Ne Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ne İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ne de başka bir kent başsavcılığı, özel olarak Türkiye çapında ya da belirli bir bölgede yer bakımından yetkilidir. Yetkisiz savcılık işlemlerine karşı yetkisizlik itirazları da değerlendirm
Ne Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ne İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ne de başka bir kent başsavcılığı, özel olarak Türkiye çapında ya da belirli bir bölgede yer bakımından yetkilidir. Yetkisiz savcılık işlemlerine karşı yetkisizlik itirazları da değerlendirmeye alınmalıdır. Aksi yöndeki karar, anayasa gereği adil yargılanma hakkına aykırı olacaktır.
Anayasa hukukçusu Prof. Dr. Korkut Kanadoğlu, Türkiye’de bir “Türkiye Cumhuriyeti Başsavcılığı” olmadığını vurgulayarak “Ne Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ne İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, ne de başka bir kent başsavcılığı özel olarak Türkiye çapında ya da belirli bir bölgede yer bakımından yetkilidir” dedi. Yetkisiz savcılık işlemlerine karşı yetkisizlik itirazlarının da değerlendirmeye alınması gerektiğini belirten Kanadoğlu, “Aksi yöndeki karar, anayasa gereği adil yargılanma hakkına aykırı olacaktır” görüşüne yer verdi.
Cumhuriyet’in son dönemde tartışmaya yol açan kimi soruşturmalardaki savcılık yetkilerine ilişkin sorularını yanıtlayan Prof. Dr. Kanadoğlu, mahkemeler ve savcılık teşkilatı bakımından yetkinin, yer bakımından sınırlandırıldığına değinerek, “Dolayısıyla adli makamlar adli yetkilerini, yer bakımından yetki sınırlarına riayet etmek kaydıyla kullanabilir. Bu tespit, yalnızca ilkesel bir tespit olmayıp CMK ve Teşkilat Kanunu hükümlerinde de pozitif hukuk temelleri mevcuttur” dedi. Kanadoğlu, konuya ilişkin şu bilgiyi verdi: “
Savcılık teşkilatı bakımından da tıpkı mahkemeler gibi, yer bakımından yetki düzenlemeleri söz konusudur. Belirli bir cumhuriyet Başsavcılığı, kendi yer bakımından yetki alanında soruşturmayı yürütebilir. Eğer bir cumhuriyet savcısı, adli görevi gereğince nezdinde görev yaptığı mahkemenin yargı çevresi dışında bir işlem yapmak ihtiyacı ortaya çıkarsa, bu hususta o yer Cumhuriyet savcısından söz konusu işlemi yapmasını ister (CMK m. 161/1, cümle son) ve cumhuriyet savcısı, ancak hâkim tarafından yapılabilecek olan bir soruşturma işlemine gerek görürse, istemlerini bu işlemin yapılacağı yerin sulh ceza hâkimine bildirir (CMK m. 162, cümle 1). Keza bir soruşturmada kendisinin yer bakımından yetkili olmadığını düşünen bir savcı, yetkisizlik kararı vermelidir; dosyanın kendisine gönderildiği savcı da yetkisiz olduğunu düşünmekte ise bu halde CMK m. 161/7 hükmüne göre yer bakımından yetki sorunu çözümlenir.
Bu izahat Türkiye’de savcılık teşkilatının, mülki idare sınırları çerçevesinde – belirli istisna hükümlerinin de mevcudiyetine karşın – düzenlendiğini göstermektedir. Ayrıca Türkiye’de bir ‘Türkiye Cumhuriyeti Başsavcılığı’ mevcut değildir. Dolayısıyla; ne başkent olması nedeniyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ne de en kalabalık kent olması itibarıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ne de başka bir kent başsavcılığı, özel olarak Türkiye çapında ya da belirli bir bölgede yer bakımından yetkilidir. Ağır ceza mahkemelerinin yetki alanında diğer savcılıkların yetkisi, büyükşehir belediye sınırlarındaki yetki ile devlete karşı suçların bir kısmı ile terör suçları bakımından özel yetki düzenlemesi hariç, (adli yönden yargı yetkisinin tanınması da dahil olmak üzere) mülki idare teşkilatlanması, savcılık teşkilatının da yargı yetkisinin sınırını çizmektedir.
İNTERNET ÜZERİNDEN İŞLENEN SUÇLAR
Yer bakımından, yetki bakımından güncel bir sorun alanı ise internet üzerinden işlenen suçlardır. Örneğin, internet üzerinden işlenen bir hakaret suçunda, ülkenin her yerinden bu içeriğe erişimin olabileceğinden hareketle her savcılığın harekete geçebileceği şeklinde bir kabule uygulamada rağbet gösterilmektedir. CMK m. 12/5 hükmü (Görsel veya işitsel yayınlarda da bu maddenin üçüncü fıkrası hükmü uygulanır. Görsel ve işitsel yayın, mağdurun yerleşim yerinde ve oturduğu yerde işitilmiş veya görülmüşse o yer mahkemesi de yetkilidir.) ile CMK m. 12/6 hükmü de (Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının ya da banka veya kredi kartlarının araç olarak kullanılması suretiyle işlenen suçlarda mağdurun yerleşim yeri mahkemeleri de yetkilidir.) mağdurun bulunduğu yerde açılan soruşturmalar bakımından, son zamanlarda uygulanan hükümlerdir. Uygulamadaki her savcının harekete geçebileceği yönündeki kabule karşılık, internet aracılığıyla işlenen hakaret suçu açısından da CMK 12/5 veya 12/6 uygulanmalı mağdurun yerleşim yeri savcılığı ve mahkemesinin yetkili olduğu kabul edilmelidir. İnternet üzerinden işlenen bir hakaret suçunda, CMK hükümlerinden yararlanılmalı ya da bu hükümlerle kıyas yapılmalıdır. Bu durumda da genel yetkiye izin verilemeyeceği açıktır.”
SAVCIYA İTİRAZ HAKKI
Ceza soruşturması sürecinde şüphelinin, soruşturmayı yürüten savcılığın yetkisizliğine yönelik bir itiraz hakkının CMK’de düzenlenmediğine dikkat çeken Kanadoğlu, “Nitekim uygulamada da bu yöndeki itirazlar cumhuriyet savcıları tarafından reddedilmektedir. Buna karşılık CMK 161/7 hükümleri kıyas yoluyla uygulanarak şüphelinin yetkisizlik itirazları da değerlendirmeye alınmalıdır. Aksi yöndeki bir karar, hak arama hürriyetinin önüne geçerek anayasanın 36. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkına aykırı olacaktır” dedi.