Paganini Dinleyen İnekler
Kitap dünyasına hızlı bir giriş yapan Müzisyen Sedat Anar yürüyüşünü emin adımlarla sürdürüyor.
2018’de Sokakname – Bir Sokak Müzisyeninin Kaleminden kitabıyla anılarını derleyen Anar kitap çalışmalarına: Santurname – Geçmişten Günümüze Santur’un Hikayesi (2020), Hallerin Esiri (2021), Sokağın Sesleri: Osmanlı’dan Günümüze Sokak Müziği (2021), Hayatın Uğultusu Dışında (2022), Bir Müzisyenin Arayışı (2022) ve son olarak ise Paganini Dinleyen İnekler (2023) kitabıyla devam etti.
Şimdiye kadar anı-hatırat, araştırma-inceleme, roman, söyleşi, deneme, portre türlerinde kalem oynatan Sedat Anar bu kez okurlarını Hikaye türüyle selamlıyor.
Müzik çalışmalarındaki üretkenliğiyle öne çıkan Anar yazın faaliyetlerinin de aynı verimlilikte olacağının işaretlerini 7 yılda yayınladığı 7 kitapla veriyor.
Paganini Dinleyen İnekler, idealleri peşinde koşan bir müzisyenin mesleki tercihini annesi ve köy kalkının beklentisi dışında yapmasıyla yaşadığı bir takım olumsuzlukları muzip bir dille ele alması bakımından hiç şüphesiz kitabın en eğlenceli hikayesi.
Sedat Anar’ın doğduğu ve büyüdüğü toprakların esintisiyle kaleme aldığı metinler, köyünde dinlediği hikayeler, ölümsüz aşklar, gönül yakan ayrılıklar ve sıkı dostluklara uzanan konu seçimleriyle de okurunda karmaşık duygular bırakan bir etki oluşturuyor.
Toplamda 9 hikayeden oluşan 87 sayfalık kitapta özenle tasarlanmış son cümleler hikayelerin temasını vurucu bir şekilde okuruna sunmasıyla dikkati çekiyor.
Tanburi Arif Bey ve Rapçi Miyop Hayal hikayesiyle müziğimizin tartışmalı konularını masaya yatıran Anar, Batı ve Türk müziğine dair gözlemlerini emekli bir TRT sanatçısının dilinden aktarırken geleneksel ve moderni, eski ve yeni kuşağı buluşturmanın da imkanlarını yokluyor.
Ömrünü Türk müziğine adamış bir Tanburinin yenilikçi bir yorumla ele alınacak bir projede bırakın yer almasını, düşüncesinin bile “kökünden kesilerek nefes alamayacak bir ağaca” benzetilmesi müzikte türler arası iletişimin bazı noktalarda çok hassas bir dengede bulunduğunu ifade etmesi açısından önemli bir gözlem olarak okura sunuluyor.
Müzikte gereğinden fazla idealize olmanın da eleştirildiği hikaye, İran filmleri gibi hayal perdelerini sonuna kadar açarak bitiyor.
Anar’ın yeni kitabında, Halfeti’nin sular altında kalmasından Ermeni tehcirine, kırsaldan mega kentlere göçenlerin sosyal hayatta karşılaştıkları zorluklardan siyah gülün hikayesine, bir müzisyenin hayat çilesinden bir türlü çöpe atılamayan çöp poşetine kadar okurunu çeşitli duygular arasında seyahate çıkaran birçok konu yer alıyor.
Samimi ve özenli diline dikkati çeken Paganini Dinleyen İnekler kitabı senin, benim, bizim hikayemizi anlatıyor.
Müzisyen Sedat Anar kalemiyle ve santuruyla hikayeler anlatmaya devam edecek gibi görünüyor.