Şiddetin ve eşitsizliğin gölgesindeki kadınlar, istihdamda AB’nin gerisinde: En az 30 yıl gerekiyor
Cinsiyet Eşitliği İzleme Derneği’nin (CEİD) hazırladığı 2023-2024 “Toplumsal Cinsiyet Eşitliğini İzleme Raporu”, Türkiye’de kadınların işgücüne katılım oranının düşük seyrettiğini ortaya koydu.
Kadın istihdamında Avrupa Birliği’nin (AB) gerisinde kalan Türkiye’nin bu seviyeye ulaşmasının en az 30 yıl alacağı belirtilirken Güneydoğu’da kız çocuklarının eğitime erişiminin en düşük seviyede olduğu vurgulandı.
Rapor, AB Türkiye Delegasyonu’nun 8 Mart Kadınlar Günü resepsiyonunda tanıtıldı. CEİD Yönetim Kurulu Başkanı Gülay Toksöz, uzman akademisyenler tarafından hazırlanan raporun 22 farklı alanda izlenimler sunduğunu belirtti. Kadın cinayetlerine de dikkat çeken uzmanlar, geçen yıl 394 kadının öldürüldüğünü, 259 kadının ise şüpheli bir şekilde yaşamdan koparıldığını aktardı.
BÜTÇE AYRILMIYOR
Raporda, kadınların güçlendirilmesi için kamu kurumlarının ayırdığı bütçeler incelendi. Raporu hazırlayan akademisyenlerden Burça Kızılırmak Yakışır, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın 2024-2028 bütçe planında toplumsal cinsiyet eşitliğine ayrılan payın toplam bakanlık bütçesinin yalnızca yüzde 2’si olduğunu belirtti. Adalet Bakanlığı’nda ise şiddet mağdurlarının adalete erişimi konusunda stratejik bir hedef olmasına karşın bütçeden ayırdığı pay sadece on binde altı (yüzde 0.057) seviyesinde kaldı. Milli Eğitim Bakanlığı’nda da benzer bir tablo görülürken toplumsal cinsiyet eşitliği için ayrılan bütçenin yüz binde 8’i gibi düşük bir oranda olduğu ifade edildi.
ATATÜRK DEVRİMLERİNE VURGU
AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Thomas Hans Ossowski ise konuşmasında, Türkiye’de kadınlara seçme ve seçilme hakkının Atatürk Devrimleri sayesinde 1930’da yerel seçimlerde, 1934’te ise genel seçimlerde tanındığını anımsattı. Türkiye’nin kadın hakları konusunda köklü bir tarihe sahip olmasına karşın günümüzde zorluklarla karşı karşıya olduğuna vurgu yaptı.
Rapor, Türkiye’de kadınların işgücüne katılım oranının 2023 yılında yüzde 35.8’de kaldığını ortaya koydu. Erkeklerde ise bu oran yüzde 71.2 olarak ölçüldü. İşgücü dışında kalan kadınların oranı yüzde 64.2 olurken erkeklerde bu oran yüzde 28.8 seviyesinde gerçekleşti. Eğitimli kadınlar için iş olanaklarının yetersiz olduğu vurgulanırken kadınların büyük ölçüde “ev kadınlığına” mahkûm edildiği ifade edildi.
Türkiye’nin kadın istihdamında AB ülkelerinin gerisinde olduğu belirtilen raporda, “On İkinci Kalkınma Planı”nda 2028 yılı için kadın işgücüne katılım oranının yüzde 40.1, istihdam oranının ise yüzde 36.8 hedeflendiği aktarıldı. 2053 yılı için bu oranın yüzde 60’a çıkarılmasının planlandığı kaydedilirken Avrupa’da kadın istihdamının yüzde 70 seviyesinde olduğu anımsatıldı. Türkiye’nin bu düzeye ulaşabilmesi için en az 30 yılın daha geçmesi gerektiği öngörüldü.