Türkiye’nin Rüzgar Enerjisi Sektörü Büyüyor

Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) Başkanı İbrahim Erden, Türkiye’nin rüzgar enerjisi sektör büyüklüğünün enerjide 20, sanayide 4 milyar dolar seviyesine yaklaştığını belirterek sektörün hız kesmeyeceğini bildirdi.

Erden, “WindEurope 2025 Rüzgar Enerjisi Yıllık Etkinlikleri” kapsamında AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

Avrupa genelinde kurulu güç artışında geçen yıl sonunda Türkiye’nin üçüncü sıraya yükseldiğini anımsatan Erden, 1500 megavatın altında yeni kurulum yapılmayacağını kaydetti.

Erden, Türkiye’nin rüzgar enerjisi sektör büyüklüğünün enerjide 20, sanayide 4 milyar dolar seviyesine yaklaştığını belirterek, “Türkiye, Avrupa’da en fazla rüzgar kapasite artışı yapan üç ülkeden biri oldu. Yeni kurulumlarda bunun altında bir kurulu güce düşmeyeceğimizi öngörüyorum. Sektör hız kaybetmeyecektir. Adım adım yıl sonunda 1500 megavat, gelecek yıl sonunda 2 bin megavatı geçecek bir sürece girdiğimizi düşünüyorum.” diye konuştu.

Türkiye’de kapasite artışı yanında yerli imalat ve global ekipman tedarikini dengeli şekilde yürütmenin elzem olduğunu vurgulayan Erden, şöyle konuştu:

“Yerli istihdamı ve mühendisliği güçlendirmek de amaçlarımızdan biri. Projelerdeki izin konusunda da yetkililer çalışmalarına devam ediyor. 4 yılda tamamlanan rüzgar projelerini 2 yıla indirme konusunda çalışmaların neticelenmesini bekliyoruz. Rüzgar enerjisi sektöründe izin süreçlerini kısaltacak değişiklikler ne kadar hızlı yürürlüğe girerse yatırım açısından o kadar çekici ülke haline geleceğiz. Sanayi bu durumdan faydalanacak.”

ABD’nin yeni gümrük tarifeleri piyasalarda belirsizlik doğuruyor

Erden, ABD Başkanı Donald Trump’ın duyurduğu yeni gümrük tarifelerinin piyasalarda belirsizlik oluşturduğunu söyledi.

Küresel piyasalarda öngörülebilirlik açısından hassasiyet oluştuğunu vurgulayan Erden, şöyle devam etti:

“Zaten küresel piyasalardaki dalgalanmalar, borsaların çökmesi, firmaların bundan sonraki dönemdeki gelecekleri, ciroları, nakit akışlarının ne şekilde etkileneceğinin net olarak öngörülememesinden kaynaklanıyor. Trump aslında yapacağının çok ötesindeki hamleleri açıklayıp, global olarak piyasaların nasıl hareket edeceğini not edip ondan sonra kendi pozisyonunu ya da istediklerini ön plana koymaya çalışıyor diye düşünüyoruz. Sektörlerin genelinde belirsizlikler oluşuyor. Bu durum otomotivde, imalatta, çelikte ve petrolde belirsizlikler doğuruyor.”

Erden, küresel yeşil enerji dönüşümünde özellikle rüzgar enerji sektör hedeflerinin değişmeyeceğini ifade ederek, “Türkiye rüzgarda da güneşte de yatırım alan bir ülke. Ayrıca sanayi açısından güçlü olma hedefi var. Bu hedefin şaşmadan devam edeceğini düşünüyorum. Tarife kararlarından en az etkilenen ülkelerden bir tanesi olabiliriz. Tarife kararından çok ciddi etkilenecek ülkeler var. Şu anda doğrudan pazarlık etmeye çalışan ülkeler var. Biz en azından bu noktada değiliz.” dedi.

ABD’nin petrol ve doğal gazdaki pozisyonunu korumak istemesinin ülke açısından haklı bir tercih olduğuna işaret eden Erden, şöyle devam etti:

“Petrol üreten ülkelerde, zamanla temiz yakıtlara geçişle ilgili stratejileri olgunlaşmadan birden petrolün ortadan kalkmasını istemiyorlar. Yenilenebilir enerji, Batı’nın da zaten endüstri olarak rekabet etmeye çalıştığı bir alan. Özellikle rüzgar ve güneş enerjisinde rekabet gücünün hala olduğu alanlar. Batı, bu alanlardaki gücünü korumayı isteyecektir. Burada bölgesel işbirliklerinin, bölgesel üretim birliklerinin daha çok artacağını düşünüyoruz. Türkiye’nin çok büyük bir rüzgar potansiyeli ve lisans gücü var bunu değerlendirme adına çalışmalar artacaktır.”

BYBIT TR’ye Üye Ol, 1.000 TL Kazan ! Reklamdır