Spiritüel akımların gerçek yüzü: Cumhuriyet uzmanlara cadılık eğitimini sordu
Belgrad Ormanı’nda yaralı halde bulunduktan sonra yaşamını yitiren Ece Gürel’in ‘cadılık eğitimi’ aldığı öne sürülürken bu iddialar spiritüel akımları gündeme getirdi. İşte o akımların gerçek yüzü…
İstanbul Belgrad Ormanı’nda kaybolduktan dört gün sonra yaralı halde bulunan ve kaldırıldığı hastanede yaşamını yitiren peyzaj mimarı Ece Gürel’in ardından başlayan spiritüellik ve cadı eğitimi tartışması devam ediyor. Gürel’e ‘cadılık eğitimi’ verdiği öne sürülen Hale Nur Özen gözaltına alındı.
İfadesinin ardından serbest bırakılan Özen’in, Gürel’e ‘spiritüel eğitim’ adı altında kurslar verdiği ortaya çıktı. Olay, ruhsal şifa vaadiyle para kazanan kişi ve grupların oluşturduğu tehlikeyi yeniden gündeme taşırken uzmanlar, bu alanda denetimsizlik nedeniyle artan mağduriyetlere dikkat çekti. Uzmanlar, bazı hekim ve psikologların da umut tacirliğine yöneldiği uyarısında bulundu.
‘Yalancı şifa, günü kurtarır’
Konuyu Cumhuriyet’e değerlendiren Psikolog Dr. Ayhan Akcan, insanların sahte terapist ve spiritüel eğitmenlere yönelmesini “günü kurtarma” çabası olarak yorumladı. Akcan “İlk seans, elektrik alma meselesi. Bu plasebo etkisidir. Rahatlatır ama tedavi etmez. Tam şifa vermez. Savunma mekanizması devreye girer; daha sonra bastırma ve inkâr. Rasyonellik kaybolur.” Akcan ayrıca, bazı psikolog ve hekimlerin kolay para kazanma uğruna bu alana kaydığını belirterek, “Bilimden uzaklaşıp sosyal medya üzerinden umut pazarlamak kabul görüyor. İnsan, gerçeği kabullenmek yerine alternatiflere sarılıyor” değerlendirmesinde bulundu.
DÜNYA YENİDEN BÜYÜLENİYOR
Sosyolog Doç. Dr. Ercan Geçgin ise spiritüel akımların arka planında modernleşme, yalnızlık ve belirsizlik gibi toplumsal olguların yer aldığını belirtti. Toplumsal değişimlere dikkat çeken Geçgin, “Sanayi toplumu süreci, bireyselleşmeyi artırırken belirsizlikleri de çoğalttı. Max Weber’in dediği gibi ‘dünyanın büyüsü bozuldu’, akıl ve bilim hâkim oldu. Ancak postmodern dönemde insanlar, anlam arayışlarını yeni ‘büyüleme’ formlarında sürdürüyor. Alışveriş merkezleri, sosyal medya ve spiritüel akımlar. Hepsi yeni tüketim tapınakları. İnsanlar, hazır yol haritalarıyla kimlik ve aidiyet bulmaya çalışıyor” ifadelerini kullandı
Sosyal medyanın bu akımları yaygınlaştırarak ticarileştirdiğini vurgulayan Geçgin, “Ruhsal arayışlar ticari boyuta taşındı. Sosyal medya, modern yalnızlıkları telafi etme çabasıyla bireyleri alternatif yollara yöneltiyor. Anlam kalıpları metalaşıyor, tüketim kültürüyle iç içe geçiyor” dedi.
Toplumda artan yalnızlık, gelecek kaygısı ve belirsizliklerin de bu eğilimleri artırdığını da vurgulayan Geçgin, “Anomi dediğimiz sosyolojik durum, amaçlarla araçlar arasındaki uyumsuzluk hali, bireyleri çaresiz bırakıyor. Risk ve belirsizlik azaldıkça, irrasyonel akımlara yönelim de azalacaktır” diye konuştu.
Geçgin, çözüm için sivil toplumun daha fazla rol alması, rasyonel ama insani bağların güçlendirilmesi ve farkındalığı pratiğe dönüştürecek sosyal imkanların artırılması gerektiğini vurguladı.
TÜKETİM KÜLTÜRÜ BAĞLANTISI
Küresel ölçekte “wellness” yani iyi yaşam ve kişisel gelişim pazarının büyüklüğü 4.5 trilyon doları aştı. Türkiye’de ise yalnızca 2023 yılında bu alanda faaliyet gösteren kişi ve kuruluşların sayısı yüzde 30 artış gösterdi. Sosyal medya platformlarından yalnızca Instagram üzerinde “spiritüel danışmanlık” sunan 10 binden fazla hesap olduğu tahmin ediliyor.
ŞİKAYETLERİN SAYISI
İstanbul Psikologlar Derneği’ne göre, 2022 yılında sahte psikolog ve terapist unvanını usulsüz kullanan en az bin kişi tespit edildi. 2023’te CİMER’e yapılan sahte terapist şikayetleri 300’ü aştı. Kamuda görev yapan klinik psikolog sayısı ise yalnızca iki bin civarında. Uzmanlar, bu açığın ruhsal desteğe ihtiyaç duyan bireyleri alternatif yollara ittiğine dikkat çekiyor.