Dolar 36,5294
Euro 37,8830
Altın 3.340,57
BİST 9.658,72
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Denizli 14°C
Hafif Yağmurlu
Denizli
14°C
Hafif Yağmurlu
Per 14°C
Cum 16°C
Cts 17°C
Paz 15°C

Selahattin Demirtaş’tan ‘Barışın yanında olalım’ çağrısı: ‘Erdoğan, Bahçeli ve Öcalan…’

HDP önceki dönem Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan’ın çağrısının ardından sürece ilişkin görüşlerini paylaştı. Demirtaş yazısında, “Barışın yanında olalım” çağrısı yaptı.

Selahattin Demirtaş’tan ‘Barışın yanında olalım’ çağrısı: ‘Erdoğan, Bahçeli ve Öcalan…’
28 Şubat 2025 22:07

Edirne Cezaevi’nde tutuklu bulunan HDP önceki dönem Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, dün DEM Partili İmralı heyeti tarafından açıklanan “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” başlıklı çağrıya ilişkin yeni bir yazı kaleme aldı.

“Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” başlıklı çağrıda terör örgütü lideri Abdullah Öcalan’ın “PKK’nin anlam yoksunluğuna ve aşırı tekrara yol açmıştır. Dolayısıyla ömrünü benzerleri gibi tamamlamış ve feshini gerekli kılmıştır” ifadeleri yer almıştı.

“ERDOĞAN, BAHÇELİ VE ÖCALAN…”

Sürece ilişkin beklenen bir diğer açıklama ise Selahattin Demirtaş’tan geldi. Demirtaş kaleme aldığı yazısında, “Erdoğan, Bahçeli ve Öcalan… Orta Doğu barışı, tarihi Kürt-Türk barışı için inisiyatif almış bu üç liderin başarılı olabilmeleri için ben elimden gelenin fazlasını yapacağım” ifadelerine yer verdi.

“HER İKİ KESİMİN DE HAKLI GEREKÇELERİ VAR”

Gazete Duvar‘da yazdığı yazısında Öcalan’ın çağrısına destek veren Demirtaş, şunları kaydetti:

“Devlet Bahçeli, Recep Tayyip Erdoğan ve Abdullah Öcalan’ın merkezinde oldukları yeni arayış, Ramazan ayına girerken ilk meyvesini verdi. Her biri, temsil ettikleri kesimlerin en güçlü isimleri olan bu liderlere çok güvenen de var, güvenmeyip kaygı duyanlar da.

Elbette her iki kesimin de haklı gerekçeleri var, bunu kimse inkar edemez. Zaten barışın zorluğu tam da bu noktadadır; kalıcı barışa ancak toplumun çoğunluğunun güven duyacağı, inanacağı ve yürekten destekleyeceği bir süreçle ulaşılabilir.

“BİR BAŞKA ZORLUK DA…”

Bir başka zorluk da ulusal, bölgesel ve küresel çıkar gruplarının savaşa endeksli her türlü kazanımını, konforunu ve çıkarını kaybetme telaşıyla yapılacak provokasyonlardır. Bu zorlukları aşmak kolay olmasa da imkansız değil. Öncelikle barışa inanan, barışı isteyen herkesin tüm iyi niyetiyle bu sorunların aşılması için elinden gelen gayreti göstermesi gerekir.

Bu noktada, akla haklı bir soru gelebilir: “Tamam, elimizden geleni yapalım da ne olduğunu, ne yapılmak istendiğini bilmiyoruz ki.” Ne yapılmak istendiğini, ben anlatmaya çalışayım. Savaş, silah, şiddet, terör, kan, gözyaşı, ölüm ve yıkım bitsin isteniyor kardeşlerim, hepsi bu kadar. BİTSİN İSTENİYOR! Tabii gerekli tüm hukuki ve siyasi alt yapının TBMM zemininde oluşturulması kaydıyla.

