Dolar 36,6499
Euro 40,0555
Altın 3.535,78
BİST 10.862,14
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Denizli 25°C
Çok Bulutlu
Denizli
25°C
Çok Bulutlu
Pts 19°C
Sal 10°C
Çar 12°C
Per 13°C

Yönetimde kadının adı yok

TÜİK verilerine göre Türkiye’de 2024 yılı sonunda 1 milyon 432 bin erkek yönetici pozisyonda yer alırken yalnız 365 bin kadın yönetici olarak görev yaptı. Yaklaşık 100 yöneticiden 80’ini erkekler 20’sini kadınlar oluşturdu.

Yönetimde kadının adı yok
8 Mart 2025 18:20

OLCAY BÜYÜKTAŞ

Kadınların 168 yıl önce başlattıkları eşitlik mücadelesinin hedef ulaşması için en az 168 yıl daha geçmesi gerekiyor.

Ulusal ve uluslarası pek çok kurum, dernek, örgüt ve platformların ortaya koyduğu çalışmalara ve raporlar verilen onca eşitlik mücadelesi, yapılan çağrı, konulan kurala rağmen toplumsal ve iş yaşamında koşulların kadınların trajik biçimde aleyhine olduğunu ortaya koyuyor.

Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü vesilesiyle yayınladığı Kadınlar ve Ekonomi: Pekin Deklarasyonu’nun 30 Yıl Sonrası başlıklı yeni bilgilendirme notuna göre, istihdam oranlarında cinsiyet eşitliğinin sağlanması 200 yıl sürecek.

Çalışma yaşamında erkeklerin neredeyse yarısı kadar yer alan kadınların konu yöneticilik pozisyonlarına geldiğinde tablo daha da vahimleşiyor. Kadınların küresel düzeyde yüzde 30’una sahip olabildiği yöneticilik pozisyonları Türkiye’de yüzde 20’ye geriliyor.

Kadınlar ve erkekler arasındaki istihdam farkları 1991’den bu yana yüzde 27,1’den yüzde 23,1’e düşmesine rağmen, kadınların istihdam oranları erkeklerin çok altında kalmaya devam ediyor ve 2024’te çalışma çağındaki kadınların yalnızca yüzde 46,4’ü istihdam edilirken, erkeklerin yüzde 69,5’i istihdam ediliyor. Bu oran Türkiye’de yüzde 31’e yüzde 64 olarak izleniyor.

ILO’nun saptamalarına göre mevcut ilerleme hızıyla, istihdam oranlarında eşitliğe ulaşmak neredeyse iki yüzyılı gerekli kılıyor.

Erkek yöneticiler kadınların dört katı

TÜİK verilerine göre, 2021 yılı başında toplam 8 milyon 422 bin çalışan kadın sayısı 2024 yılı sonunda 10 milyon 855 bine ulaştığı görüldü. Yapılan işlerin niteliğine göre istihdam durumuna bakıldığında 2021 yılı başında 305 bin olan yönetici kadın sayısının 2024 yılı sonunda 365 bine çıktığı görüldü. Profesyonel meslek mensubu kadın sayısı da 1 milyon 690 binden 1 milyon 970 bine ulaştı.

Nitelikli tarım ve ormancılık su ürünleri çalışan kadın sayısı 1 milyon 147 binden 1 milyon 190 bine çıkarken hizmet ve satış sonrası elemanları 1 milyon 636 bin den 2 milyon 495 bine geldi.

Profesyonel meslek mensuplarından sonra ikinci en büyük çalışma alanını oluşturan nitelik gerektirmeyen işlerde çalışan kadın sayısı 2021 yılında 1 milyon 554 binken 2024 yılında 2 milyon 69 bine çıktı.

Aynı kategorilerdeki erkek sayılarına bakıldığında aradaki farkın trajikliği ortaya çıkıyor.

