Dolar 36,6383
Euro 39,8878
Altın 3.522,82
BİST 10.840,59
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Denizli 30°C
Çok Bulutlu
Denizli
30°C
Çok Bulutlu
Paz 25°C
Pts 20°C
Sal 9°C
Çar 11°C

TİHAK’ın düzenlediği direnme hakkı panelinde ‘mücadele için’ önemli mesajlar verildi: ‘Halkı örgütlememiz gerekiyor’

Türkiye İnsan Hakları Kurumu Vakfı’nın (TİHAK) düzenlediği “Meşru Direnme Hakkı; Tarihsel, Hukuksal, Ekonomik, Toplumsal Boyutları” adlı panel ve forumda konuşmacılar; direnme hakkının insanca bir yaşama ulaşmak ve hukuk düzeninin oluşmasında meşru bir hak olduğunu vurgulayarak, iktidarın Türkiye’de hukuk üstünlüğü ile hak ve özgürlükleri hiçe saydığını söyledi.

TİHAK’ın düzenlediği direnme hakkı panelinde ‘mücadele için’ önemli mesajlar verildi: ‘Halkı örgütlememiz gerekiyor’
16 Mart 2025 12:53

Türkiye İnsan Hakları Kurumu Vakfı (TİHAK), Ankara Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde dün “Meşru Direnme Hakkı; Tarihsel, Hukuksal, Ekonomik, Toplumsal Boyutları” adlı panel ve forum düzenledi. İki oturum şeklinde düzenlenen panelde 6 konuşmacı 15 dakika süreyle söz hakkı aldı.

Konuşmacılar; direnme hakkının “1776 Amerika Bağımsızlık Bildirisi” ile “1789 İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirisi”nde evrensel bir hak olduğu ve uygarlığın ilerlemesinde önemli bir hak olduğunu vurguladı. Devrimsel mücadele direnme hakkının bir ödev olduğunu da belirten Konuşmacılar, direnme hakkını Türkiye Cumhuriyeti tarihinde nasıl işlediğini de anlattı. 

‘2015’TE İKTİDAR DEĞİŞMİŞTİ’

Erkinliğin onur konuğu olan iktisatçı Prof. Dr. Korkut Boratav sağlık sorunları nedeniyle etkinlikte yer alamadığı için salona görüntülü bir ileti gönderdi. Görüntülü iletisinde Boratav; Türk anayasa tarihinde direnme hakkının 1961 Anayasası’yla şekillendiğini vurgulayarak, “Darbe yapan ekip, direnme hakkı mücadelesine katılmak ve eylemselliğe getirme amacındaydı. İktidardaki Demokrat Parti’nin yaptığı yasal işlerle iktidarı devretmek istemediği anlaşılmıştı.

Geçirdikleri kanunla, Meclis’te kurulan bir komisyona yargı devri sağlandı. Ama. milletvekilleri dahil, muhalefeti yargıyla susturmaktı. O dönem bizleri de harekete geçiren durum buydu; çünkü ipin ucu kaçmıştı. Bu da halkta direnme hakkını doğurdu” dedi. AKP döneminde toplumun direnme hakkını kullandığını belirten Boratav; “2007’de Cumhuriyet Mitingleri ve 2013 Gezi Parkı Eylemlerinde halk direnme hakkını kullandı. Ancak bu hak iktidara o dönem değil, biraz geç olarak 2015’te geldi. 2015’te iktidar aslında değişmişti; ancak iktidar yasal siyasete uymayarak koalisyon görüşmelerini kesti” ifadelerini kullandı.

‘HALKI BİLİNÇLENDİRMELİYİZ’

Açılış konuşmasının ardından panelde ilk olarak tıpçı-hukukçu ve gazetemiz Cumhuriyet’in yazarı Prof. Dr. Ahmet Saltık konuştu. Direnme hakkının meşru bir hak olduğunu vurgulayan Saltık; “Bu hak kadim Artisto’ya ve Platon’a kadar gidiyor. 2 bin 500 yıl öncesine kadar giden bu hak, dinamik bir hukuku tanımlıyor” dedi.

Meşru bir zeminde yaşamıyoruz. ‘Yeni Türkiye’ Atatürk Türkiye’sine karşı sürdürülen bir söylemdir” diye konuştu. “Bilinçli bir şekilde halk yoksullaştırıldı. Kurgulu yoksullaştırmayla halk çürütüldü, aç karnının gurultusundan kaynaklı hak seslerini duyamaz oldu” diyen Saltık; “TBMM felç oldu. Bunlar meşruluk zemininin dışına çıkarılan siyasi bir portreyi gösteriyor. Bize düşen halkı bilinçlendirecek ve harekete geçirecek örgütlenmeyi sağlayarak, bu çürümüş düzene karşı çıkmak” ifadelerini kullandı.

‘ÜLKE 20 SENEDİR YÖNETİMSEL DARBELERLE YAŞIYOR’

İkinci konuşmacı avukat Salim Şen insanlık tarihinin hak ve hukuk mücadelesi olduğunu söyledi. Şen, “Hukuk adaleti tesis etmektir. Adalet ise hakkı olana hakkını vermektir. Yaşadığınız her an hak davasıdır” diye konuştu. İktidarın bireyi yok saydığı, özgürlüklerin ve hakların tek bir kişinin iradesine bağlı hale getirdiğini söyleyen Şen, “Bu ülke bizim; ama işgal edilmiş durumda. Yoksullaşıyorsak bunun sebebi yolsuzluktur, yolsuzluğun temeli de hukuksuzluktur.

Hukukun üstünlüğünü sağlamak zorundayız. Hukukun üstünlüğü ise ülkeyi yöneten kadroların da yönetilenlerle aynı kural ve yasaklara tâbi olmasıdır. Ülke 20 senedir yönetimsel darbelerle yaşıyor. İçimizde bulunduğumuz durum, özgürlüklerin sınırlarını belirleyen ve milli iradeyi oluşturan hukukun, tek bir kişinin iradesini sağlamaya dönüştürüldü. Ya örgütlü mücadele edeceğiz ya da yok olacağız” değerlendirmesini yaptı.

‘EGEMENLİĞİMİZ GASP EDİLMİŞTİR’

Direnmenin hakkının sadece hak değil, devrimsel bir ödev olduğunu da vurgulayan diğer konuşmacı Av. Muhammed Aybars Akdoğan da “2017 Anayasa Referandumu, bir anayasa değişimi değil, darbedir. Bugün egemenliğimiz gasp edilmiştir. Doğru teşhisi koymadan ve düşünsel zemini kurmadan eylemlerimizi belirleyemeyiz” dedi.

ETİKETLER: , , , ,
Şehrin nabzını tutan, en son gelişmeleri anında sizlere ulaştıran sesimiz olmaya devam ediyoruz. Denizli’nin sesi olan Denizlim Haber ile şehre dair herşeyi keşfedin. Takipte kalın en yeni haberlerle güncel kalın.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.