“Bu benim için yeterli değil” diyenlere şunları söyleyeyim:

  • Değerli kardeşim, silahı ellerinde tutanlar artık savaşı bitirmeye karar veriyorsa sen bunun tam olarak neyinden rahatsız oluyorsun?
  • Yola siyasi, sivil mücadeleyle devam edilecekse kendine güvenmiyor musun? PKK veya devletin silahına güvenerek siyaset yapıyorsan elbette savaşın bitmesinden tedirgin olursun. Fakat her savaşın bir sonu vardır, kendini buna hazırlayarak barışı desteklemen en ahlaki, en doğru olanıdır.
  • “Ben Kürt’üm, benim haklarım ne olacak?” diyorsan önce kendine güveneceksin. Deneyimlerine, birikimlerine, örgütlü ve politik halkına güveneceksin. Siyasi mücadele yolunun bir teslimiyet, yenilgi, kayıp olmadığını anlayarak inanarak yola devam edeceksin.
  • “Ben Türk’üm, ‘teröre’ taviz verilirse ülkem, devletim bölünmez mi?” diye korkuyorsan sen de önce kendine ve sonra da bin yıllık kardeşin Kürt’e güveneceksin. Devlet Kürt’ün de devleti olursa adil, eşit, özgür bir yaşam mücadelesini siyasetle, barışçıl yollarla sürdürecek olan Kürt’ün yanında olursan elinden tutarsan bırak bölünmeyi, hep birlikte büyüyeceğimize inanmalısın.
  • “Bu iş bu kadar basit mi, altında bir bit yeniği yok mu?” diye tereddütlüysen sana da şunu söyleyeyim kardeşim: Bu iş bu kadar basittir. Ama bu “basit” şeyi gerçekleştirebilmek çok ciddi bir çalışmayı, çabayı ve planlamayı gerektirir.

“BARIŞTAN KORKMA KARDEŞİM”

Çözüm basittir ama ciddidir. Ciddidir çünkü burası Orta Doğu’dur, eller halen tetiktedir, halen kan akmaktadır. Ciddidir çünkü ölüm ciddidir ve ölümden daha ciddi tek bir şey varsa o da yaşamdır. Bu iki ciddi şeyden yaşamı egemen kılmaya çalışmak, dışarıdan göründüğü kadar kolay değildir.

Barıştan, barışmaktan korkma kardeşim. Türk, Kürt el ele vermekten, Türkiye’yi büyütmekten korkma. Bölgeyi barışa taşıyacak her adımı desteklemekten korkma. Korkma ki bu defa silahları susturup siyaseti konuşturabilelim. Siyasi mücadeleyle de yoksulluğu, işsizliği, açlığı, adaletsizliği ve eşitsizliği hep birlikte yenelim. Savaşa harcanan milyarlarca doların doğrudan halka harcanmasını sağlayalım. Barışın aynı zamanda ekmek, aş, iş olduğunu unutmayalım.

Erdoğan, Bahçeli ve Öcalan… Allah hepsine uzun ve sağlıklı ömür versin ama hayatlarının son dönemecinde Orta Doğu barışı, tarihi Kürt – Türk barışı için inisiyatif almış bu üç liderin başarılı olabilmeleri için ben elimden gelenin fazlasını yapacağım.

“PEKİ YA SEÇİM DİYORSAN…”

“Peki ya seçim?” diyorsan o da senin işin, senin kararın, senin iradendir canım kardeşim. Sen halksın, son kararı sen verirsin. Kimse bugün senden Erdoğan’a, Bahçeli’ye veya DEM Parti’ye ya da CHP’ye oy vermeni istemiyor, barış ağacına bir damla suyu da senin vermen isteniyor.

Ben, Gabar’da nöbetteki asker kardeşimin de Kandil’deki öz kardeşimin de ölmesini istemiyorum. İkisi de birbirine kurşun atmayı bıraksınlar. Önce bin yılın hatırıyla doya doya Türk, Kürt birbirimize sarılalım, sonrası siyasi mücadelenin, siyasetçilerin işidir, bizim işimizdir. Bu Ramazan ayı artık kalıcı barış, kardeşlik ve huzur getirsin. Bunun için hepimiz barışın yanında olalım. Ben barışın yanındayım, başarana kadar.”

ETİKETLER: , , , ,
Şehrin nabzını tutan, en son gelişmeleri anında sizlere ulaştıran sesimiz olmaya devam ediyoruz. Denizli’nin sesi olan Denizlim Haber ile şehre dair herşeyi keşfedin. Takipte kalın en yeni haberlerle güncel kalın.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.