2021 yılı başında toplam 18 milyon 968 bin olan erkek sayısı 2024’ün sonunda 21 milyon 803 bine ulaşırken 2021 yılında 1 milyon 232 bin yönetici sayısının da 2024 yılı sonunda 1 milyon 432 bine ulaştığı görülüyor.

Erkek yönetici sayısı kadın yönetici sayısının dört katını oluşturuyor.

Yine aynı şekilde 2021 ilk çeyrekte erkek işveren sayısı 1 milyon 106 binden 2024 yılı sonunda 1 milyon 317 bine çıkarken 2021 yılında 160 bin olan kadın işveren sayısı da üç yıl sonra 192 bin oluyor.

İşverenlik durumunda ise durum biraz daha kötü. İşveren erkek sayısı işveren kadın sayısının 7 katına ulaşıyor.

Kendi hesabına çalışan erkek 3 milyon 741 binden 4 milyon 204 bine, ücretsiz aile işçisi sayısı da 823 binden 845 bin olarak ölçülüyor.

828 bin olan kendi hesabına çalışan kadın sayısı 1 milyon 89 bine ve 1 milyon 594 bin olan ücretsiz aile işçisi 1 milyon 717 bin olarak kaydediliyor.

İlk yöneticilikte oran 60/40 seviyesinde

Söz konusu verilere ilişkin sorularımızı yanıtlayan ve kadınların yönetimlerde erkeklere oranla neden oldukça düşük yer aldığını değerlendiren Yönetim Kurullarında Kadın Derneği (YKKD) Başkanı, Mentor yönetim danışmanlık kurucusu ve INSEAD Business School Yönetici Koçluk Lideri Hande Yaşargil, tüm istatistiklere hakim olmamakla birlikte sistemsel bir planı olmayan hemen her yerde kadınlar daha yüksek eğitim notuyla okullardan mezun olduklarını, işe girişte kadın erkek oranları eşit olsa bile ilk yöneticilik adımında oran 60/40 olarak gerçekleştiğini belirtiyor.

“Buna buna kırık basamak deniyor. Yükseldikçe bu makas açılıyor üst yönetimde 80/20 ile cam tavana geliyor. Yönetim kurulunda ise daha da düşüyor” diyen Yaşargil, ancak kota ya da benzeri yöntemlerle bunu aşmamın mümkün olduğunu çünkü sorunun bir kaynak sorunu olmadığını dile getiriyor.

2011 yılında yönetim kurullarında daha çok kadın için şirketlerarası mentorluk programının ilk basın lansmanını yaptıklarında halka açık şirketlerdeki kadın temsil oranın yüzde 11 düzeyinde olduğunu ve bunun yaklaşık yarısınını aile üyelerinden oluştuğunu söylüyor.

Yüzde 17’den 19’a çıktı

“Yarattığımız farkındalık ve çabayla oran hızlı bir şekilde yüzde 17 civarına çıktı ama maalesef orada takıldı. Sabancı üniversitesinde her yıl yapılan araştırmanın yeni açıklanan raporuna göre oran bugün ancak yüzde 19’a ulaşabilmiş durumda.

Tam 14 yıldır tüm paylaşlarla birlikte çalışıyor ve her paydaş grubuna ayrı destek oluyor olmamıza rağmen bu ilerlemeyi Türkiye Cumhuriyeti’ne yakışır bulmuyorum” diyen Yaşargil, “En büyük ihtiyacın bir hükümet politikası olduğuna inanıyorum. Cinsiyet eşitliği konusunda bizden çok daha iyi durumda olduğunu düşündüğümüz Avrupa bile konuyu kota ya da bir yaptırım olmadan çözemedi. Ve sonunda Avrupa Birliği hem yönetim kurulları için hem de icra kurulları için bir oran hedefi koydu” değerlendirmesini yaptı.

