Şara’nın üç hedefi: Yeni Suriye’nin dış politikada yol haritası netleşiyor

Suriye’de 2,5 ayını dolduran yeni yönetimin çalışmaları mercek altına alındı. Omran Stratejik Araştırmalar Merkezi tarafından yayımlanan rapora göre, Suriye’de yeni yönetim, uluslararası alanda aktif bir diplomasi yürütüyor. Türkiye ile stratejik ortaklık geliştirilirken, Suudi Arabistan ve Avrupa ülkeleriyle ekonomik ve diplomatik iş birlikleri kuruluyor. Rusya ile ilişkilerde jeopolitik pragmatizm gözetilirken, ABD ile belirsizlik devam ediyor. Yeni yönetimin temel hedefleri arasında yaptırımların kaldırılması, yeniden imar sürecinin hızlandırılması ve bölgesel dengeleri koruyarak uluslararası tanınırlığın artırılması bulunuyor.

Omran Stratejik Araştırmalar Merkezi Türkçe Araştırmaları Direktörü Ömer Özkızılcık, “Yeni Suriye’nin Dış Politikası” raporunda yeni Suriye’nin dış politikasını değerlendirdi. “Yaptırımların kaldırılması, ülkenin yeniden inşasının hızlandırılması ve uluslararası tanınırlığın artırılması” olarak belirlenen üç hedef doğrultusunda Şara yönetimi, çok yönlü bir diplomasi yürütüyor.

Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ve Dışişleri Bakanı Esad Şeybani’nin Türkiye’ye gerçekleştirdiği resmî ziyaret, iki ülke arasında kapsamlı bir ortaklık inşa edilmesi yönünde kritik bir adım olarak değerlendirildi. Türkiye’nin Suriye’de güvenlik, yeniden imar ve devlet kurumlarının yeniden yapılandırılması gibi kritik konularda önemli bir rol üstlenmesi bekleniyor. Ankara’nın özellikle Suriye’nin yeni güvenlik yapılanmasını şekillendirmede kilit aktör olacağı vurgulanırken ayrıca, iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin güçlendirilmesi ve ticaret yollarının yeniden açılması da gündemde.

Şara yönetimi, Körfez sermayesini ülkeye çekmek ve Arap dünyasıyla daha sağlam bağlar kurmak için yoğun bir diplomasi yürütüyor. Suudi Arabistan ile kurulan yakın ilişki, bu politikanın en önemli adımı olarak öne çıkıyor. Yeni yönetimin ilk resmî ziyaretini Riyad’a gerçekleştirmesi, Türkiye ve Suudi Arabistan arasında Suriye’nin geleceği konusunda ortak bir anlayışın olduğunu gösteriyor.

Ancak rapora göre, Arap dünyasında yeni Suriye yönetimine dair bazı çekinceler devam ediyor. Mısır ve Irak, yeni hükümetin uzun vadede nasıl bir yön izleyeceği konusunda temkinli bir tutum sergiliyor. Bununla birlikte, Ürdün ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelerin ihtiyatlı bir iyimserlikle Şam ile temaslarını artırdığı belirtiliyor.

Suriye’nin geçmişte Rusya ile olan ilişkileri, Esed rejiminin Moskova’ya olan bağımlılığı nedeniyle oldukça hassastı. Ancak yeni yönetim, Rusya ile geçmişin yüklerinden bağımsız, daha pragmatik bir ilişki kurma çabasında. Rapora göre, Şam yönetimi Rusya’nın Suriye’deki askerî varlığını yeniden müzakere etmeye açık olsa da, Moskova’nın desteğini tamamen kaybetmek istemiyor. Özellikle Rusya’nın Suriye’deki Hmeymim Hava Üssü ve Tartus Limanı üzerindeki varlığı kritik bir müzakere başlığı olarak öne çıkıyor. Batılı ülkeler, Rusya’nın Suriye’den tamamen çekilmesini talep ederken, yeni yönetim bu konuda dengeli bir politika izlemeye çalışıyor.

Suriye’nin en büyük diplomatik zorluklarından biri, ABD ile olan ilişkilerde yaşanan belirsizlik. Rapora göre, Washington’un Suriye politikasında henüz net bir duruş sergilemediği, özellikle Trump yönetiminin yeni Suriye yönetimine nasıl yaklaşacağı konusunda bir strateji belirlemediği ifade ediliyor. Yaptırımların kaldırılması, Şam yönetiminin en kritik hedeflerinden biri. Ancak ABD’nin mevcut politikası gereği, yaptırımların kısa vadede tamamen kaldırılmasının zor olduğu belirtiliyor. Özellikle YPG konusunda iki ülke arasındaki gerilim sürerken, ABD’nin Suriye’de nasıl bir yol haritası izleyeceği belirsizliğini koruyor.