Sanal dünya, şiddet gerçek! Türkiye’de 5 kişiden 1’i dijital şiddetle karşı karşıya
Dijital platformların gündelik yaşamın ayrılmaz bir parçası haline gelmesi, kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddetin çevrim içi mecralarda daha çeşitli ve sistematik biçimler kazanmasına neden oluyor.
Taciz mesajları, derin sahte görüntüler, ekonomik baskı, konum takibi ve akıllı cihazlar üzerinden izleme gibi eylemler, uzmanlar tarafından kadınların en görünmez ama en hızlı yayılan şiddet türlerinden biri olarak tanımlanıyor. Kadınlara yönelik şiddet, teknoloji destekli cinsiyete dayalı şiddet, bilgi iletişim teknolojilerinin kullanımıyla doğrudan veya dolaylı biçimde zarar veren her türlü eylemi kapsıyor.
Türkiye’de yüzde 72.4
Küresel ölçekte dijital ortamda kadına yönelik şiddetin görülme oranı yüzde 16 ile 58 arasında değişiyor. UN Women’ın 2023 raporuna göre Doğu Avrupa ve Orta Asya’da teknoloji destekli şiddete maruz kalan kadınların oranı yüzde 53.2. Türkiye’de ise tablo çok daha çarpıcı. Türkiye’deki kadınların yüzde 72.4’ünün dijital şiddete maruz kaldığı belirtiliyor. UNFPA destekli Türkiye’de Dijital Şiddet Araştırması’na göre kadınların, yüzde 51’i taciz içerikli mesajlar aldığını, yüzde 46’sı ısrarlı takibe maruz bırakıldığını bildiriyor.
Genç kadınlar ve kız çocukları risk altında
Türkiye’de internet kullanan her 5 gençten biri şiddet şiddete maruz kalıyor. 15-25 yaş arasındaki gençlerin yüzde 58’i çevrim içi tacize uğradığını söylüyor, yüzde 85’i birden fazla dijital şiddet türüne aynı anda maruz kalıyor. 15-17 yaş arası her 5 gençten biri, 18-32 yaş arası her 3 gençten biri dijital şiddete maruz kaldığını belirtiyor. En yüksek risk altındaki grup ise 18-29 yaş arası.
Lider kadınlar hedef gösteriliyor
Dijital şiddet herkesin başına gelebilse de bazı grupların daha fazla hedef alındığı görülüyor. Kamusal alanda görünür olan kadınlar başı çekiyor. UNESCO verilerine göre kadın gazetecilerin yüzde 73’ü, Uluslararası Parlamentolar Birliği’ne göre kadın siyasetçilerin yüzde 81.8’i çevrim içi tacize uğruyor. Kadın parlamenterlerin yüzde 44.4’ü ise cinsel ya da fiziksel şiddet tehdidi aldığını belirtiyor. Kadın siyasetçilerin hedef alınması, başka kadınların siyasete katılımını caydıran bir etki yaratıyor.
NEDEN DAHA YIKICI?
Dijital şiddetin en belirgin özellikleri şöyle:
■ Anonim olarak işlenebilmesi,
■ Dünyanın her yerinden uzaktan uygulanabilmesi,
■ Failler için düşük maliyetli ve kolay erişilebilir olması,
■ İçeriklerin hızla yayılması,
■ Cezasızlık riskinin yüksek olması,
■ Otomasyona açık olması,
■ Organize saldırılara elverişli olması,
■ Verilerin kalıcı olması.

Yapay zekâ saldırıları artırıyor
Dijital şiddetin en yeni boyutlarından biri yapay zekâ ile üretilen içerikler. Sensity AI verileri, çevrim içi sahte videoların yüzde 90-95’inin rızaya dayalı olmayan cinsel görüntülerden oluştuğunu ve hedeflerin yaklaşık yüzde 90’ının kadınlar olduğunu gösteriyor. Kadın hakları karşıtı çevrim içi toplulukların yükselişi de çevrim içi saldırıları güçlendiriyor. “Manosphere” olarak adlandırılan erkek ağı, kadın düşmanı söylemleri yaygınlaştırarak şiddetin normalleşmesine katkı sunuyor. 2022’de dijital şiddet içeriklerinde bir önceki yıla göre yüzde 59’luk bir artış kaydedildi.
En çok hangi platformlarda yaşanıyor?
Türkiye’de dijital şiddetin en sık görüldüğü platformların başında sırasıyla,
■ Instagram (yüzde 53)
■ Facebook (yüzde 35)
■ X eski adıyla Twitter (yüzde 19) En riskli grup 18-29 yaş aralığı
En riskli grup 18-29 yaş aralığı
■ Dünyada her 2 kadından 1’i dijital şiddete maruz bırakılıyor.
■ Kadınların yüzde 85’i başka bir kadına uygulanan şiddete tanıklık etti.
■ Kadınlarda erkeklere kıyasla 27 kat daha fazla.
■ En riskli grup 18-29 yaş aralığı.
■ Yapay zekâ içeriğinde mağdurların yüzde 90’ı kadın.
Dijital şiddeti kim uyguluyor?
Eski ya da mevcut eş/partner, komşu, iş veya okul arkadaşı, bir yakın ya da tamamen yabancı biri dijital şiddetin faili hâline gelebiliyor. Dijital şiddetin büyük bölümünü kimliği bilinmeyen kişiler (yüzde 50.3) ile sadece çevrim içi ortamda tanınan kişiler (yüzde 17.5) uyguladı. Teknoloji destekli şiddetin 3’te 1’i (yüzde 32.1) kadınların sosyal çevresinden, partnerler, aile üyeleri, arkadaşlar, iş arkadaşları, yöneticiler veya okul arkadaşları tarafından yapılıyor.
Kaynak: Milliyet