Monopoly İkinci Dünya Savaşı’nda Bir Oyundan Fazlasıydı: İngiliz Esirler Monopoly Sayesinde Nasıl Kaçtı?
Monopoly, ilk olarak 1903 yılında Lizzie Maggie tarafından tasarlandı. Oyunun amacı ekonominin tekellerin tüm zenginliği elinde tuttuğu ekonomiden iyi olduğunu göstermekti. Günümüzde de en sevilen ve en çok oynanan oyunlardan biri olan Monopoly …
Monopoly, ilk olarak 1903 yılında Lizzie Maggie tarafından tasarlandı. Oyunun amacı ekonominin tekellerin tüm zenginliği elinde tuttuğu ekonomiden iyi olduğunu göstermekti. Günümüzde de en sevilen ve en çok oynanan oyunlardan biri olan Monopoly, İkinci Dünya Savaşı’nda Alman esir kamplarında tutulan İngiliz askerler için bir oyundan çok daha fazlasıydı.
Herkesin eğlence amaçlı oynadığı Monopoly, askerleri kurtarma aracına dönüştü. Peki ama nasıl?
Dünyada en çok satılan ve oynanan oyunlardan biri de Monopoly’dir. 1903 yılında üretilen Monopoly, aslında ekonomi temalı bir oyundur.
Oyuncular, zar atarak konsol üzerinde hareket eder, mülk satın alır ve takas eder. Satın alınan bu mülklere geldiklerinde kira ödemek zorunda kalırlar. Hatta, oyuncular kodese bile girebilirler. Kodesten çıkmak için ya şans kartının gelmesi gerekiyor ya da rüşvet verilebiliyor. Oyunda ekonominizi iyi yönetemezseniz, iflas edip oyundan çıkma olasılığınız yüksek olur.
İngiltere’de Monopoly dağıtım haklarına sahip olan İngiliz şirketi Waddington, İngiliz istihbaratıyla birlikte Monopoly setlerini kullanarak savaş esirlerine kaçış yardım malzemeleri sokmaya çalıştı.
Peki arkadaş grupları için eğlenceli bir alternatif olan bu oyunun İkinci Dünya Savaşı’ndaki rolünü biliyor muydunuz? Eğer daha önce duymadıysanız, sizi tarihte yolculuğa çıkaralım…

İkinci Dünya Savaşı’nda Monopoly, İngilizler için bir oyundan çok daha fazlası oldu. İngiliz gizli servisi MI9, esirleri kurtarmak için Monopoly’den daha iyi bir yol olmayacağına karar verdi.
Gizli servis, Nazi işgali altındaki Avrupa’da esir kamplarında bulunan savaş esirleri için bir plan hazırladı. Başrolde Monopoly kutuları vardı.
Tarih 1941’i gösterdiğinde İngiliz Gizli Servisi, Monopoly’nin üreticisi Waddington’a yaklaşı ve özel sürüm Monopoly seti hazırlamasını istedi. Fabrikanın bir bölümü bunun için ayrılmıştı. Yetenekli zanatkaarlar oyunların karton kutularını gizli haritaları işliyordu. Bu gizli haritalarda esirlerin nasıl kaçacağına dair yol haritası vardı.
Monopoly paralarının ise bir kısmı gerçekti. Kaçacak savaş esirlerinin bu parayı rüşvet olarak kullanması düşünülmüştü.
Gizli servis, bu kutuları nasıl esirlere ulaştıracağını düşünüyordu. Savaş esirlerinin ailelerinden, Kızılhaç gibi kuruluşlarından yardım paketleri olarak göndermeyi düşündüler. Ancak bu yollar tehlikeliydi, başka bir şey düşünmek zorundaydılar.
Bu nedenle sahte adreslerle bir dizi hayır kurumu kurdular. Bu sahte kurumlarla esirlere sıcak giysiler ve ihtiyaçlarını gönderdiler.
Esirler sorun çıkarmasın diye birtakım oyun ve eğlencelere kamplarda izin veriliyordu. Kaçış haritalarının saklandığı Monopoly kutuları büyük özenle hazırlanmıştı.
Oxford’daki Bodleian Library’de bulunan Debbie Hall, oyundaki gizli anlamları şöyle açıklıyordu:
“Örneğin, Marylebone İstasyonu’ndan sonraki bir nokta İtalya anlamına geliyordu; Mayfair’den sonraki bir nokta Norveç, İsveç ve Almanya anlamına geliyordu ve Free Parking’den sonraki bir nokta ise Kuzey Fransa, Almanya ve sınırları anlamına geliyordu. ‘Düz’ tabelalar nokta ile ‘Patent başvurusu yapıldı’ olarak işaretlenmişti.”
35 binden fazla esir, kamplardan kaçtı.
Savaşın sonuna kadar esir kamplarından kaçanların sayısının 35 binden fazla olduğu düşünülüyor. Bu kaçışların çoğunun masa oyununa borçlu olduğu tahmin ediliyor.