Bir diğer ihtiyacın yönetim kurullarındaki yönetişimimin daha profesyonel olması olduğuna dikkat çeken Yaşargil, “Eğer bir şirket iyi bir yönetişimle bağımsız adaylarini arıyorsa zaten o havuza kadınlar doğal olarak giriyor ama eğer tanıdık bildik sorun yaşamayacağı birisi olsun kriteri ile ilerliyorsa mevcut erkekler kulübü devreye giriyor” dedi.

Yaşargil daha yerel özellikleri ve çözüm önerilerini de şöyle özteledi:

“İki Eşbaşkan olarak bu derneğe liderlik yaptığımız Burçak Güven ile birlikte son dönemde Adana, Antep ve Mersinde toplantılar düzenledik ve gördük ki daha Anadolu ‘ya özel durumlar da var. Burada şirketlerin çoğu aile şirketi ve kadınlar ne kadar çok çalışsalar ve başarılı olsalar bile hala ailedeki eş ve anne hatta kız kardeş rolü ve bununla ilgili sterotipik toplumsal rol beklentileri kadının önünde engel olarak duruyor.

Başka bir sorun da kadına karşı bilinçaltı ön yargılar. Kadınlarla ilgili öyle olmasa bile “çok konuşuyor”, “çok duygusal”, “kadın olduğu için yapamıyor”, “özgüveni eksik” ya da “esas kadınlar kadınları desteklemiyor” gibi pekçok farkında olunmayan ön yargı var.

Şirketlerin bu konuda aksiyon alması için regülatörler kanalıyla ortaya bir vizyon ve plan konması gerekli. Bu olduğu gün sorun çözülecektir. Çünkü ihtiyaç duyulan arz yönetim seviyesinde var, yönetim kurulu seviyesinde de biz bunu sağladık.

SPK bir tavsiye kararını ilk 2011 yılında aldı ve yönetim kurullarında en az bir kadın üye olmasını tavsiye etti. 14 yıl sonra bugün halka açık 191 şirketin yönetim kurullarında kadın yok. Demek ki tavsiye yeterli değil.”

Üniversite mezunu erkek 100 lira alırken kadın 83 lira aldı

Öte yandan kadınların özellikle terfilerde eşitsizliğe maruz kalması ücret farklılığının da en büyük nedenlerden biri olarak ortaya çıktı.

TÜİK’in İstatistiklerle Kadın 2024 raporuna göre, cinsiyetler arası ücret veya kazanç farkı tüm eğitim düzeylerinde erkek lehine gerçekleşti.

Cinsiyetler arası ücret veya kazanç farkı, erkek ve kadın arasındaki ücret veya kazanç farkının erkek ücret veya kazancına yüzdesel oranı olarak tanımlanmaktadır. Kazanç Yapısı İstatistiklerine göre, yıllık ortalama brüt ücret-maaş ile hesaplanan gösterge için en yüksek fark yüzde 17,4 ile yükseköğretim mezunlarında, en düşük fark yüzde 13,2 ile yine ilkokul ve altı mezunlarda gerçekleşti. Yıllık ortalama brüt kazanç ile hesaplanan gösterge için ise, en yüksek fark yüzde 20 ile lise mezunlarında, en düşük fark ise yüzde 14,9 ile ilkokul ve altı mezunlarda gerçekleşti.

20 yılda 7 sent iyileşme

ILO notlarına göre de çalışan kadınlar hem çalışanlar hem de kendi hesabına çalışanlar dahil 2024 yılında erkeklerin kazandığı her 1 dolara karşılık 77,4 sent kazandı; bu hâlâ önemli bir fark olsa da, 2004’teki 70,1 sente göre bir iyileşme anlamına geliyor.

ETİKETLER: , , , ,
Şehrin nabzını tutan, en son gelişmeleri anında sizlere ulaştıran sesimiz olmaya devam ediyoruz. Denizli’nin sesi olan Denizlim Haber ile şehre dair herşeyi keşfedin. Takipte kalın en yeni haberlerle güncel kalın.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.