Yazarlarımız Ayşe Emel Mesci ve Işık Kansu’ya anlamlı ödül

İstanbul Bakırköy’de 1992 yılında kurulan Troya Folklor Araştırmaları Derneği, her yıl geleneksel olarak “Troya Kültür Sanat Ödülleri” veriyor. Ödüller, derneğin kuruluş ve mücadele felsefesi doğrultusunda emek vermiş, yıllarını Türk kültürünü araştırmaya, zenginleştirmeye, gelecek kuşaklara bir kültür mirası olarak ve bozulmadan aktarmaya adamış; uğraşlarını ve başarılarını çeşitli alanlarda sergileyerek çağdaş, demokratik, laik, Aydınlanmacı bir kültürün oluşumuna katkıda bulunmuş mücadeleci, yurtsever bilim insanı, sanatçı ve kurumlara sunuluyor.

Bu yıl 29’uncusu düzenlenen Troya KültürSanat Ödülleri’nin kazananları sahiplerini buldu. Ödül töreni, önceki akşam İstanbul Büşükşehir Belediyesi Cem Karaca Kültür Merkezi’nde yapıldı. Gecenin sunuculuğunu sanatçı Gülsen Tuncer yaptı. Troya Folklor Araştırmaları Derneği Başkanı A. İlhan Gülek’in tören için halk kültüründen motiflerden hazırladığı türkülü danslı “Acısıyla Tatlısıyla” adlı özel gösteriyle başlayan gece, ödül töreniyle devam etti.

“BOYUN EĞİLMEYECEK”

Gazetemizin yazarları Işık Kansu “Atatürkçülük”, Ayşe Emel Mesci de “tiyatro” ödülüne değer görüldü. “Çağdaş halk müziği” dalında Fidan Kurt Kasapbaşı, “edebiyat” dalında Gülten Dayıoğlu, “fotoğraf” dalında Tahir Ün, “halk müziği” dalında Erdem Şimşek, “halk oyunları” dalında Prof. İlknur Bektaş, “Oğuz Tansel Çocuk Yazını” dalında Mine Soysal, “plastik sanatlar” dalında İzzettin Baki, “Pertev Naili Boratav Halkbilimi” dalında Hayrettin İvgin, “sinema” dalında Prof. Şükran Kuyucak Esen, “şiir” dalında Turgay Fişekçi ve “troya özel ödülleri” dalında Kuzey Ormanları Savunması ve Emine Semra Erkan ödülü kazanan diğer isimler oldu.

Işık Kansu, geçen yıl aynı ödülü alan Nazan Moroğlu’ndan ödülü alırken yaptığı kısa konuşmasında, “Cumhuriyet Devrimi’nin bağımsızlık ilkesine yaslandığını, toplumun dayatmalara boyun eğmeyeceğini” belirtti. Ödül törenine katılamayan Ayşe Emel Mesci’nin ödülünü Gülsen Tuncer aldı. Mesci yolladığı mesajda, Ankara Devlet Tiyatrosu’nda yeni bir oyunun prova sürecinde olduğu için katılamadığını belirterek “Önümüzdeki yıl tiyatroda 60’ıncı sanat yılımı tamamlayacağım. Bu yolun ilk başlarında, 1967’de Gülsen Tuncer ile ‘Kurban’ oyununda aynı sahneyi paylaşma onurunu yaşamıştım. Bu ödül vesilesiyle yine buluşmuş olmak ayrı bir mutluluk benim için. İyi ki varsın Gülsen Tuncer” ifadelerini kullandı.