nereye yönelmek zorunda kalacakları açıktır. Kural değişmeden bırakılırsa, Çin’in hızla büyüyen yapay sektörüne bir hediye olacaktır.” değerlendirmesi yapıldı.

Yazıda, büyümeye ve yatırım yapmaya devam etme yeteneğinin önemli ölçüde teknoloji hizmetlerinin ihraç edilmesine bağlı olduğunun altı çizilerek, düzenlemenin ekonomik fırsat olarak görülmesi gereken, dünya lideri çiplerin ve teknoloji hizmetlerinin ihracatını engellediği vurgulandı.