Türkiye’nin İklim Elçileri, Milliyet’e konuştu: ‘COP31’de biz de masada olmalıyız’
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı koordinasyonunda yürütülen çalışmalara katkıda bulunan gençler, Türkiye’nin ev sahipliği yapacağı BM İklim Zirvesi COP31’i heyecanla bekliyor
Meltem Güneş / ANKARA Gençler iklim krizi mücadelesine omuz vermek istiyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın çalışmalarına destek olan Türkiye’nin İklim Elçileri, Milliyet’e konuştu. Gelecek yıl Türkiye’nin ev sahipliğini yapacağı Birleşmiş Milletler İklim Zirvesi COP31’i de heyecanla bekleyen iklim elçileri özetle şunları söyledi.

‘Kaybedecek vakit yok’
Zeyneb Eslem Tümer (İstanbul Sağlık ve Teknoloji Üniversitesi): “Kuraklık, orman yangınları, seller artık hayatımızın ortasında. Politika ile uygulama arasındaki mesafe kapanmalı. Gençlerin katkısı sürdürülebilir olmalı. Doğru adımlar hızlandıkça, Türkiye iklim mücadelesinde bölgesel bir lider olabilir. Kaybedecek vaktimiz yok; enerjimizi devletimizin gücüyle birleştirerek, kağıt üzerindeki planları gerçeğe dönüştürmeye hazırız. COP31 hayati bir fırsat. Türkiye küresel iklim diplomasisinin merkez üssü haline gelecek. Dünyanın dört bir yanından gelen akranlarımızla kuracağımız küresel bağlar sayesinde, mücadeleyi evrensele taşıyacağız.”

‘Kağıtta kalmasın’
Ahmet Kemal Sığındere (Bursa Teknik Üniversitesi): “İklim çalışmaları Türkiye’de artık stratejik bir öncelik. İklim Kanunu da sürecin sistemli ve hızlı ilerlemesine zemin hazırladı. Ancak mücadelenin gücü, kağıt üzerindeki hedeflerin sahada uygulanabilirliği ile ortaya çıkacak. İklim artık bugünün meselesi. Sonuçlarla biz yüzleşeceğiz, o yüzden masada biz de olmalıyız. COP31’in Türkiye’de yapılması önemli; Türkiye artık masayı kuran ülkelerden biri olma yolunda. Bu sadece siyasi bir görünürlük değil, özel sektör için yeni yatırım fırsatları, yeşil teknoloji ortaklıkları ve iklim finansına erişimde daha fazla imkan demek.”

‘Farkındalıkta eksiğiz’
Şen (Eskişehir Teknik Üniversitesi): “Türkiye iklim politikalarında ilerliyor. Ancak bireysel ciddiyet konusunda eksiklikler var. Sanayi dönüşümü ve toplumsal katılım gibi alanlarda daha güçlü adımlar atılmalı. Bizler en verimli yıllarımızı ülkemiz adına bilimsel çalışmalar yaparak geçirmek istiyoruz. COP süreçleri, yalnızca uluslararası bir toplantı olmanın ötesinde, alınan kararların küresel iklim politikalarını doğrudan şekillendirdiği bir platform. COP31, Türkiye’de iklim bilincinin toplum genelinde daha yaygın hale gelmesi, sanayi, ulaşım, enerji gibi birçok alanda kazanımlar elde edilmesi gibi avantajlar sağlayacak. Gençler ve sivil toplum da sürece daha fazla dahil olacak.”

‘Daha adil ve sürdürülebilir bir gelecek istiyoruz’
Nazya Ürek (Yeditepe Üniversitesi): “Türkiye, iklim kriziyle mücadelesinde kararlı. Ulusal katkı beyanlarının güncellenmesi, yenilenebilir enerji yatırım kapasitesinin artması ve uyum politikalarının güçlendirilmesi bu kararlılığı gösteriyor. Biz gençler daha adil ve sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek istiyoruz. COP31 ev sahipliği için gösterilen istek ve kararlılık, Türkiye’nin bu alanda çözüm üreten ve yön veren bir aktör olduğunu ortaya koyuyor. COP31’e ev sahipliği yapmak, Türk gençlerinin bu alana yönelmesini destekleyecek ve Türkiye’nin iklim politikalarında kapasitesini daha da geliştirmesi için güçlü bir zemin oluşturacak.”
Kaynak: Milliyet