Şiddete karşı #hepbirlikte
Kadın ve Demokrasi Vakfı (KADEM) 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü kapsamında “Şiddete Karşı Hep Birlikte” kampanyasını tanıttı. Bu yıl kampanyanın yüzü Kenan İmirzalıoğlu oldu.
Toplantıya KADEM Mütevelli Heyet Başkanı Sümeyye Erdoğan Bayraktar, Yönetim Kurulu Başkanı Av. Dr. Canan Sarı ve çok sayıda davetli katıldı. Kampanya, Birleşmiş Milletler’in kadına yönelik şiddetle mücadelede kullandığı turuncu renkten ilham alan “turuncu nokta” sembolüyle toplumun tüm kesimlerini dayanışmaya çağırıyor. Toplantıda konuşan KADEM Mütevelli Heyet Başkanı Sümeyye Erdoğan Bayraktar, şiddetle mücadelede toplumsal farkındalığın önemini vurgulayarak şöyle dedi:
‘6284 için çabalıyoruz’
“Biz 12 yıldır sessizliği kaldırmak, görünmeyeni görünür kılmak, fark edilmeyen yaraları toplumun kalbine taşımak için mücadele veriyoruz. Kolay değil, bazen inanılmaz zor. Ama biliyoruz ki gerçek dönüşüm somut adımlarla başlar. Biz yarayı deşmeyi değil, iyileştirmeyi seçiyoruz, geleceğe umut veren yeni bir hikâye yazmak istiyoruz. Öncelikle şiddetin ne olduğunu anlatıyoruz. Kadınların şiddetten korunmak için neler yapabileceklerini tek tek açıklıyoruz. 56 şehirde gönüllülerimiz köy köy, ev ev dolaşıyor. Fabrikalara, iş yerlerine, okullara gidiyoruz. Faillerin hak ettikleri cezayı alması için, başta 6284 olmak üzere ilgili tüm yasaların caydırıcı şekilde uygulanması için savunuculuk faaliyetleri yürütüyoruz ve faillerin hak ettiği cezayı alması ve 6284’ün caydırıcı şekilde uygulanması için çalışıyoruz.”
Toplumsal dönüşüm
“Toplumsal zihniyet dönüşümünün gerekliliğine değinen Bayraktar, herkesin sorumluluk alması gerektiğini söyleyerek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hep birlikte’ diyerek tüm kurumları, medya dünyasını, aileleri, bireyleri bir komşunun çığlığını duymaya, ‘yalnız değilsin’ demeye, KADES’i bilmeye ve öğretmeye davet ediyoruz.”
‘Ben de varım’
Kampanyanın sembolü olan turuncu noktanın anlamını ise şu sözlerle aktardı: “Turuncu nokta, kadına yönelik şiddetle mücadelede ‘Ben de varım’ diyen herkesin sembolü olacak. Yakamıza taktığımız her turuncu rozet, paylaştığımız her turuncu nokta, ‘Bu mücadelede sessiz kalmıyorum, görmezden gelmiyorum, göz yummuyorum’ demektir.”
9 milyon kadın KADES’i indirdi
AK Parti Kadın Kolları İnsan Hakları Başkanı Mesude Eken, kadına yönelik şiddetle mücadelenin yalnızca kâğıt üzerinde bırakılmadığını, Aile Sosyal Destek Programı’yla 208 bin 525 hanede kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda yüz yüze bilgilendirme görüşmeleri yapıldığını belirterek, “KADES, kadınların hayatına doğrudan dokunan bir güvenlik zırhıdır. Uygulama 8 milyon 990 bin kadın tarafından indirilmiş, ihbarlar tek tuşla alınmış, kolluk birimlerimiz olay yerine ortalama 6 dakika gibi kısa bir sürede ulaşarak koruyucu ve önleyici tedbirleri hayata geçirmiştir” bilgisini verdi.

İmirzalıoğlu gözyaşlarını tutamadı
Etkinliğe eşi Sinem Kobal ile katılan oyuncu Kenan İmirzalıoğlu, samuray kılıcıyla öldürülen Başak Cengiz’in annesi Beyhan Cengiz konuştuğu sırada gözyaşlarına hakim olamadı ve konuşmasında şunları dedi:
“Bu çağrı geldiği zaman bizim oradaki sesimiz acaba bir kişiyi şiddetten geri koyar mı? Oradaki yüzümüz, verdiğimiz mesaj acaba bir insanın hayatının yitip gitmesini engelleyebilir mi? Bu ihtimal bile insanın o acısına biraz merhem sürüyor. Biraz daha umutlanmamıza sebep oluyor. Ben sesimi çıkarırsam, Sinem sesini çıkarırsa, sizler sesinizi çıkarırsanız, bazen bakarsak, bazen bir adım atarsak, bazen işte sözümüzle, duruşumuzla, rengimizle o zaman bu şiddete karşı sevgiyle, şefkatle, adaletle üstesinden gelebiliriz, yaralarımızı sarabiliriz. Bugünlerimizde yavaşlatıp, yarınlarımızı da kurtarabiliriz.”
‘Güvende olmaları gereken yerde şiddet var’
Can Göktuğ Boz’un samuray kılıcıyla öldürdüğü Başak Cengiz’in annesi Beyhan Cengiz, “Kadınlarımız en çok güvende olması gereken yuvalarında en yakınları tarafından şiddet görmekte. Siyasi görüşü, yaşam tarzı, ırkı, dini davranışları ne olursa olsun hiçbir kadın bunu hak etmiyor. Meclisimiz kadına yönelik yeni kanunlar çıkartması, hakim, savcı avukatların bu konudaki gayretleri, sivil toplum kuruluşların çok önemli çabaları, caydırıcı farkındalık açısından çok önemli olsa da maalesef yeterli değil” diye konuştu.

‘Adalet mücadelesi veriyoruz, sonuç yok’
Muğla’da 2020’de öldürülen Pınar Gültekin’in babası Sıddık Gültekin, “Her gün haberlerde okuyoruz; çocuklar, kadınlar öldürülüyor. Benim tek isteğim adalet. Çünkü cezalarımız caydırıcı değil. 6 yıldır hukuk mücadelesi veriyorum ama maalesef hâlâ bir sonuca ulaşamadık. 61 yaşındayım. Olayın olduğu gün dişlerimle fındık kırıyordum, bugün ağzımda tek bir diş bile yok. İşte o mücadeleyi 6 yıldır veriyoruz ama hâlâ netice yok” dedi.
Kaynak: Milliyet